Başımı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım... ne ara uyandın lan sen... hangi ara ayaklandın... baktım olacak gibi değil, hayal aleminden çıkamıyorum, suyla yüzümü ıslatsam iyi gelir diye düşündüm... ama su yok... deli nefes durur mu yüzümü su yerine muratın getirdiği kahveyle ıslattım... ay pardon yaktım... canım felaket acıyor... tarif edilemez derecede... deniz hemen yüzüme iki tane şaplattı hayal aleminden çıkmış bulundum... ne tahir vardı karşımda ne de seslenmişti çocuklara... lavaboya gidip yanan yerleri ıslattım... çok geçmeden acısı hafiflemişti... ameliyathanenin kapısına yaklaşınca tahiri çıkardıklarını fark ettim... narkozun etkisindeydi, hala uyuyordu... doktora endişeyle bakıp...
"Kocam iyi mi?"
Dedim... doktor hafif bir tebessümle bakıp sonrada olumlu anlamda kafasını sallayınca iyi olduğunu anlamıştım...
Doktor: yalnız yarın uyanır bilginiz olsun
"Peki doktor Allah razı olsun"
...ertesi gün...
Melis: babaaaaaa
Deniz: baba biliyomuşun ayyem çok ayladı
Melis: bijde oya şaykı söyledik
Deniz: hani şen öyetmiştin ya
Tahir: aferim benim güzel kızlarıma... şarkınız bitince güldümü bari?
Melis: hemde ka-
Deniz: katıya katıya
Melis: deniş lafımı kejme diyoyum saya ayyamiyoysun ama oymazki
Biz tahirle gülmeye başladık, ah melis ah deniz siz nası bişeysiniz ya... ben hala gülmeye devam ederken
Tahir: ha bu gülişida gördüm ya, artuk ölsem da gam yemem
"Deme öyle tahir..."
Derken okuldan dönen yiğit koşarak odaya daldı
Yiğit: babağğğğğğğğ
Tahir: he aslanım?
Yiğit: iyi misin?
Tahir: iyiyim tabi
Yiğit: bana da şarkı öğret baba... ama annemin sevdiği bi şarkıyı öğret
Tahir: ben sana ne öğreteceğimi çoktan seçtim aslanım... hele bi eve dönelim ilk işim anan yokken sana şarkı öğretmek olacak... şimdiiiii, bizim annenizle konuşmamız gerekn bişey var siz şimdi çıkın dışarda burat amcanız bekliyo sizi...
Deniz: peji baba
Melis: ama of ya
Yiğit: daha yeni gelmiştim ben
Tahir: birazdan yine geleceksiniz çocuklar hayde...
Oflaya puflaya çıktılar dışarı... bende oturduğum koltuktan kalkıp tahirin yattığı yatağın ucuna bir yere oturdum...
Tahir: oturma uzağıma gel da
Diyip kollarını açınca oturduğum yerden kalkıp tahirin yanına yattım... tam anlamıyla sıkışmıştık... ama olsun sonuçta tahirin kollarındayım...
"Çok korktum"
Tahir: kıyamam ben sana... affet beni nefesim
"Affedilecek bir şey yok tahir"
Tahir: var hayatım var da neyse
"Azıcık susar mısın?"
Tahir: peki
"Ya ama sen susma"
Tahir: canım bi kararmı versen diyorum
"Bana şarkı söyler misin?"
Tahir: nefes ağzımda balgam var söyleyemem
"Tükür o zaman tahir!"
Tahir: tamam ya hemen kızıyosun sende
"Aman be ne halin varsa gör"
Tahir: ölmemi istiyosun yani
"Ay aman Allah korusun ne biçim konuşuyosun sen ya"
Onun bu lafından sonra daha sıkı sarıldım ve kafamı iyice boynuna gömdüm... o benim saçlarımı öpünce kafamı kaldırıp kehribarlarına dalış yaptım... derken kafamı hafif kaldırıp dudağına bir buse kondurdum... o da beni öpmeye başladı... ama bitkin gibiydi... nırmalde sert öperken şimdi çok yumuşak, narin ve nazikti... tabii öpüşmemiz kısa sürdü... sonuçta hasta adamcağız aaaa...
&&&
Çocuklar içeride babalarıyla konuşurken bende doktordan kaza sebebini öğrenmeye çalışıyordum...
"Doktor bey kazanın sebebi neydi?"
Doktor: maleseff alkollü araç kullanımıydı nefes hanım... bu arada bu durumun yasal bir suçu da var... çıkış işlemlerinden sonra karakola gitmeniz gerekecek...
Alkollü araç kullanımı...
Alkollü araç kullanımı...
Alkollü araç kullanımı...
Tahir, cidden alkol mü kullanıyor? Ben az önce harama değmiş bir dudakmı öptüm... lanet olsun...
&&&
Bölüm sonu...
Yorum ve vote
Arkadaşlar siyah yapmak çok vaktimi harcadığı için artık düz kalacak umarım sizin için sorun olmaz...
Görüşürüzzzzz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Macun 2 || Neftah
Teen Fiction-Devam Kitabıdır- ufacık bir tohum tanesi ekmek oluyorsa! imkansız olan biz, neden büyük bir aile olmayalım?