Bavulumu hazırlamış çıkıyordum evden... son noktadaydık... ve bu, en zoruydu... vedalaşmak... önce deniz ve melisi öpüp sarıldım... sonra da yiğiti... ve sıra tahirdeydi... belkide en zoru... sarıldım ona kocaman, kokusunu derinlerime kadar çektim... son kez baktım kehribarlarına... ve taksiye binip baba evine döndüm...
...
...1 hafta sonra...
Tahirden;
Çocuklar hiç gülmüyordu... hemde hiç... her gün, bana 'baba annem ne zaman gelecek' diyorlardı... şu an belkide gece yarısı, ve her gün oldığu gibi yine nefesim olmadan yatamadım... gözlerimin altı uykusuzluktan morarmış, yüzüm düşmüştü belki ama yinede çocuklara bakmak zorundaydım... derken hislerimi dışarı vurasım geldi... bi ara youtubeda bir şarkı dinlemiştim... ve o şarkı, şu an beni anlatıyordu...
"Artık Senin Olmadığın Bu Ev
Benim Cehennemimdir
Bıraktığın Bir Yarım Hayat
Benim Tesellimdir
Gözyaşlarım Akmıyor Artık
Gözyaşlarım Senindir.
Bak Çocuklar Hiç Gülmüyor Artık
Bunun Suçu Benimdir
Ah İçimde
Sen Giderken Eğilen Yüzüm
Benim Acizlğimdir
Bastığın Her Kaldırım Taşı
Senin Cinayetindir
Durdurmuyor, Hiç Durmuyor Artık
Zaman Felaketimdir
Her gün Can Alıp, Her Yeni Gün Veren
Umut Benim Zehrimdir
Ah İçimde
Kırık Dökük Bir Can
Yitik Bitik Bir Kalp
Yanık Yenik Bir Aşk Var İçimdeZifir Siyah Bir His
Feryat Figan Bir Ses
Emanet Bir Nefes Var Içimde
Ah İçim Hep Buruk...
Seni, Sen Giderken GelenYağmurlara Emanet EttimO Çok Sevdiğin Kır ÇiçeklerineVazgeçerek Sonbahardan,Seni Taze Ilk Baharlara Emanet Ettim Seni Çıkmaz Sokaklardan Uzun Yollara,Karanlıktan, Aydınlığa Emanet Ettim Derinlerden, BulutlaraSiyahlardan, Beyazlara Emanet Ettim. Tüm Yazgıları Silip Ellerimle Seni Başka Bir Kadere Emanet Ettim Seni Kendimden Sakınıp,Bir Başka Kalbe Emanet Ettim Seni Bir Felaketten Esirgeyip,Bir Umuda Emanet Ettim."
Şarkının bitmesiyle göz yaşlarımda firar etmişti, derken hafiften hıçkırıklar çıkıyordu ağzımdan. Derken arkamdan bana sarılan minik eller,
Melis: ayyem geycek baba aylama
Derken karşıda nefesim...
&&&
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Macun 2 || Neftah
Teen Fiction-Devam Kitabıdır- ufacık bir tohum tanesi ekmek oluyorsa! imkansız olan biz, neden büyük bir aile olmayalım?