RM - 2

246 31 15
                                    

"Lalisa, okul bitmek üzere. Çantanı hazırla."

Dersin bitmesine son birkaç dakika vardı ve son dersler genelde kitap okuma oluyordu. Tabiki Lalisa en son çıkıyordu çünkü kendisi kitap okumayı çok severdi.

"Jungkook, şey bugün sahile gitsek, hem biraz vakit geçirelim, eve gitmekten sıkıldım artık."

Hızlıca ceketimi giyip Lalisa'ya baktım. Ee, tamam. Biraz masum bakıyordu fakat bu kadarı fazla! Çaktırmamalıyım...

"Tabiki gidelim Lalisa, hatta sen annene mesaj at. Meraklanmasın. Yada sen telefonunu ver, ben atayım."

İkinci fikrin daha mantıklı olduğunu düşündü ve telefonunu bana verdi. Bende annesine mesaj attım. Kendisi de dolabına bir şeyler tıkıştırıp yanıma geldi.

"Gidelim."

Çantamı sırtıma geçirdim ve Lalisa'ya yardım ettim. Sonra montunun fermuarını geçirip saçlarını düzelttim.

"Oldu mu?"

Kahkülerini düzelltim ve ona baktım. 'Oldu, çıkalım' dedim ve sınıftan çıktık. Elimi omzuna attım. Çünkü hem kaybolmaması için hemde kokusunu içime çekebilmem içindi. O koku, harika. Anlatamam.

"Jungkook, neden hep elin omzumda? Yani merak ettim şimdi."

Bu kız iyileşmeye başlıyordu. Hissediyordum.

"Kaybolmaman için Lalisa."

Aniden durdu ve yüzünü bana çevirdi. Şaşırdım, çünkü bunu yapmazdı. Çok dizi izleyebilirdi belki ama onların hiçbirini hatırlamıyordu.

"Elimi tutsana, hem daha hoş gözükür."

Kolumu aşağı indirdim ve ellerimi parmaklarının arasından geçirdim. İçim yanıyordu. Bana acayip sıcak basmıştı ve alnımda ter birikiyordu.

"Böyle daha mı güzel oldu ki?"

Kafamı salladım ve ilerlemeye devam ettik. Elim soğuktu, hissedebiliyordum ama gerçekten sıcaklamıştım. İlk defa elini tutuyordum.

Beraber caddeden karşıya geçtik ve biraz daha yürüdük. Ardından sahil mükemmel ve harika rengi ve güzelliğiyle karşımıza çıktı.

Hemen boş bir bankı gözüme kestirdim ve oraya doğru Lalisa'yı götürmeye başladım. Neyse ki etraf biraz boştu, hava harikaydı ve güneş de 1 saat sonra batacaktı.

"Nasıl Lalisa? Beğendin mi?"

Sanki ilk defa görmüş gibi bir daha baktı. Sonra bana baktı tabi, güzel dudaklarıyla gülümsedi ve bana sıkıca sarıldı.

Tamam sarıl da, hormonlarım fazla haraketleniyor, dikkat et!

"Çok teşekkür ederim! Burası çok güzelmiş."

Bende ona sıkıca sarıldım ve yanağına öpücük kondurdum. Lalisa da beni öptü, iyi değilim ama!

"Seni seviyorum Jungkook!"

Keşke gerçek desen be güzelim. Keşke iyileşsen ve sana açılabilsem. Bunu her gün yapıyorum ama unuttuğun için hatırlamıyorsun.

"Senden hoşlanıyorum Lalisa ve sana bunu ne kadar çok söyledim, bilmiyorum ama seni seviyorum."

Ardından bana sarıldı ve 'Seni seviyorum!" diye bağırdı. Neyse ki kimse yoktu. Yoksa şimdi patlıcanın elli tonu oluyordum.

"Beni sevdiğini biliyorum Jungkook. Bende seni çok seviyorum işte!"

Allahım umarım dedikleri bir gün gerçek olur. Ama bu böyle ilk defa oluyor, tepki vermezdi?

"Sen, iyi misin bugün?"

Kafasını salladı ve bana gülümsedi. Allahım şu gülüşe gömün beni!

"Nedense bugün kendimi çok farklı hissediyorum Jeon Jungkook."

Evet, umarım seversiniz. Saçma olmamıştır umarım, sizi seviyorum. Oy yorum yapın aralara falan. Neyse iyi geceler ❤

Remember me | Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin