BÖLÜM 4

46 9 1
                                    


Manolya

Bu sabah erken kalktım.
Kalktıgımda yaptığım
ilk iş gözümü tekrar
kapatmam oldu. Çok
yorgundum ve tekrar yattım.
Yine bir rüya gördüm.
Ve yine geçenki rüyam
ile aynıydı. Sadece biraz
farklıydı

-Manolya, manolya.

+Siz kimsiniz?

-Ben. Beni tanımadın
mı?

+Hayır. Siz kimsiniz?

-Beenn.. Annen kızım...
Lütfen beni tanı

+Hayır sen annem
değilsin. Hiç
benzemiyorsun.

-Çünkü ben o değilim
kızım.

+Kim değilsin?

-Beni tanı. Ben annen...

+Hayır sen ANNEM
DEGILSIN!!

Uyanmıştım. Annem
beni soluk soluğa ve
ter için de kaldığımı
gördü ve hemen yanıma
geldi. Beni sakinleştirmek
için

-Tamam kızım, geçti.
Sakin ol. Tamam. Sakin...

dedi naifce. Bense onun
sesiyle sakinlesmistim.
Annem benim...

O kadın kimdi ve neden
bana "kızım" dedi
bilimiyorum... belki
sadece bir kabustur,
yanılgıdır. Ama çok
gerçekçiydi. Ilk defa
bugün böyle bir şeyle
karşı karşıyaydım. Kim
ve neden bugün bana
böyle bir şey desin ki??
Aslında ilk defa görmüyordum.
Her yılın bugünü bu kabusu
ya da rüyayı görüyorum.
Artık neden bilmiyorum.
Annemin sesi ile

-Manolyaa! Okula geç
kalıyorsun. Hızlı giyin hadii!

+ Tamam anne. Hemen
giyinip çıkıyorum.

Lidya

Sabah kalktım ve geç
kaldığımızi fark ettim.
Hemen kızları uyandırıp
mutfağa koştum ve bir
kaç bir şey hazırladım.

 Hemen kızları uyandırıp mutfağa koştum ve bir kaç bir şey hazırladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu birkaç şey işe sandiviç
idi. Hemen yemeğimizi
yiyip okula doğru yol aldik...

Setenay

Artık manolya ile
aramızı duzeltmeiydik.
Gerçi pek kolay olacağını sanmıyorum çünkü
bu işte bir bokluk olduğunu
anlaması an meselesiydi.
Onunla kimin
konuşacağına karar
vermedik. Büyük ihtimalle
lidya konuşur çünkü
araları bizimkinden daha
güzel.

Bu konuyu düşünene
kadar okula vardık. Sınıfa
girdik fakat Manolya daha gelmemişti.

Manolya

Okula doğru gidiyordum.
Her zaman olduğu gibi dar
patikali ve insanların az
olduğu yoldan gitmeyi tercih
ettim.

 Her zaman olduğu gibi dar patikali ve insanların az olduğu yoldan gitmeyi tercih ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sokakta sadece yapraklar,
yaprakları uçuran rüzgar
ve ben vardım. Ya da öyle saniyorudum. Hemen
yanından bir ses geldi.
"Manolya" diye fısıldıyordu
biri. Sesin geldiği yöne
doğru baktım. Irkilmistim.
Okula gitmektense, o tarafa
doğru yönelmeyi tercih ettim.
Sakin ve sessiz adımlarım ile yürüyordum. Kendimi olası tehlikelere karşın yerden
ağaç dalı aldım.
Ardından yine aynı sesi
duydum
"Manolyaaa". Bu seferki
daha yüksekti. Yakınlaştığımı
fark ettim. Gitmeye devam
ettim.
Karşıma koca bir yaratik
çıktı ve fabl elimden
düşüverdi. Onu görüşümle
ağzımın yavaşça açılıp
bağırdığını duydum.
Kaşlarım ve gözlerim
kısıktı. Hiç bir şey
yapamadım. Yerimde
durdum ve kımıldayamadım. Gözlerini gözüme dikti.
Dikkatlice baktım ve
göz renkleri kırmızıydı.
Sessizce bekliyordum
ya da dua ediyordum.
Sadece hızlınefes alış
verişlerimi ve yaratığın
hırlama
seslerini duyuyordum.
Gözlerim yerdeydi.
Hiç bi türlü yüzüne
bakamadım.

Geçen bir kaç saniye
sonrasında kendimden
emin bir şekilde
yaratığa sinirle baktım.
Yaratık ürküp geri çekildi.
Gözleri pörtlek gibi
açılmıştı. Bu durum
karşısında şaşırmış
gibiydi.

Yaratık gitmişti. Onun
gidişi ile okula doğru
hızlıca koştum ve içeri
girdim. Hâlâ bir çelişki
içindeydim. Iyi de? Bir
yaratık neden benden
korksun kii??
Sınıfa girdim ve nefes
nefese sırama oturdum.
Lidya meraklı bakışları
ile bana bakıyordu ve
sonra kardeşlerine çevirdi.
Bana yine bakması ile

- Manolya. Iyi misin. Nefes
nefesesin?

+ Ben ne zamandan
beri umurunuzdayım?

Dedim ve sustu.

Bir şey farketmiştim.
Insanların sesi beni
rahatsız ediyordu. Ya
da dışarıdan gelen bir
ses. Sanki sese karşı
duyarlılığım vardı.
Kalemin açıp kapanma
sesleri, defter sayfaları
ve yoğun bir uğultu
sarmıştı dört bir yanımı.
Kulaklarımı kapayıp
gözlerimi kapattım.
Kaslarım çatikti.
Sinirlenmemiştim
fakat çatikti. Yoğun
ses üzerini sınıfı ders
esnasında terk edip
kızlar tuvaletine girdim.
Aynanın alt kısmına
bakarken hızlı nefes
alışverişim ile ürktüm.
Sakinleştikten sonra
yavaşça suyun kolunu
açtım ve yüzümü yıkadım. Yıkadıktan sonra elimi
girişe kadar uzanan
masaya koydum ve
aynaya baktım.
Bakmamla tekrar nefes
alışverişimin yükseldiğini
fark ettim.

+Neler oluyor bana,
deliriyor muyum?

Dedim. Dememle birlikte
sınıfında bulunan 3 adet
gerizekalilar içeri girdi.
Setenay, Almila ve Lidya.
Aralarından en güzeli
bence lidyaydi. Her neyse
konum bu değil benimm!
Içeri girdiklerinde Akmola
bana baktı ve

-Galiba biz neler olduğunu
biliyoruz

+Peki ne oluyor bana...?!





Vote ve yorumlarinizi
bekliyorum. Sizleri çok seviyorum...♡♡









DÖRT ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin