Merhaba Jongin,
Bugün grafik programlarken nasıl yapacağımı anlamadığım bir yer vardı, ben de Baekhyun'dan bana göstermesini istedim ama bunu anlatma sebebim Baek'in bana program göstermesi değil. Anlatma sebebim onun parmağındaki yüzük. Chanyeol ona evlenme teklifi etmiş, bunu biliyor muydun ? En yakın arkadaşlarımızın nişanlandığını biliyor muydun ? Artık onlara bile vakit ayırmıyorsun. Seni böylesine meşgul eden o kız mı ? Neden bir anda böyle oluverdiğini anlamıyorum, bir sorun var gibi hissediyorum ama bu benim kendimi avutmak için kurduğum bir kuruntu da olabilir. Çünkü bu gün Tokyodan döndün ve oldukça mutlu görünüyordun, bu kalbimin biraz daha burkulmasına sebep oldu. Baekhyun'nun alyansını fark etmem ile içimde yeşeren kıskançlık filizlerini de inkar edemem. Onlar adına tabii ki mutlu oldum ve senin aşkının acısı ile kahrolmak ile meşgul olduğum için mutlu anlarında onlara ortak olamadığım için üzüldüm de ama benim de parmağımda o halkadan vardı Jongin, senin de vardı. Ellerimiz birleştiğinde çıkan o hafif metalik ezgiyi hala duyuyorum. Şimdi ise ellerimde bir boşluk var, parmağımda sadece izi var ve o da gittikçe geçiyor. Seninkinde de iz kaldı mı ? Bir keresinde bana "Yüzük sıkmaya başladı sanki, acaba kilo mu aldım Hunnie ?" Diye sormuştun. Nedense o anki yüzün hala beni gülümsetiyor. Çok tatlıydın Jongin. Bir ayıcık gibi.
Bu gün yaşadığım başka bir yıkıcı olay ise öğlen yemeğinden dönerken yanıma Sejoon geldi ve bana senin artık eşya bölüşümünü yapmamız gerektiğini söyledi. Bunu neden kendin gelip söylemiyorsun anlamıyorum o kadar mı katlanamıyorsun bana ? Onlar bizim eşyalarımız Jongin, her birini birlikte seçtik ve sen bana bunu lisedeki gibi başka birini göndererek mi söylüyorsun ? Ah, tabii lisede yaptığının tek farkı o zaman bana aşık olduğunun haberinin gelmesiydi. Çok kızdım Jongin, çok sinirlendim. Sejoon bana bunu söylediğinde ellerim titredi, dönüp sana baktım ama sen yanındakilere gülümseyerek bir şeyler anlatıyordun. Sonra bir saniyeliğine göz geldik ve sen beni görmemiş gibi devam ettin. Sanki orada hiç yokmuşum gibi, bir görünmezmişim gibi. Eve geldiğimde bütün eşyalarımı ayırdım. Bu evi de sen alırsın,artık satar mısın içinde mi yaşarsın bilmiyorum. Sadece daha fazla bu duvarlara katlanamıyorum. Bütün ses yapan eşyalarımı aldım. Sana çok kızgınım. İçimde öfke patlıyor. Ama seni özlüyorum da. Aklımı kaybetmek üzere gibi hissediyorum.
Bu arada umarım Vivi'yi almaya çalışmassın çünkü böyle bir şeyin olanağı bile yok. O bizimdi ve artık da benim.
Ne yazık ki seni hala seviyorum.Sevgiler, Sehun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Somebody else || SeKai ||
FanficDuydum ki, bir başkasını bulmuşsun. İlk başta bunun bir yalan olduğunu sandım. Ses çıkarabilecek her şeyimi aldım. Geri kalanı olmadan da yapabilirim. THE 1975 - Somebody Else