Golden Killer - Bangtan Special

"Lütfen... Yapma!"

"Neredeydin?"
"Aptalın cenazesinde..."
"Hangi aptal?"
Nasıl yani?!"
"Senin gibi bir Gerizekalıya göre herkes aptal!!"
"Min Lee... Senin ağzını yırtarım!"
Bunu söylerken bana yumruk attı. Ard arda atıyordu. Kısaca beni dövüyordu.
İlk başta ağlıyordum.
"Agh! Jimin yapma lütfen... Özür dilerim!"
Sonra gülmeye başladım.
"Salak neden gülüyorsun!?"
"Bedenimi öldürdün. Ruhumu hala değil." Dedim.
Son kez vurdu. Ve gitti.
Burnum kanıyordu. Dudağım patlamıştı. Ama hissetmiyordum. Gülüyordum. Bu adam benim psikolojimi bozmuştu.
Odaya elinde bir silahla geldi.
"Dua etmeye hazır ol!"
N-na-s-ıl y-yani?" Dedim kısık bir sesle.
"Ölmek üzeresin. Şu iki hafta boyunca sadece zamanını yedin. Bunu daha önce yapmalıydım."
"J-jimin... Lütfen yapma... Sana yalvarırım. Öldürme... Sana yalvarırım. İstediğin her şeyi yaparım."
"İstediğim herşey mi?"Dedi.
"Evet... İstediğin herşey. Yeter ki bunu yapma."
"O zaman kendini öldür! Bunu hemen yap!!"
"Jimin... Hip anlayışlı değilsin!"
"Bana yaptıklarından sonra mı?"
"Benim bir suçum yok! Sadece onun çocuğuyum. Lütfen..."
"Aishhhh! Kafamı karıştırma! Son 5 saniye..."
"3"
Derin bir nefes aldım.
"2"
Silahın tetiğini çekti...
"1!!"
Herşey bitti... Herşey...

Derken.......
Jungkook içeri girdi.
Jimin'e bir tekme attı.
Ama ben gözlerimi kapattığım için bunları görmedim. Büyük bir ses çıktı.
Biri vuruldu...
Ben de refleks olarak çığlık attım.
Jungkook vurulmuştu!
"Ayhhhhhh!!!!!!!"
Gözlerimi açtım.
Jungkook önümdeydi. Yere yığıldı ve kucağıma düştü.
Jimin de küfür edip gitti.
O sırada yerdeki cam parçaları ile ellerimi açtım.
"Jungkook... Ölme... Lütfen!"
Ağlıyordum.
Sadece ağlıyordum.
Nedenini de bilmiyordum.
"Ölmeyeceksin... Tamam mı? Eğer ölrsen seni gebertirim!!"
Saçmalıyordum.
O güzel kahverengi gözlerini açtı.
Muzipçe gülümsedi.
"Seni seviyorum Kookie!!!"
"B-ben-de s-seni tav-şanım..."
Daha çok ağlamaya başladım.
Birden boncuk gözlerini kapattı.
"Hayırrrr!!!! Ölme... Aç gözlerini... Lütfen!!!!"
Devam edecek...