Uzun bir aradan sonra Merhaba! Gerçekten kitabı ihmal ettim ama psikolojim pek iyi değildi. Yani birazcık kötü hissettiğim anlar oldu ve o yüzden kendimde kitap yazacak güç bulamadım. Daha doğrusu ilham gelmedi. Ama bunu böyle yarım bırakmamam gerektiğini düşünüp sizlere yeni bir bölüm yazdım. Gerçekten nasıl oldu bilmiyorum ama umarım beğenirsiniz. Yazımda yanlışlarım illa ki olacaktır. Kendimi yeterli görmüyorum ama yaza yaza gelişeceğini düşünüyorum.
Ayrıca şunu da söylemeliyim ki hiç yorum yok :( Sadece beğendiğinizde değil beğenmediğinizde de yorum yapabilirsiniz. Hakaret olmadan düzgünce eleştirebilirsiniz. İnanın sizin düşünceleriniz benim için önemli olacaktır. Sizlerin yönlendirmesiyle ve istekleriyle ortaya daha güzel şeyler çıkarabilirim diye düşünüyorum. O yüzden düşüncenizini kısa da olursa yorumda belirtirseniz çok sevinirim. Neyse çenem düştü yine :) Sizleri öpüyoruum😘
Bölüm Şarkısı:
Yaşlı Amca - Ve Ben2.Bölüm: "İyi Ki Kurtulamayacağız.."
Odama girer girmez kendimi yatağa bıraktım. Yorucu bir gün, yorucu bir haftaydı. Bütün haftanın yorgunluğu üstümde toplanmış, üstelik bugün yaşadığım olaydan dolayı yaşadığım üzgünlük de üstüne eklenince kötü hissetmemi sağlamıştı. Gözlerimi yavaşça kapatarak biraz olsun dinlenmek istedim. Ama gözümü kapatır kapatmaz aklıma gelenler buna pek izin vermiyordu. Bir süre aklıma gelenleri elimin tersiyle itip düşünmemeye çalışsam da beynim bana bir oyun oynar gibi daha çok aklıma gelmesini sağlıyordu.
En sonunda pes ederek gözlerimi açtım. Bir şeyi ne kadar düşünmemek istersem o kadar düşünüyordum aslında. Ve düşündükçe de üzülüyordum.
Bugün Umut'la birazcık tartışmıştık. Meryem ve Umut'a çok değer veriyordum. Artık ne ablam ne de ben onları bir yabancıymış gibi görmüyorduk. Aramızda güçlü bir bağ oluştuğuna inanıyordum. Ve bunu onlara hissettiriyordum. Ama nedense bugün Umut'a yakın bir davranış yaptığımda kendini birazcık çekmişti. Kendimi kötü hissetmiştim. Nedenini sormuştum ama sadece biraz yorgun olduğunu ve eve gitmek istediğini söylemişti. Ama biliyordum; sebebi yorgun olması değildi. Kendimi bildim bileli Umut'la beraberdik ve ben onu tanıyordum. Bu bahaneye inanmazdım.
Sorunun ne olduğunu öğrenmeye çalışırken istemeden biraz üstüne gitmiştim. Öyle olunca da biraz sinirlenmişti ardından da biraz tartışmıştık ve gözlerimden bir iki damla gelmeden hemen önce oradan ayrılmıştı. Genellikle kendimi ifade edemediğim, sinirlendiğim durumlarda gözlerim yaşarıyor ve ağlıyordum. Bugün de öyle olmuştu. Ama gerçekten anlayamıyordum. Kaç yıllık arkadaşımın davranışlarının garip olduğunu anlayamayacak kadar aptal değildim. Ne yapacağımı bilmiyordum bu konuda.
Niye böyle davranmış olabileceğiyle ilgili düşünsem de herhangi bir sonuca pek varamıyordum.
Bir an olsun aklıma benden soğumuş veya sıkılmış olabileceği geldi. İnsanlar fazla samimiyetten sıkılmıyor muydu bazen? Ya artık eskisi gibi bana değer vermiyorsa ve onu bunaltmışsam?
Aklıma bunun gibi birçok soru geldiğinde, biraz daha düşünürsem kafayı yiyeceğimi düşünerek yatakta oturur hale geçtim. Kafamı dağıtacak bir şeyler yapabilir ya da en azından şu an üstüme üstüme gelen bu duvarlardan kurtulup temiz hava alabilirdim. İkinci düşündüğüm güzel bir fikir gibi geldi.
Yataktan kalktım ve sabahtan beri üstümde olan şortumu ve şortumun içine soktuğum gömleğimi üstümden çıkarttım. Hava sabaha göre biraz daha serindi. Altıma bir tayt ve üstüme de kapüşonlu bir sweatshirt geçirdim. Sweatimin içinde kalan saçlarımı ellerimle çıkarttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction"Hayat, durup bir mucize gerçekleşmesini bekleyecek kadar uzun değil.."