Esen Gençleri

5. Bölüm - Sevgilim Olur Musun?

Arkadaşlar hikayemiz başladığından beri hergün yeni bölümünü yazıyoruz. Votelarınız ve yorumlarınız bizim için çok önemli.Sizi seviyoruz müminler asdfhj. Bu bölüm biraz romantik olcak Deniz yok kusura bakmayın .İnşallah beğenirsiniz fghjkl. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin müminler.

Sabah zilin sesiyle gözlerimi açtım.Bu saatte kim çalacak zili sabah saat 8 arkadaş.Yataktan kalkıp kapıyı açtım.Bir de karşımda ne göriyim.Aman tanrım didim.Tuna elinde koca bir sepetle kapıda duruyordu.Bana güldükten sonra.

-Ee sen hala uyanmamışsın bu ne hal Yarım Ay?

-Asıl sen erken kalkmışsın bu saatte insan uyandırılır mı yaa.

-Hahah . Uyandırdım işte onu boşver üstünü giy kapıda bekliyorum bu gün benimlesin.

-Planın var sanırsam.

-Bir değil bir sürü planım var , evet bekliyorum git giyin.

- Ya Tuna nereye gidicez, ne giyiyim?

- Nereye gidiceğimizi söylemem. Ama rahat bi şeyler giy. Tayt olabilir.

- Tamam, içeri gir. 10 dakikaya hazırlanırım.

Bu dediğime karşı kapıdan geçip, salona yürümeye başladı. Bende arkasından yürüyordum. Tuna salona geçene kadar ne giydiğini inceleme fırsatı buldum. Dizinin hemen üstünde biten, ben pahalıyım diye bağıran bi kot şort ve bol beyaz bi tişört. Güzel gözüküyodu. Şöyle güzel giyinen erkeklere hastayım abiiii. Abaza Dolunay'la tanışın. Slm slm slm.

Tuna salona geçip oturduğunda " Hızlı ol" dediği için banyoya depar attım. Aynanın karşısına geçtim ki geçmez olaydım. Hemen elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçlarım doğal ve hoş gözüküyodu. O yüzden hiç ellemedim. Çişimi de yapıyım. Çiş önemli tabi snsnsm. Banyoda ki işlemlerim bittiğinde odama geçtim. Dolabımdan hemen siyah taytımı, beyaz bol üstünde mor galaksi görüntüsü veren tişörtümü de geçirdim. Nike çoraplarımıda giydim. Altını çiziyorum Nike çoraplarım skksks. Aynanın karşısına geçip çok hafif fondoten ve rimel sürdüm. Tamam hazırım.

Salona gittiğimde Tuna telefondan biriyle konuşuyodu. İçimdeki meraklı Şaziye ortaya çıktığında duvarın arkasına geçip dinlemeye başladım.

-Her şey hazır di mi? Lütfen beni hayal kırıklığına uğratmayın. Tamam teşekkürler. Akşam geliriz büyük ihtimalle. Tamam görüşmek üzere. İyi günler.

Oha oha. Akşam geliriz dedi. Özel bi şeyler yapıyo. Hemde benim için. Ay çok sevindim. Bi dakika ben niye bu kadar çok sevindim ki? İç sesime "ses qes biç" emri verdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi Tuna'nın yanına gittim.

-Tunaaaağ hazırım ben hadii.

-Tamam Yarım Ay kalktım, sakin.

Tuna dış kapıya doğru ilerlerken bende evi kontrol ettim son kez. Ayağıma sarı-mor fosforlu Air max'lerimi giydikten sonra kapıyı kilitledim bu sırada Tuna arkamda elinde sepetiyle bekliyodu. Asansöre yürürken hiç konuşmadığımı fark ettim. Olmaz. Ayıp. Hem nereye gidiyoruz yaa?

-Tuna beni nereye götürüyosun? Beni kaçırıp, 18 yerimden bıçaklayıp, gelinlik giydirip, ağaca asıp intihar pozu vermezsin di mi? Peki ya organ mafyası? Böbreklerimi vermem. Benim değil mi? Vermem.

Tuna öküz gibi güldükten sonra konuşmak aklına geldi.

- Ahhahah Dolunay intihar poz naksksksj böbreklerini isteyen mi var hahhah çok komiksin hahahah.

Tuna'nın böyle gülmesine karşı bende kendimi tutamayıp bi kahkaha patlattım. Baya saçmalamıştım. Asansör zemin kata geldiğinde hala gülüyoduk. Asansörden çıktığımızda kahkahalarımız içerde yankılanıyodu. Gülmek karnımın ağrımasına, gözümün dolmasına sebep olurken sarhoş gibi yürüyodum. Taa ki bi anda karşıma çıkan Emre'yi görene kadar. Anlamayan gözlerle bi bana bi Tuna'ya bakıyodu. Bi süre böyle bakıştıktan sonra ses Emre'den çıktı.