Bölüm şarkımız Balmorhea~Remembrance.
Keyifli okumalar..Gözlerimi hafif araladım, başım çok fena ağrıyordu. Nerde olduğum hakkında hiçbir fikrim yok ama en son neler olduğunu hatırlayabiliyorum. Metrobüsteki o adam vardı. Şuan kocaman bi salonun koltuğundaydım. Yanımda yanan şömine vardı. Dışarı çıkmak için ayağa kalktım,pencereden akşam olduğunu fark edince acele etmem gerektiğini fark ettim. Burda ne arıyordum hala kafam çok karışıktı. Ama en mantıklı olan bir an önce buradan kurtulup eve gitmem gerektiğiydi pek ev denilmeyebilir ama hayatımın yarısı o yurtta geçti orası evim oluyor yani. Kapıyı bulmak için arkamı döner dönmez yine o ruhsuz gözlerle karşı karşıya geldim. Bu adam çok garipti ve bir o kadar da korkutucu. Ağzını açıp''Bir yere gidiyordunuz sanırım?'' derken beni koltuğa oturmam için bi işaret yaptı. Hayır anlamında kafamı salladığımda bana öyle bir baktı ki vücudumdakı bütün tüyler diken diken oldu,ürperdim. Bu olay gittikçe anlamsız ve korkutucu bir hale gelmeye başlıyordu. O bakışlardan sonra canıma susamamak için koltuğa oturdum. Karşımdaki diğer tekli avangart koltuğa oturdu. Karşımdayken onu daha iyi inceleme fırsatım olmuştu. Siyah takım elbisesi ve o ruhsuz koyu kahverengi gözleri... Sanki beni gözlerine hapseder gibiydi. Birden daldığımı fark ettim bana''Sare! Dinliyor musun beni?'' diye biraz bağırarak el kol yapınca kendime geldim.'hıhı' deyip onayladım. Bi dakika ismimi nerden biliyordu?!!
'Peki öyle olsun bakalım' derken çok imalı bakıyodu. Birden ayağa kalkıp, yanıma geldi ve cebinden cüzdanını çıkardı içinden bi kimlik çıkardı ve bana uzattı.Kimliğe bakınca bana ait olduğunu fark ettim. Birden afallamış halimle yüzüne baktım. İsmimi neden bildiği ortaya çıktı. Eğlenmiş gibi bakıyordu hafif gülümsedi ve yanında hafif bi gamze çıktı. Şuan kimlikten çok gamzenin nasıl yakıştığını düşünürken saçmaladığımı fark ettim. Birden 'b-bu nn-nasıl yani nerden buldunuz?' dedim ama galiba soru sormakla kalmayıp, kekelemiştim. En iyisi konuşmamak yoksa rezil oluyordum,karşımda gamzesiyle halime sırıtan adama. Sonra yine o ruhsuz halini aldı ve''metrobüste düşürmüştün,bende vereyim dedim,lazım olur belki(!)'' dedi alayla. Bende onun gibi ruhsuz davranmaya çalışırken' tamam kimliğimi aldım malum lazım oluyor, teşekkürler. Şimdi gidebilir miyim?' dedim.' akşam yemeğe misafirim olabilirsin?' dedi ama malum ben yurtta olunca sevgili baş müdiremiz fazla katı olduğundan asla izin vermezdi zaten bende bu yakışıklı ruhsuzun evinde yemeğe kalmayı pek istemem açıkçası hala bi ürpertilik var içimde, o yüzden''hayır teşekkürler malum eve gitmem gerek, akşam oldu.'' diyerek yanıt verdim. Kapıya yöneldim ve kapıyı bana orda çalışan bir kadın açtı bana kabanımı uzattı. Kapıdan çıkarken bay ruhsuz''Ee o zaman Ayten Hanıma selamlarımı da ilet.'' dedi. Duymamazlıktan gelip hemen dışarı attım kendimi. Bu adam benim yurt müdiremi nerden tanıyordu? Hatta benim yurtta kaldığımı nerden biliyordu? Ben hiç bir bilgi vermeden bunu bilmesi imkansız diye düşüncelere dalarken kapıdaki taksici bana korna çalıyordu. Pencereyi açıp'hanım kızım hadi bin evin sahibi söyledi nereye gideceğimizi' dedi ruhsuz ama düşünceli galiba bu adam. Diye içimden geçirip taksiye bindim. Yurdumun ismini taksiciye verdiğimde, bana evin sahibinin zaten söylemiş oldugunu söyledi. Yarım saatlik yolculuğun ardından yurta gelmiştim. Taksici paranın ödendiğini söyleyip gitti. Saat geç olduğundan yurta belli olmadan sessizce girmeliydim. Güvenlikçi Ahmet abimle aram tabikide iyi olduğundan pek zorluk yaşamadım. Odama geldiğimde hemen pijamalarımı giyinip yatağıma yattım. Ama uyuyamadım. Hafif acıkmıştım. Yurtta yemek saatini kaçırmıştım ve bay ruhsuzda da yememiştim. Ama birden benimle ilgili bu bilgilere sahip olması açlık hissimi bana unutturdu. Çok garipti, adam hem zengin hem metrobüsle gidip geliyor. Sonra kimliğimi bulduğunu söylüyor, ve benim onun evine nasıl geldiğimi hatırlayamıyorum... Derken uykum ağır bastı ve uykuya daldım.-SABAH-
Oda arkadaşım Senem beni itip kakıştırarak uyandırdı. Aceleyle bir şeyler söylüyo ama daha ayılamadığım için onu duyamıyordum. Yavaş yavaş cümleleri anlamlı bir hale gelmeye başladı'Sareee! Hadi çabuk ol. Giyinmelisin. Saat 12 de burda olurlar. Adam zengin diyorlar. Belkide bu sefer olur, hayallerimiz gerçekleşecektir belki bu gün. Hadi hazırlan...🥀 Evettt nasıldı? Umarım beğenerek okumuşsunuzdur. Oy vermeyi unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METROBÜS
Teen FictionRenkli vücutların içinde siyah ruhlar... Gelecek için çalışıp, yarın ölme arzusuyla yaşayanlar... Kalabalıkta yalnız kalanlar... Çığlıkları sessiz olanlar... Herkesin yanında olup da, aklında olamayanlar.. Dünyayı bunlar kurtaracaklar. İki ruhsu...