Işıl'ın Ağzından
Bazen aralarındaki tek beyni olanın ben olduğu düşünüyorum.
Neden mi?
"Onu öldüreceğim, kulaklarına kırk ayak sokup, 600 yerinden bıçaklayıp bir leğen sütte boğup gelinlik giydirip uçurumdan atacağım ve sonra..."
"Saçmalama Selin.... bir insanın kulağına kırkayak sokamazsın ki kulaklarına sığdıramazsın bir kere. Onun yerine sinek dene hem kafasını içinde vızıldayıp durur. He, değil mi Işıl"
Kolumu dürtüp duran Ecesu'yla birlikte sinir kat sayım artarken Selin'in yarım saattir mırıldanıp durduğu garip işgence fantazileri de iyi gelmiyordu.
".....ve onun kafasına çuval geçirip duvara zincirledikten sonra onun tüm vücuduna ağda yapcam. Hem de yavaş yavaş çekcem. MUAHAHAHHAJAJA"
YETER BİRİ BENİ BU MALLARIN ARASINDAN KURTARSIN
Yarım saat kadar önce Kurapika Selin'e "salak" dedikten sonra tren durmuştu ve erkeklerde inmişti.
Selin ilk bir kaç dakkika "Trans" da kalmıştı.
Daha sonra trenden inip istasyonun ortasında bağırarak Kurapika'ya sövmeye başlamıştı.
Yani ikinci evre olan "Sövme" ye geçmişti.
Bu o kadar da sorun değildi.
Ecesu da ona katılmasaydı tabii.
Ecesu aramızdaki benden sonraki en mantıklı kişidir.
Ama işte bazen oksijenden kafayı bulup böyle şeyler yapabiliyor.
Ve son olarak üçüncü ve şu an içinde buşunduğu evre olan "Fantazi" evresinde
Ve 10 dakkikadır onun saçma sapan fantezilerini dinliyordum.
Artık çıldırmak üzereydim.
En azından buluşma yerine gelmek üzereydik. Birazdan da hava kararacaktı. Acele etsek iyi olur çünkü acıkmaya başladım.
Yeterince vakit geçtiğini düşünüp çantamın içinden bir cips paketi çıkardım.
Cips paketini açtığımda mırıldanmayı kesip bir köpek gibi havayı kokladı ve bu tarafa baktı.
Bir anda paketi alıp günlerdir yemiyormuş gibi aç kalmış gibi yemeye başladı.
Normalde cips sevmem ama bu gibi durumlar için her zaman yanımda bulundururdum.
Aslında pek bir eşyam da yoktu genellikle eşyalarım Ecesu ve Selin içindi.
Onlar benim hiç olmayan küçük kız kardeşlerim gibiydiler.
Ben kendi kendime gülümserken Ecesu'nun dediği şeyle kaşlarımı çattım.
"Biliyodum işte normal olmadığını. Baksana kendi kendine gülüyor."
Kafasına bir tane çaktıktan sonra adımlarımı hızlandırdım.
"Hadi hava kararmak üzere hızlanmalıyız. Yavaştan acıkmaya başladım."
Ecesu'nun seslenmesiyle ona döndüm.
"Ama.."
"Ama ne? Hızlanmalıyız diyorum hava kararıcak. Hadi."
"Bir saniye bek-"
"BİR KERE DE BENİ DİN-"
"GELDİK"
Yüzümde çok saçma bir ifade belirdiğine eminim.
"Ha?!"
"Diyorumki geldik."