Bölüm 5

112 10 1
                                    

 YAZAR NOTU: AŞIRI GEÇİŞLİ BİR BÖLÜM OLDU AMA HERKESİ ÖĞRENMİŞ OLDUNUZ. MULTİMEDYA BERİL. BÖLÜM ŞARKISI: OLLY MURS-DEAR DARLİN

Gamze'den

‘’Gidemezsin diyorum, yeterince açık değil mi?’’

‘’Ah, hadi ama baba, sadece aptalca bir kamp. Akciğerlerimi elektrikli süpürgeyle vakumlamayacaklar.’’

‘’Gamze. Kampa. Gidemezsin.’’ Diye her kelimeyi vurgulayarak odama gitmemi kaşlarıyla emretti. Benimse daha pes etmeye niyetim yoktu.

‘’Baba, sadece birkaç ay sonra 18 yaşımda olacağım. Sadece kamp. Ne olur?’’ diye direttim. O ise bana her klasik babanın dediğini söyledi:

‘’18 yaşına da 30 yaşına da girsen fark etmez. Bu evde yaşarken benim gözetimim altındasın.’’

Odama çıkıp kapımı sertçe çarptım. Telefonumu alıp Ecem’i aradım. 3 çalıştan sonra açabildi. 

''Tahmin edeyim, gelemiyorsun.''

''Galiba. Yani babam izin vermedi.''

''Hadi ama, 18 yaşına gireceksin. Hala birilerinden izin alıp özgürlüğünü kendin kısıtlıyorsun. Akşam gel mutlaka.''

''Denerim." deyip telefonumu kapattım. 

~

Ecem'le konuşmamı bitirdikten sonra biraz Skype'da takıldım. Eski okulumdaki kızlarla konuştum. Kampa nasıl gideceğime karar vermiştim. Akşam kapıyı kilitleyip pencereden atlayacak değildim tabii. Odam 2. kattaydı. Herkes uyuduktan sonra evden çıkacaktım. Saat 21:08 di. Gece kamp başlatan zihniyete de ayrı bir alkış pls .s.s.s. Bavulumsu küçük çantaya kıyafetlerimi , çadırımı, uyku tulumumu koydum.  Diğer ayrıntıları da koyup evdekilerin çantayı görmesine karşı elbise dolabıma attım. Aslında bu yaptığıma kendim de inanamıyordum. Bu okul cidden beni çok değiştirmişti. 

~

Valizimi hazırlayıp internette gezinmem 2 saat sürdüğünden saat şu an 23:42'ydi. Saat tam 00:00'da servis kalkacaktı ve bizimkiler daha uyumamıştı. Ki benim evden okula gidişim 15 dakika sürerdi. Salona indiğimde annemler televizyon izliyorlardı. Yapabileceğim tek bir şey vardı. Annemlerin uykusunu getirmek. Televizyonu kapattığımda karşımda 2 tane bana merakla bakan simayla karşılaştım.

"Aa, bence ailecek kitap okumalıyız.'' dedim ve sehpanın üzerinde duran kitapları annemle babama verdim. 

Uzun süre bana baktıktan sonra kitap okumaya başladık. Tabii ki onlar okuyorlardı ama ben sayfaya bakıyordum. Telefonumdan da saati kontrol ediyordum. Saat 23:50'ydi. Kesinlikle yetişemeyecektim. Rastgele bir dakikada sayfayı çevirdim. Okuyormuş gibi yapıyordum. Annemlerin uyuyacağı yoktu ve asla yetişemeyecektim. Ecem'e mesaj attım

+Ben gelemeyeceğim galiba. Servisi ertelersen gelebilme şansım var. 

Yazıp gönderdim. Annem telefonumla ilgilendiğimi görmüyordu.Telefonumu sessize aldım ve aynı anda Ecem'den mesaj geldi. Salise farkı!

Geleceksin Gamze. Zaten Beril de ortalıkta yok. Saat 00:30 olsun bari. Acele et. 

yazıyordu.

 Beril'den

iPhone'a iOS 8 güncellemesi gelmişti. Pek sanmıyordum ama Ecem'in güncelleyip güncellemediğini sormak için aradım.

"Ecem kanka iPhone'a güncelleme gelmiş, yaptın mı?"

"Not yet, sis. Bir ara yaparım." 

"Tamam, okulda görüşürüz bebek. Ciao."

"See you later, alligator."

Bu dört cümle 1 dakika 37 saniye sürdü.

~

Ben de isterdim evden sadece portakal suyu içerek çıkmayı ama ne kadar zengin olsak da kültürlerimizden ödün vermiyoruz. Bol hamurişi içeren sofraya oturdum. Evde kepekli ekmek falan da tüketmiyorduk. Formumu korumamın sırrı az sonra Beril ile Sağlıklı Hayatlar'da.

Beril ile Sağlıklı Hayatlar

Evet, öncelikle hepinize sağlıklı günler diliyorum. Kısa zamanda verilen kilolar kısa zamanda tekrar alınır. Çünkü kısa sürede yağ yakımı gerçekleşmez, yalnızca su kaybedersiniz. Ama bizim asıl amacımız yağlarımızı eritmek. Su kaybetmenizi de hiç önermem böbrekleriniz rahatsızlanır, şuraya yazıyorum. Uzmanların da -ki bu derecelendirmeye ben de giriyorum- önerdiği gibi ayda 4-6 kilo vermek en sağlıklı ve ideal olanı. Bunun için güne yeşil çay içerek başlamalı, kahvalıtıyı güzel yapmalı, tam tahıl ekmeği günde 1-2 dilim yemeli, meyveyi aksatmamalı, akşamları 60 dakika tempolu yürüyüş ya da koşu yapmalı ve yatmadan önce bir kase yoğurt yemelisiniz.

Bunlar Ecem'le keşfettiğimiz yollardı. Tabii kiz biz haftada bir kere anca yürüyüşe çıkıyorduk. Sivilceler için de çözümlerimiz var da unutmazsam söylerim.

Haftasonu geleneksel Becem kampı vardı. Bütün okul davetliydi. Buğra dahil. Neden Buğra'yı da kabul ediyorduk? Dalga geçmek için tabii ki. Bavulumu yine sabahtan hazırlamadığım için geç kalıyordum. iPhone'um çaldı.

''Nerede kaldın ya servis kalkacakmış şimdi.''

''Bavulumu hazırlamamıştım da, sen servisi oyala.''

''Oyalayamam. Hareket etmek üzereler. Sabah neden hazırlamadın?''

''Uyuyordum kamki. Neyse gelmek üzereyim kapatıyorum.''

~

 Buğra'dan

Ecem servis şoförünü oyalamaya çalışıyordu. Yarım saattir Gamze ve Beril'i bekliyorduk anlayacağınız. Her araba geldiğinde bütün okul aynı yöne bakıyorduk.Ve sonunda geldiler. Servise bindiğimizde Tamer'in yanına geçtim. Paralelimizde Beril ve Ecem vardı.Tamer'i cam kenarına oturmaya ikna ettim. Beril ve Ecem'den pencere kenarında oturan Berildi. Gamze de Beril ve Ecem'in önüne geçti. Tek başına oturuyordu ama umrumda değildi.Bizim nümüzde de Çisem ve Mehtap vardı. Onlar da Becem tayfadandı ama o kadar itici değillerdi.Ecem ve Beril kısık sesle konuştuklarını sanıyorlardı ama herkes duyabilirdi. Ecem Beril'e:

''Ayfonunu versene bi kamki''

''Niye kanks?''

''Ya siz gelene kadar iOS 8'i güncelledim. Ver sana da güncelleyeceğim. Bir de çok güzel bir uygulama buldum 20 liralık. O uygulama için 20 lira az bence ama. Onu yükleyeyim.''

''Tamam kamki al.'' deyip saçma telefon kabı olan telefonunu Ecem'e verdi. Ecem kafasını çevirdi, benim onu izlediğimi gördü ve tek kaşını kaldırarak şüpheli bir bakış attı. Ben de bakışlarımı kaçırdım. Note 3 ümü alıp "Matematiksel Hileler" adlı uygulamayı açtım. 7. seviye 9. kuralda kalmıştım. Oynamaya devam ettim.

Gamze'den

Beril ve Ecem'in önüne geçtim. Aslında aklımda Ecem ile oturmak vardı, sonuçta gelmeye o ikna etmişti ama Ecem'in yanına Beril oturmuşu. Bunun için Beril'e kızamazdım çünkü bunu tahmin etmem gerekirdi. 

Cam kenarındaki koltuğa çantamı koyup yanına da kendim oturdum. Otobüs çalıştığında kulaklıklarımı takıp kitabımı okumaya başladım. Mola verildiğinde çoğu kişi uyuyordu. Nereye gidiyorduk biz bu kadar uzak acaba? Telefonumun kilit tuşuna bastığımda saatin 05:15 olduğunu gördüm. 2 cevapsız arama da ayrı bir şey zaten. Hepsi annemdendi. Evden çıkmadan önce izinle gelmiştim. 

Arkama dönüp baktığımda Ecem de Beril de uyuyordu. Ben de dışarıya çıkmamaya karar verdim. Kafamı koyup uyumaya çalıştım.

Mal BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin