Bölüm 3

131 12 1
                                    

(YAZAR NOTU: MULTİMEDYA GAMZE HGRJFDLKS. BÖLÜM ŞARKISI JAMES ARTHUR - BROKEN HEARTED.)

Kahvemi ve kompozisyonumu bitirdikten sonra masadan kalktım. Kahve bardağını çöpe attım. Plastik bardakta kahve de ne demek ya? Kahve dediğin kağıt bardakta içilir.

~

Ortalıkta hiç lise 3 göremezken konferans salonundan sesler geldi. Yine toplanmışlardı anlaşılan ve bunu kimin organizasyon ettiğini bilmek hiç de zor değildi. İçeri girdiğimde abartısız bütün lise 3 lerin orada olduğunu gördüm. Yine mi dışlandım şimdi? Bunun hiç sonu gelmeyecek mi ulan?

"Buğra, hangi rüzgar buraya attı seni?"

"Geçiyordum, uğrayayım dedim Beril. Neyse, siz devam edin. Ben de her zamanki gibi dışlanayım. İyi eğlenceler."

"Buğra!"

Ve sadece 1-2 defa duyduğum ama unutamadığım ses.

"E-efendim?"

Yanıma geldi. Daha önce bu kadar yakın olduğumuzda neredeyse tepsidekilerin hepsini üstüne döküyordum. O yüzden, fazla yakınlık bana göre değildi.

"Biraz bahçeye çıkalım mı?"

"Olur."

Oldukça kasılmıştım. Sanırım bu, dalga geçmek dışında yanıma gelen ilk kızdı.

"Notu mu okudun mu?"

Durakladım bir an. Gerçek olabilir miydi o not? Ama bu kız badgirllerle takıldığına göre, gerçek olma ihtimali oldukça düşüktü. Madem oyun oynuyoruz, bu kadar dersin ardından ben de bu oyuna dahil olabilirim diye düşündüm.

''Not mu? Ne notu?''

''Kompozisyonla ilgili olan.''

''Okumadım. Sanırım öyle bir not görmedim.''

''Hm, peki o zaman. Sanırım yanlış yere bırakmışım.''

''Bak, benimle dalga geçmekten vazgeçin tamam mı?! Kaç senedir hayatımı zehir ettiniz! Bıktım artık sizden, dalgalarınızdan. Benimle oynama amacını biliyorum. Benden uzak durun!'' diye diklendim. Bu cesaret son günlerde fazlasıyla bana uğruyordu. 

''Hey! Benim amacım seninle dalga geçmek değil tamam mı? Edebiyatım çok düşük ve bana yardım edebileceğini düşündüm. Hem neden seninle dalga geçeyim ki? Seninle bir sorunum olmadı.''

''Ah, hadi ama buna inanacak değilim. Bunu 5 hafta önce de yaptınız.''

''Ben bu okula yeni geldim. Bugün buradaki ilk günüm."

"Onu farkettim. Ama Beril ve Ecem'in tayfasında olduğuna göre, benimle dalga geçmemen için bir nedenin yok."

 ''Öyle olsun Buğra. Ama ben seninle dalga geçmeye çalışmıyorum tamam mı? Edebiyatım 20 ve bana yardım etmeni istiyorum.''

''Pekala diyelim inandım, sana kompozisyonda yardımcı oldum. Bu karşılıklı tamam mı?''

''Ne istiyorsun?''

''Biricik arkadaşlarından Ecem ve Beril benimle dalga geçmeyecek, asla laf atmayacak ve okul içinde dışlamayacak.''

''Buğra bak, ben onların içinden geçenleri durdurmaya yetemem tamam mı? İnsanın kendi iradesiye olabilecek bir şey bu. İnsan aklını okuyup düşüncelerini adeta bir duvarmışcasına engelleyemem.''

''İşte oldu.''

''Ne oldu?''

''İlk kompozisyon konunu bulduk. Anlaşmayı kabul ettiğine göre başlayabiliriz.''

~

Kompozisyonda biraz yeteneği vardı ama yazıya dökerken zorlanıyordu. Dalga geçmediğini anlamıştım. Okul biteli 1 saat olmuştu. Bizse Gamze'nin 20 olan edebiyatını düzeltmeye çalışıyorduk. Yarın sınav vardı ve Gamze daha hiçbir ilerleme kaydedememişti. 

''Hey! Giriş cümlesinden betimlemeye başlama. Gelişmede betimlemeden kusabilirim.'' diye sitem ettim.

''Önemli olan senin kusman değil, hocanın kusup kusmaması. Ya da vazgeçtim. Önemli olan puan alıp alamayacak olmam.'' dedi ve güldü. Ben de güldüm. İyi bir arkadaştı. Benimle arkadaşlığını herkesten saklayan iyi bir arkadaş.

Devam etti.

''Baksana. Skype'ın var mı?''

''Evet, hayır.''

''Evet, hayır?''

''Skype'ım var ama ekleyemezsin. Üzgünüm arkadaşlarından korkuyorum tamam mı?''

''Hadi ama Buğra, sana akşam yapamadığım soruları oradan okurum tamam mı?''

''Tamam kullanıcı adımı defterine yazayım.'' dedim ve kullanıcı adımı defterinin sol alt köşesine yazdım. 

Sınıfın kapısının eşiğinden Ecem'in sesi duyuldu.

''Vaay, Gamze. ''

Elinde telefonu vardı ve yapmacık gülümsemesiyle devam etti.

"İyi eğlenceler."

"Neden bunu yaptın?"

"Neyi neden yaptım?"

Anlamamazlığa yatmakta üstüne kimseyi tanımayabilirsin Gamze, maalesef bu sefer değil.

"Edebiyatın kötü olabilir ama bu kadar da değildir diye düşünüyorum. Neden bana yalan söyledin?!"

Sesim öncekinden daha yüksek çıkmıştı. Defterinden Skype adımı yazdığım bölümü yırtıp attım.

"Bir daha yanıma gelme, lütfen."

Okuldan çıktığımda dolmuşların olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Bizdeki artistlik de buraya kadardı. Arabam falan yoktu sonuçta. Gelen ilk dolmuşa bindim çünkü hepsi evimizin önünden geçiyordu. Parayı uzattım.

Mal BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin