»1.BÖLÜM«
'Benden uzak durun.'
Odamın kapısını az önce kilitlemiş ve evde kavga eden annem ile babamı duymamak için kulaklarımı ellerimle örtmüştüm.
Odam,benim hayatımdı. Siz şimdi öyle devasa odalar sanarsınız. O da değil. Mümkün olduğunca az eşya koyarım.
1 yatak,1 dolap,bir masa,bir puf,bir uzun halı ve dizüstü bilgisayarım.
Aslında annem ile babam çok sık kavga eden türden değil. Arada kavga ederler ama edince de evde savaş çıkar. Bense odama çekilir ve şuan yaptığım gibi kulaklarımı tıkarım. Erkek kardeşim Zac ise onları durdurmaya çalışır. Oysa o sadece 10 yaşında... Ben de 16 yaşındayım.
Eğer kendini 3 kelime ile tanıt derseniz şunlar olurdu.
Asosyal.
Güvensiz.
Hayattan bezmiş.
İçeriden sesler kesildiğini varsayarak ellerimi kulaklarımdan çektim ve kapının dibinden kalktım.
Okula ailemin zoruyla gidiyordum. Aslında gitmiyordum. Okula gidip kaçıyordum. Arada birde aileme şikayet gitmesin diye derslere giriyordum. Onun dışında asla odamdam çıkmam. 1 arkadaşım bile yok. İçine kapanık biriyim. Ölmek istiyorum. Vesaire.
Sanırım bugün okula gidecektim.
Dolabımdan çıkardığım dar yırtık kot ve üstüne düz siyah tişörtü üstüme geçirdim. Daha sonra su yeşili montumu giydim. Mavi saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım. Favori rengim, ne kadar soğuk bir tip olsamda mavi. Saçlarımıda o yüzden maviye boyatmıştım. 14 yaşında mavi aşkı başladı ve devam ediyorda.
Ayağıma bordo converseleri de geçirip odamdan çıktım. Evde kardeşim dışında kimseyle iletişim kurmam. Kardeşimle bile arada bir. Bazen hiç konuşmadığımdan,konuşma özelliğimin yok olacağından bile şüpheleniyorum.
Kapıyı sertçe kapayıp karların üstünde yürümeye başladım. Ah,kış... En sevdiğim mevsim.
Aynı benim gibi.
Soğuk.
Ve kışın en sevdiğim özelliği kar. Karlar o kadar hoşuma gidiyor ki. Ormanda bulamadığım huzuru onlarda buluyorum.
Huzur demişken,annem huzurlu bir hayat sürmem için beni haftada bir psikolağa götürür. Demeyi unuttum. Şu hayatta iletişim kurduğum iki kişi var. Kardeşim Zac ve Psikolog Bay Morgan.
Psikolağa gidiyorum ama Bay Morgan'ın sorularına cevap vermiyorum. Sadece onunla konuşmak iyi geliyor. Annem ise psikolağa gittiğim için seviniyor.
Okula vardığımda soğuk bakışlar yine üzerimdeydi. Umursamayıp sınıfımı buldum. 10. sınıf öğrencisiyim.
En arka pencere kenarına oturup öğretmeni beklmeye başladım. Yanıma kimsenin yaylanmaması için çantamı koydum.
Öğretmen içeri girdiğinden derse başladı. Tabiki dinlemiyordum. Sıkıldığım için çantamı da alıp sınıf kapısına ilerledim. Ki öğretmenin sesini duyana kadar.
"Alex Merchart. Ne yapıyorsunuz?" dedi. Cevap vermeyeceğimi elbette biliyordu. Herkes alışmıştı artık.
Omuzlarımı silktim ve hocaya bön bön bakmakla yetindim.
"Yerine geç!" diye uyardı öğretmen. Ve uzun zamandır sınıfa söylemediğim cümleyi söyledim.
"Benden uzak durun."
Sanırım uzun zamandır konuşmadığım için bu cümle onlara yeterince anlamlıydı.