Medya: Ecesu Doğa Kran
.......................iyi okumalar........................
"Ahhahahhahaha ne komikti ama ya."
Yaklaşık 15 dakika önce bir köpek sürüsüne rastladık ve Selin köpeklerden deli gibi korkuyordu. Köpekler de bizim gibi herhalde, kız onlardan uzaklaştıkça daha çok peşinden gelmeye başladılar. Selin ona güldüğümüzü farkettiğinde elindeki köpekleri uzaklaştırmak için kullandığı sopayı bize salladı.
"LAAAN GÜLMESENİZE YARDIM EDİN. HAYVANLAR BENİ KOVALIYOR DİYORUM NİYE BENİ SALLAMIYORSUNUZ. ŞUNLARDAN BİR KURTULAYIM SİZİ VAR YA..."
İki saattir böyle konuşuyordu ama kimse ona aldırmıyordu. Burda kimse kimsenin umurunda değildi anlaşılan.
İş bakmak için geldiğimiz bara şöyle göz gezdirdim. Ufak bir bardı. Etraf leş gibi içki kokuyodu ve her tarafta erkekler vardı. Işıl'ın ölümcül "seninle sonra görüşcez" bakışlarından kaçınarak onlara bir masaya oturmalarını söyledim ve görev panosuna ilerledim. Görev bakmak için barı seçmemizin nedeni hem parası daha fazlaydı hem de iş çeşitliliği fazlaydı.
Görev panosunun orda beyaz saçlı bir çocuk ilgimi çekti. Ne alışılmadık bir saç rengi..... Ona bakmayı kesip görev panosuna döndüm ve döndüğüm gibi bir kağıdı aldım. Miktara baktıkça haylazca gülümseyesim geliyordu. 6.000 demek ha heheh.
Ben kendi kendime sırıtırken panodaki ışığı kapatan oldukça büyük bir gölge fark ettim. Kafamı yavaşça çevirdiğimde iğrenç derecede içki kokan, serseri tipli, dövmeli,pis pis sıratan ve piercingli bir adamla karşılaştım.
O sırıtışını yüzünden sökmek istiyorum.
"Hey o elindeki görev, senin gibi ufak bir kıza uygun gözükmüyor tatlım"
Sinir bozucu bir şekilde sırıttım.
"Yani bu görevi istiyorsunuz bayım. Öyle mi?"
"Evet onu bana ver ve kendine uygun bir görev bul. Hatta sen bence görev bile bakma burdaki görevler senin gibi sıska bir kıza uygun değil. Karşıdaki kafede bulaşık yıkama görevi olacaktı o sana daha uygun olur küçük hanım."
Diyip güldü beyninde kastan başka bir şey olmayan adam.
"Ah anlıyorum bayım. Bu görevi o kadar istiyorsanız neden bu sıska kızdan almıyorsunuz?"
Biraz şaşırmış gibiydi ama bozuntuya vermedi.
"Zevkle"
Killua'dan
Gon ile beraber görev bakmaya bir bara geldik. İçerisi bir sürü gereksiz insanla doluydu. Gon bar sahibinden bir şeyler öğrenmeye çalışırken bende görev panosuna baktım. O sırda bir kız geldi. Yanaklarında çizgiler vardı. Değşikti. Panoya bakar bakmaz bir görev buldu ve aldı. Garip bir şekilde sırıtırken arkasında bir adam belirdi.
O, adamla konuşmaya tutulmuşken Gon'un bu tarafa doğru el salladığını gördüm. Onları umursamayıp Gon'a doğru yürümeye başladım. Bir anda önümdeki masaya birisi zıpladı. Refleks olarak bir adım geri çekilip masanın üstündeki kişiye baktım. Kafamı yukarı kaldırınca o kız olduğunu farkettim kız resmen hiç ağırlığı yokmuş gibi bir masadan bir diğerine atlıyordu. Ardından da masaları yıkarak geçen sinirli adam vardı. En sonunda adam, kızın gidecek yeri kalmayınca kızı sıkıştırdı. Gon ve ben tam harekete geçecekken. Adam birden yere yığıldı. Gon ve ben dahil bardaki herkes donup kaldı...
Ecesu'dan devam
Adam beni sıkıştrınca dizimle karnına tekmeyi bastım ve boğazındaki damara kimse farketmeden bir buz parçası batırdım. Adamı yere yıkılır yıkılmaz
beklemeden kızların yanına yürüdüm.