Azra cok mutluydu. Oğluna kavuşmuştu. Çok özlemişti Arafı
"Annem"
"Oğlum canım cok özledim seni nasılsın birtanem"
"Iyiyim anne"Herkes hala şoktaydı nasıl bir tepki vereceklerinide bilmiyorlardı. Ömer Asaf'ın yüreğine bir ağırlık binmişti. Ne yapacağını şaşırmıştı. Küçük bir çocuk Azrayla kırık türkçesi ile anne diyerek konuşuyordu. Birbirlerine sevgi ve özlemle bakıyorlardı.
Azra oğlunu kucağına almış ve insanlarla tanıştıracaktı. Zaten Duygu ve Bora'yı herkes tanıyordu. Önce Ali abise yaklaşıp
"Bak oğlum bu büyük dayın Ali dayısı bu da küçük dayın Azat bu özlem teyzen bu mert abin bu da havin teyzen güllü ablan ve bu da Asaf abin "
Azat ve Ali çok yakınlık göstermişlerdi. Ama diğerleri daha şoku üzerlerinden atamamışlardı.
Özlem kendine geldikten sonra sordu.
"Azra bu ne demek oluyor."
Ömer Asaf merakla Azra'nın yüzüne bakıyordu.
"Anlatacağım."
Dedi ve arafa almanca olarak
"Mein Sohn, du spielst hier, wir werden in Zukunft sitzen (Oğlum siz burada oynayın biz de ileride oturacağız)"
Araf ne kadar turkce bilse de 3 yaşında olduğu icin pek anlayamıyordu. Hep
birlikte sedire oturduktan sonra Azra gözü Araf'ın üzerindeyken herşeyi anlattı.
Araf koşturarak yanlarına geldi.
"Mama kannst du singen(anne şarkı söyleyebilir misin?)"
"Wenn ich nach Hause gehe, sage ich es zu Hause (eve gidince evde soylesem)"
"Bitte mama (lütfen anne)"
Üzgün surat ifadesi ile bakıyordu. İçi gidiyordu Azra'nın ama nasıl söyleyecekti o kadar insanın içinde Ömer Asaf Azra'nın anlattıklarından sonra içine su serpilmişti şimdi de ikisinin tatlı tatlı sevgi ile konuşmalarını izliyordu. Azat merak etmişti bu ikilinin ne konuştuğunu merakına yenilerek sordu.
"Azra ne istiyor çocuk da yapmayıp üzdün benin yeğenimi"
"Şarkı söylememi istiyor büyük ihtimalle uykusu geldi onu şarkı söylerek uyutuyorum birde özledi sanırım eve gidince söyleyim dedim ona üzüldü."
"Kızım söyle çocuğa bizde dinleyelim çocukta mutlu olsun bizimde kulağımızın pası silinsin."
Azra söyleyemeyeceğini söylese de herkesin ısrarına kabul etti.
"Ee ben ne söyleyeceğim uzun zamandır urfa şarkısı da dinlemiyor eskileri de unuttum."
Havin soyleyi verdi
"Yaa ben geçen bir şarkı söylemiştim onu söyleyene diye şarkıyı mırıldandı.
"Evet biliyorum o şarkı tamam onu söyleyim" deyip Araf'ı kucağına oturtup göğsüne yasladı ve şarkıyı soylemeye başladı."Yastığının bir yüzü bile sıcak hala
Peki neden yokluğun buzdan soğuk
Çıkmadı hiç aklımdan o son hazin sahne
Gözlerimin İçinde iki mutsuz çocukBuraları soylerken Asaf'ın gözün icine bakmıştı. Daha sonra gizunu kapatıp devam etti. Söylemeye
Dokunsan ağlayacaklar aaaaah
Biraz ürkek biraz mahçup
Dokunsan Ağlayacaklar aaaaah
Biraz Ürkek biraz mahçupÇok acıtır can alır yazsınlar aşkın ön sözüne
Ölmek değil son nefesi sensiz vermek gidecek gücüme"Şarkıyı bitirirken bakmıştı tekrar Asafa içi yandı Asaf'ın bütün organları iflas etti o an sanki sevdiğiydi Azra yıllarını vermişti. Ama şimdi yanyana degillerdi birbirlerini tanımıyor gibilerdi. Güllü vardı bir kere bu düşünceler bile haksızlıktı. Asaf aldatmış gibi hissetti o an aldatma sadece faaliyetle degil düşünce bile yeterdi. Kafasını önüne eğdi. Derin bir nefes çekti içine Güllü baktı kocasına bir şeyler vardı ama bir türlü çözemiyordu anlamıyordu ne oluyordu.
Azra kucağında ki oğluna baktı. Uyumuştu bebeği Ali abisine bakıp
"Abi eve gitsek Araf da uyudu evde rahat uyusun hem Duygularda yoldan geldi yorgunlardır."
"Haklısın güzelim Azat götürsün sizi bende babamları alıp gelirim."
"Tamam abicim hadi gidelim o zaman ellerinize sağlık herşey çok güzeldi. İyi akşamlar."
Ve evden ayrıldılar.Azralar eve geldikten sonra Duygu ile birlikte çocukları yataklarına yatırıp balkona çıktılar.
Azra'nın birileriyle konuşmaya ihtiyacı vardı.
Ikisi de gökyüzünü izliyordu. Duygu baktı Azra'nın konuşacağı yok konuya kendi girdi.
"Ee nasılsın nasıl gidiyor Urfa hayatı"
Azra derin bir nefes alıp
"Bilmiyorum nasıl gittiğini mutluyum aslında ailem yanımda özledim buraları ama artık hiçbirşey eskisi gibi değil biz eskisi gibi masum degiliz herkes büyüdü ya bilmiyorum artık eskiden olduğu gibi zevk vermiyor buralar sanki"
"Aslında anlıyorum yanlış anlama ama herkes yerinde duruyor ama bence herşey yerinde değil sen ve ömer yoksunuz o vardı yanında ben ikinizi üniversiteden beri tanıyorum birbirinize ne kadar bağlı olduğunuzda gördüm siz bir bütündünüz ve dağıldınız."
"Evet aslında haklısın ama neyse gece gece bunları konuşmayalım ben evinizi filan ayarladım yarin eve gider bakarız begenirsen temizleriz eşyalar gelincede yerleştiririz haa bu arada yarın birde kliniği açacağımız yere gidip bakalım neler yapilacak liste çıkaralım Azat abim halledecek"
"Tamam kuzum yarın yapalım herseyi ama simdi benim uykum geldi hadi gidip yatalım"
"Tamam hadi iyi geceler Duygu"
"Iyi gecelerr"
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Ömer Asaf ve Güllü gece uyumak için odalarına çekilmişlerdi. Güllü
"Ömer sence de Azra ve Araf cok tuhaf değiller mi?"
Ömer Asaf üstünü giyindikten sonra yatakta yatan karısına döndü. Kaşları çatık bir şekilde bakmaya başladı.
"Nasıl bir tuhaflık Güllü"
"Yaa ne biliyim evlatlıkmış filan sanki yalan gibi hem çocuk Azrayı da hafiften anımsatmıyor değil "
Ömer Asaf'ın kaşları iyice çatıldı bu kadın ne saçmalıyordu.
"Saçmalama Güllü niye yalan söylesin kız hem Azra böyle birşey yapmaz seninde bir daha böyle imalar yaptığını duymayacağım"
Ömer Asaf'ın sesi o kadar serti ki Güllü bir daha konuşmaya cesaret edemedi.
"Tamam" deyip son noktayı koydu Güllü ömer asaf ayakta durmayı bırakıp yatağa yattı ve içinden Azra'nın böyle birşey yapmayacağını düşündü. Azra öyle bir kız değildi.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Azra ve Duygu erkenden kalkıp yola düşmüşlerdi. Klinik icin resmi işleri Azat ve Bora halledeceklerdi. Azra ve Duygu ise kliniğin iç dizyanı ve eşyalarla ilgineceklerdi. Kliniğe gittiklerinde doktor odalarını mudahale odaları gibi yerlerin nerelerde olacaklarına karar verdikten sonra Azat'ın dediği gibi şirketin iç mimarı ile anlaşmışlardı Daha sonra çarşıya gidip ilk önce ofis malzemeleri aldılar. Azra ve Duygu hastanedeki odaları icin gerekli olan şeyleri aldıktan sonra Tom ve Bora içinde beğendikleri takımları onlara resimlerini atıp fikirleriki aldiktan sonra onların oda işi de hal olmuştu.
Duygu ve Azra bugün cok yorulduklarını fark etmişlerdi. Eve gidip çocuklarıyla ilgilendikten sonra uykuya daldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
General FictionBen Azra Hazer hayallerimde ki gibi bir jinekoloji uzmanıyım. Ama mutlumuyum koskoca bir hayır 10 yıl önce ayrıldım ve 4 yıldır ayak basmadığım Urfadan. Törenin kol gezdiği kadınların ezildiği ölüm kokan Fırat'ın olduğu Urfadan. Ve şimdi gül kokul...