5.Bölüm

983 60 2
                                    

Çeviri : Annabel Lee

- Yolun kenarındaki ara sokaktan bir çığlık duyuldu. Gökyüzü karanlıktı ,beyaz ay etrafı aydınlatıyordu. Pembe dolgun dudaklarının kenarında kan lekesi olan bir adam karanlık ara sokaktan çıktı.

Ay ipek gibi siyah saçlarına ve kusursuz beyaz tenine çevreliyordu, onun parıldamasına sebep oluyordu. 

Baş parmağıyla kanı sildi ve yaladı. Kanı tattığında güzel suratı asıldı. Alkolün ve sigaranın acı tadı alınabiliyordu.

" Mide bulandırıcı" dedi ve ağzındaki kırmızı sıvıyı tükürdü.

Arkasını döndü ve duygusuz bir yüzle ölü vücuda baktı. Önceden ona tecavüz etmeye çalışan adama eğildi. Bu adam bir vampire tecavüz etmeye kalkışmakla büyük bir hata yapmıştı. Ne de salak diye düşündü ve yürümek için tekrar döndü. Siyah güneş gözlüklerini çıkardı ve taktı , siyah renkli gözlükler kan kırmızı gözlerini örtmesine yarıyordu.

" Siz onu yemek ister misiniz? "diye sordu önündeki kırmızı gözlere. Goblinler. Az önce öldürdüğü adamın kanı ilgilerini çekmiş olmalıydı.

Döndü ve tekrar ölü vücuda baktı ukalaca gülümsedi. "Buyrun. O adam bu akşam yemeğiniz olsun" dedi ve yüzlerce yarasaya dönüşüp kayboldu.

O kaybolduğunda , on kadar figür karanlıktan çıktı ve henüz ölmüş insanın etini bölüp kestiler. Goblinlerin memnun olmuş hırıltıları duyulabiliyordu. Ay siyah bulutlar tarafından örtüldü, sonra kan tekrar görüldü.-

Chanyeol'un gözleri açıldı.Alın terlemişti , saçları yapış yapış olmuştu ve nefesi kesilmişti. Gözlerini kapamaya çalıştı, uykusuna geri dönmek istiyordu.

Ama yapamadı

Lanet olsun! , diye zihninden sövdü, Chanyeol iç geçirdi ve yatağın üstünde oturdu.

Bu nasıl bir rüyaydı? dedi kendi kendine. Aklından geçen yüzünden seslice iç geçirdi. Yataktan kalktı ve mutfağa yürüdü. Belki sıcak süt içmek uykusunu geri getirirdi.

__________________________

Tüm bu öğrenci konseyi işlerine lanet olsun. Sik gibi yorulmuştu ve dinlenemez veya uyuklayamazdı çünkü hala yüzlerce bitmemiş görev vardı. Masasındaki dosyalar dağ gibiydi ama sonuçta Chanyeol ,her zaman eve geç giden Suho kadar çalışması gerekmediği için minnnettardı.

Büyük olan raporları temize çekmiş , okul kampı için olan dosyları imzalamış, ve Chanyeol için yorucu olan başka işleri yapmıştı.

Chanyeol iç çekti ve tekrar dizüstü bilgisayarının başına geçti. O vekil başkandı, ve geçen seneki harika okul notlarına sessizce küfretti. Neden öğretmenler okulun en iyi öğrencileri arasından onu vekil başkanlığa seçmişlerdi ki?

Bir kere daha iç geçirdi , Chanyeol'un elleri laptop klavyesinde uçuşmaya başladı.

Öğretmen, bir öğrenci konseyi öğrencisi olarak onun kendini laptopunu getirmesine izin vermişti. Bazı öğrenciler sadece üyelerin laptop getirebilmesinin haksızlık olduğunu düşünüyordu.

Elleri klavyede olsa bile , aklı başka bir şeyle doluydu. Rüyayla. Bu sabah güzel uykusundan uyandığından beri bu konu hakkında düşünüyordu. "Neden böyle bir rüya görmüştü?" Vampir ya da başka bir şey değildi önemli olan.Rüyasının onu en çok rahatsız eden kısmı vampirin kendisiydi.

Göz kamaştırıcıydı diye düşündü Chanyeol, ve aniden başına ağrı saplanınca ürktü. Ah! Bu da ne? dedi şakaklarını ovarken.

"Yeol? İyi misin?" diye sordu genç olan , arkadaşının yüzünün açı içinde burulduğunu görünce.

Who says vampires are just MYTHS?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin