RM - 3

204 33 4
                                    

Ertesi sabah Lalisa'yı alabilmek için erken kalktım ve üstümü değiştirdim. Aslında bugün okul yoktu fakat Lalisa'yı eve bırakmadan önce bana 'Yarın kahvaltıya gidelim mi?' diye sormuştu. Yani tüm nedeni buydu.

Üstüme gömleğimi, altıma pantolonumu giydim ve kıyafetlerimi düzelttim. Elimle saçlarımı karıştırdım ve evet, şuan hazırdım.

Odamdan çıkmadan önce cüzdan ve telefonumu da cebime koydum. Ardından aşağı inip ayakkabılarımı giydim. Çıkmadan montumu üstüme geçirip çıktım.

Dışarısı biraz soğuktu ve bu beni çok önemsetmiyordu fakat bir an önce Lalisa'yı almam gerektiğini biliyordum.

Evin anahtarını saksıdan alıp cebime attığım anda arkası dönük birisi evin girişinde bekliyordu. 'Kim acaba?' diye düşündüm. O yüzden hızlıca merdivenleri inip giriş kapısının önüne geldim.

"Lalisa? Sen niye geldin? Ben gelecektim."

Lalisa beni gördüğü anda gülümsedi ve sanki hiçbir şey olmamış gibi bana sarıldı. Tamam, sana kızmayacağım.

"Günaydın! Şey ben, seni bekletmek istemedim de. Hem erken geldim zaten."

Evimin yolunu biliyordu fakat hiç böyle çıkıp gelmemişti. Lalisa değişik bir kızdı çünkü sevdiği şeyleri unutmuyordu. Mesela ben ona bir anımı anlatsam veya onunla vakit geçirsek bunu asla unutmaz.

Aslında önceden de buluşuyorduk fakat bu kızın davranışları dün aniden değiştiği için hiçbir şey diyemeyeceğim.

"O zaman seni gideceğiniz yere götüreyim ha?"

Mutluca kafasını salladı ve kolunu koluma geçirip başını omzuma yaklaştırdı. Beraber yürümeye başladık.

Bu kız bunu ilk defa yapıyordu, bu beni hem şaşırtıp hem de mutlu ediyordu. İçimden 'Allahım sana çok teşekkür ederim, beni o yağmurda bıraktığın için'

(Yazar notu: Bölümün devamı flashback sonraki bölüm normal devam edecek)

O gün ortaokulun ilk günüydü ve ben yine geç kalan birisi olduğumdan geç kalmıştım.

Hemen evden çıktım ve koşarak okula gitmeye çalıştım. Yağmur biraz fazlaydı, ıslanmıştım ama hiç önemi yoktu.

Okula geldiğim zaman girişte bekleyen bir kız gördüm. Hemen saatime baktım, gayet normal bir saatte gelmiştim.

Başlamasına 10 dakika vardı.

"Hangi sınıftasın?"

Kız bana döndü ve bu kız niye çok güzel? Niye kalp atışlarım hızlandı? Niye niye!

"Şey ben b sınufındayım ama kaybolurum diye girmedim."

Ona mutluca gülümsedim. Benimle aynı sınıftaydı.

"Bende b sınıfındanım. Gel beraber gidelim."

Mutluca kafasını salladı ve elimden tuttu. Yani normalce.

"Ben Lalisa ve sen -kartı okudu- Jungkook değil mi?"

Memnunca kafamı salladım.

"Şey sana bir sır vermem gerekiyormuş annem dedi. Şey ben unutkanlık hastasıyım ve benimle arkadaş olur musun diyecektim."

Şaşkınca ona baktım. Doğru muydu bu?

"Ama merak etme, seni unutmayacağım. Hadi sınıfa gidelim."

Ona gülümsedim ve sınıfa gittim.

İyi ki geç kalmıştım ve iyi ki benim arkadaşım olmuştun.

O günden sonra sıkı arkadaş olmuştuk ve en garibi çoğu olayı ve kişiyi unutup beni hiç unutmamasıydı.

Allahım minnoş yeni kitabım 🙈 umarım seversiniz ❤ oy yorum atın aralara 💕

Remember me | Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin