☄19☄

1.2K 62 4
                                    

"Uzay" a harfini uzatarak bağırıyordum. Çünkü heyecanlanmıştım.

"Ne bağırıyorsun lan deli danalar gibi?"

"Uzay, biri mesaj attı ama..."

"Bunun için mi bağırıyorsun aq? Bende önemli bir şey var sandım. O sana hep mesaj atıyor zaten."

"Ama kim olduğunu söyleyecekmiş. Ve benden konum istedi."

"Ne! Konum mu istedi? Lan çocuk buraya kadar geldi mi? Planın bu kadar çabuk sonuç vereceğine inanmıyordum."

Uzay'ı arkamda bırakıp montumu alıp dışarı çıktım. Burada havalar Antalya'ya göre baya soğuktu. Jackson tek yaşadığı için otele değilde onda kalabileceğimizi söylemişti. Ilk başta reddetsem de kabul etmiştim.

Üç günü geride bırakmıştım. Ve bu süre içinde ablamdan öğrendiğim kadarıyla Evrim gerçekten kötüymüş. Geceleri uyuyamıyormuş. Onu çok özlemiştim. Şimdi bile ona koşmak istiyordum. Ama sakin olmak zorundaydım.

🌟🌟🌟🌟🌟

Cemre'den (Evrim'in ablası)

Yine Evrim'in attığı çığlıkla yataktan hızla kalkıp kardeşimin yanına koştum. Bu koridor bile bana ölüm gibi gelmeye başlamıştı. Evren gittiği günden beri Evrim her gece kabus görür olmuştu. Onun için bu durum çok zordu.

Evren'e kızsam da onuda anlayabiliyordum. Ama bu kardeşimi böyle bırakıp gitmesini gerektirmiyordu.

Ne zaman Evrim'in odasına girdim bilmiyordum. Yavaşça yatağının kenarına oturdum. Çığlıkları bitmişti şuanda sadece onun adını sayıklıyordu. Onu uyandırdığımda ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleriyle baktı bana. Canım biraz daha acıdı o anda. İmkanım olsa onu kalbimde saklardım. Tüm acılardan korumak isterdim. Ama bu onun acısıydı. Bu aşk acısıydı. Kolay geçmezdi. Zaman ise çare olmaz sadece acıya alıştırırdı.

"Kuzum. Sadece kötü bir rüya gördün. Her şey geçti. "

Ona sıkıca sarıldım. Gözyaşlarını hissedebiliyordum. Sessizce ağlıyordu yine. Ve ben yine bir şey yapamıyordum. Bir müddet sonra ağladığını belli eden sesiyle konuşmaya başladı.

"Abla çok gerçekçiydi. Bir an Evren yanımdaydı. Sonra... Sonra gitti abla. Hiç bir şey söylemeden gitti. Beni dinlemedi abla. Ben... ben nefes alamadım. Sanki... Sanki biri boğazımı sıkıyordu. Nefes alamıyordum..."

"Şşş geçti bir tanem."

Sildiği gözyaşlarına yenileri ekleniyordu. O anda bir şey yapmam gerektiğini anladım. Karışmayacağım demiştim ama dayanamıyordum. Onu böyle görmeye dayanamıyordum. O benim bu dünyadaki tek sığınağımdı. Sevdiğim kadın bile Evrim'den sonra gelirdi benim için. Her zaman önceliğim olmuştu.

"Sen şimdi kendine küçük bir çanta hazırla. Ben hemen geleceğim. "

Bana anlamayan gözlerle baksada dediğimi yapacağını biliyordum. Odadan çıktım ve Aysu'yu aradım. Saatin kaç olduğuna bakmamıştım bile. Bir kaç çalıştan sonra uykulu sesiyle açtı telefonu.

"Alo"

"Aysu lafı uzatmayacağım. Evren nereye gitti? Bunu acilen bana söylemen gerekiyor."

"Aslında söylemezdim ama Evrim'in durumunu biliyorum. İngilterede gidip konuşsun onunla. Bilirsin Evrim benim de kardeşim."

"Biliyorum. Ve teşekkür ederim Aysu."

"Önemli değil canım."

Telefonu kapatmıştık hemen internetten uçak biletlerine baktım. Saat 8 de bir uçak vardı. Hiç tereddüt etmeden bileti ayırttım. Gidiş dönüş olarak. Tabi dönüş biletini açık tarihliydi. Istedikleri zaman dönebilirlerdi.

⭐⭐⭐⭐⭐

Yorum yapar mısınız lütfen?

Bölüm nasıl oldu bilmiyorum. Dün babannemi kaybettim bu yüzden pek iyi değilim. Buraya da kafam biraz dağılsın, şu kalabalıktan kendimi soyutlamak için yazıyorum. 😢😢

❤🌵♥

KAKTÜS (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin