Merhaba,ben Dolunay.Evet ismim biraz garip daha doğrusu fazla rastlanılmayan bir isim.19 yaşındayım ve İstanbul'da yaşıyorum.Ailemden bahsedersek evet orası biraz karışık.Ben anne karnındayken babam kalp krizi sonucu vefat etmiş.Bazen onun nasıl biri olduğunu merak etmiyor değilim.Annem, babam vefat ettikten sonra başka birisi ile evlenmiş.Ona içimden insan demek bile gelmiyor.Çocukluğumda bana şiddet uyguluyordu.Annem üzülmesin diye ona hiç bir zaman söylemedim.Sırf bu yüzden hiç sevgilim olmadı ve hiç bir zaman erkeklere tam olarak güvenmedim.Neyse bunları geçelim.Artık şu üvey babamdan kurtulucam.Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazandım ve bir kaç gün sonra annemin ve üvey babamın düşündüğü Esen Sitesi'ne taşınıcam.Ezgi'yi nasıl burda bırakıcam bilmiyorum.O sanırım benim güvendiğim tek kişi.
*******
Alarmın muhteşem sesiyle gözlerimi açtım.''Guns N' Roses -Paradise City'' bu şarkıya bayılıyorum.Hemen yüzümü yıkadım ve üstüme bol bir tişört altıma ise bir kot şort geçirdim.Nike Air'lerimide ayağıma geçirdikten sonra artık hazırdım.Hangi geri zekalı uçağa binerken podyuma çıkıyormuş gibi giyinirki.Rahat olmak önemli tabi. Sanırım bugün benim özgürlüğümün ilk günü. İki saat sonra uçağa binip hiç bilmediğim bir şehire ,kendi evime gidiyorum.Evim annemin dediğine göre teras katıymış.Evin içinde bir kaç eşya varmış fakat daha düzenlenmesi gereken yerleri vardır elbet.Hemen aşağı inip Binnur ablanın hazırladığı kahvaltıdan atıştırıp evden çıktım.Bir taksi çevirdim . Havaalanına kadar uzun bir yol vardı önümde , yani bana uzun gelen . Düşünecek pek bir şey yoktu , yeni bir şehir , yeni bir ev ve yeni arkadaşlar pek endişelenmiyordum . Ben bunları düşünürken taksici "Abla geldik" dedi . Parayı ödedikten sonra taksiden indim ve havaalının kapısına doğru yürümeye başladım . İçeri girdim gereksiz işlemleri hallettikten sonra acı gerçekle karşılaştım uçağım 3 saat rötar yapmıştı.
*********
Şu anda uçaktan indim fazla iğrenç bir uçuştu diyebilirim saate baktığımda 19.24 tü . Bavulumu dönen şeylerden aldım ve havaalanından dışarı çıktım köşedeki taksilerden birine bindim ve annemin elime tutuşturduğu yeni evimin adresini taksiciye verdikten sonra İzmir'i izlemeye başladım.Bana sorarsanız tüm şehirler birbirine benzer derim ki öyle buranın İstanbul'dan pek farkı yok . Taksi durduğunda geldiğimizi anladım . Parayı ödedim bagajdan valizimi aldım ve sitenin güvenliğine doğru yürümeye başladım, evet orda değildi. Bu sitede bir sürü blok ve anladığım kadarıyla bir sürü genç var, bu gülme seslerinin başka bir yaş grubuna ait olmasının imkanı yok çünkü.Sesleri takip edince görüş alanımı sadece bir kişi doldurdu, o kadar kişiden sadece ona odaklanmıştım . Hayatımda çok kumral gördüm ama bu çok farklıydı . Yönümü o tarafa doğru çevirdim ve yanlarına ulaştığımda tek dikkat çeken özelliğinin kumral saçları olmadığını anladım. Şu ana kadar ela rengini bir renkten saymazdım gözleri renkli olmayanlarının kendilerini avutma biçimi olduğunu düşünürdüm ama bu gözleri görünce elanın bir renkten daha fazlası olduğunu gördüm . Bir insana ela göz rengi bu kadar mı yakışır . Ve iğrenç bir gerçekle karşılaştım mal mal çocuğu inceliyordum ve bunu tek farkeden ben değildim . Daha ilk dakikada rezil olmayı başarmıştım ben heryerde kendimi belli ediyordum burada arkadaşım olmazsa şaşırmazdım.
-Pardon rahatsız ettim . C blok hangisi ?
Zaten bende akıl olsa Albert Einstein olarak doğardım,bu ne biçim soru ya . Herkes birbirine bakındı cevap verme zahmetine giren tek kişi ela gözlü kumral olmuştu .
-Bende o blokta oturuyorum istersen seni götürebilirim .
Çocuğa hayvan gibi bakmamdan sonra bana böyle bir şey söylemesi neyse bu konu farklı yerlere gider .
-Çok iyi olur.
-O zaman hadi buradan gidiyoruz..
Adını bilmediğim kumralı takip etmeye başladım..
-Adın ne?
-Dolunay senin?
-Tuna .
Ve konuşmanın sonu bir toprak atarsın artık Tuna . Ne kadar ismi Tuna olsada benim için o ela gözlü kumral çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esen Gençleri
Teen FictionÜniversite için İzmir'e taşınan genç bir kızın hikayesi bu.Pardon bencillik ettim Esen Gençleri'nin hikayesi bu. '' İsmin Tuna olabilir ama benim için hala ela gözlü kumral çocuksun.''