SERSERİ ÇOCUK

90 62 97
                                    

Hissetmiştimm o ağır icki olan tadın arasındaa dudaklarını. İlk öpücüğümü almıştı bu serseri çocuk. Bir hiç uğruna gitmişti işte .. Sarhoş olduğu için öpmüştü beni ve büyük ihtimalle bu anı hic bir zaman hatırlamayacaktı.
Ağır hareketlerle uzaklaştırdım bedenimi ondan ,gözleri kapalıydı. sankii, sankii o anın hissine kapılmıştı, gerçekten olabilir miydi böyle bir şey?! 30 saniyelik bir öpüşe tutulabilir miydi ? Ben iç sesimle savaşırken sarışın çocuk kafasını duvara yasladı. Gözleri hala kapalıydı ama tek kelime dahi etmiyordu. Sadece onun ağır ağır aldığı nefes sesleri bir de azgın suyun sesinden başka bir ses yoktu etrafta.

Hızlıca ayağa kalkıp son kez yüzüne baktım hazır gözleri kapalıyken patlatsam mı suratına bir tanee diye düşünmeden edemedim doğrusu. Ne de olsa ilk öpücüğümü benden habersiz almıştı. Ayakta iki üç sendeledikten sonraa  yürümeye başladım.. saatt çok geç olmuştu babam bu defa kesinn benim canımı okuycakti. Hiç bir şekilde umursamadım. 
Ayaklarım gitmiyordu sanki. Kendimi o kadar çok kaptırmışım ki bu serseri çocuğaa içimden dualar ediyordum bana bir şeyler desin de gitmemem icin bir bahanem olsun diye. Arkama bakıp bakmama konusuunda kararsız kalmıştım. Tüm cesaretimle bir kez kafamı arkaya çevirdim. Hâla gözleri kapalı başı duvara yaslanmış duruyordu. Uyuyor muydu acaba? Tekrar yürümeye devam ettim.

Islanmıştım.. sırılsıklamdım.. ama yüzümde aptal aptal bir tebessüm vardı. Nerden geldigini hâla cözemedigim.  Birden icimden gelen bir cesaretle bağıra bağıraa aklıma gelen ilk ezbere bildigim sarkıyı söylemeye başladım. Doğrusunu demek gerekirse bağırmamın sebebi  bu serseri Çocuğun bana "kes lan cırtlak cıkan sesini!"demesi icindi..

Ben bir ayyaşım
Sekiz çizer ayaklarım
Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
Gecenin 1' i
Aptalın biri 
Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi

Şarkıcıyım ben
Müzik kutundayım 

Arayıp bulamadığın
O şarkıyım

Yani bence öyle olmalıyım

Bu gece yağmurda,
Camında bi damlayım
Toprak kokusundayım
Islanmış serenatım 

Eee şarkı bitmişti.. Hâla ses sedaa yok. Mevsim diye bağıran bir ses de yok.. Tabii yok neden? ismimi bilmiyo. Napiym gidiym mi böylece? İlk kez gördüğüm bir çocuk benim ilk öpücüğümü çalmıştı ve ben tuhaf bir sekilde onun benle konuşmasını bekliyordumm.

Yok öyle memleket arkadaş . Ne demek yani hic bir şey olmamış gibi davranmak . Aptal degildim. Böyle rahat da davranamazdım. En azından şuanlık.
Adımlarımı ters yöne yani onun bulundugu tarafa doğru hızlandırdım. Karşısına dikildim. Hic bir sekilde kıpırdamadı yerinden. 20 saniyelik deli cesaretiyle egilip yüzüne bi tane patlattım.

Off anamm ne güzell vurdumm bee..

Ben vurmasına vurdumm da galibaa bu defa ucuz yırtamıycaktım. Fena halde kaşındım. İyi tarafından bakarsak işin aslına çocuğu soguktaa donmaktan kurtardım.

"Sen küçük kız NE HAKLA BANA DOKUNMAYA, VURMAYI GEÇTİM DOKUNMAYA CÜRRET EDERSİN?!"

Şimdi bu soru mu sormustu yoksa aleni bir şekilde beni tehtit mi etmişti. Hem ne demek ya dokunmaya cürret edemezmişim yoğğğ yaaaww sen beni öperkenn bir şey olmuyor da ben patlatınca sorun oluyor hemi? Yemezler koçum bu numaraları. Aniden gelen öfkeyle tabi ic sesimin de gazıyla bi tane daha patlattım suratına. Ve kafası yana doğru eğildi. Ve ağzıma ne  geldiyse saydırdım..

"Dokunamazmışım ahahahahha vuramazmışım ahahahaa hiç gülecegim de yoktu gece gece . Yemezler kocum önce öpüp sonraa naza çekme ayaklarını. Ben ne sokak kızıyım ne de başka bir şey. Beyinsiz malükat. "

Sümüğümü yüzüne karşi cekip  saçlarımı yüzüne savurup ayaklarımı yere vura vuraa yürümeye basladım. Afferim mevsim ne güzel konuştun beh. Vurduuunn vee goolll olduuu. Sinir küpüne girmistir kesinn var ya ohoo . İc sesimlee kahkahalar atarken arkamdan sakin bir sesle bağırdı..

"Seni en kısa zamanda bulacam küçük kız bakalım o zaman da beyninle dilin arasında bir seçim yapabilecek misin?

Korkmuşmuydum peki ,tabiki de EVET ! Güzel tehtit etmişti. Amaannn nerden bulacak kızım sanki ismini biliyo sanki seni takip ededk o kafayla şurdan şuraya adımını bile atamaz o diyen ic sesime hak verip emin adımlarımı bozmamaya çalışıp yürüdüm. Koşmuş da olabilirm.

Eve gelmiştim sonunda. Kapıyı acmadan etrafa göz gezdirdim ne olur ne olmaz diye. Kaldırımlar ıssız sokak lambaları sessizdi. Tekrar gözlerim dolmuştu. Biraz daha kalırsam burda soguktan donarak can verecektim. Oysa ben hep havalı bir ölüm hayal etmisimdir.

Kapıyı yavasca acıp iceri girdim sessiz sessiz hareket ediyordum. Uyuduysalar uyanmasınlar diye. Çünkü cok yorgundum yatagıma girip aylarca uyumak istiyordum. Merdivenleri adım adım çıkarken kagıt sesi cızırdadı ayağımın altında. Daha fazla oyalanmamak icin benden düştüğünü sandığım kağıdı da alıp odama çıktım.

Ama bu kağıt çok eski bir kâğıt böyle. Sanki günlüğün yapraklarından koparılmış gibi. Acaba serseri cocuk mu bunu cebime sıkıştırmıştı. Merakıma daha fazla dayanamayarak kâğıdı açıp okumaya başladım.

Okumaya başlamamla kalakalmıştım.

Sessizlik YeminiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin