2. Bölüm - Ukala.

58 7 0
                                    

     Sessiz geçen kısa yolculuğun ardından önümde sahte altın kaplamayla yazılan koskoca bir C harfi duruyordu . Kapı açmak için o gereksiz kodu girdikten sonra demir kapı tüm asaletiyle açıldı .  Asansöre bindik kaçıncı kat olduğunu bilmiyordum . Ben bilmiyorsam Tuna'da bilmezdi her halde . Tahmin ettiğim şey oldu.

-Evin kaçıncı katta ? 

-Teras katı.

-O zaman 8. kat .

    8 yazan düğmeye bastı.Asansörle yukarı doğru çıktık , asansör kapıları açıldı ve katta 2 daire olduğunu gördüm acaba kime komşu olmuştum . Evin anahtarını çantamdan çıkardım ve kilide soktum daha doğrusu sokmaya çalıştım . Beceriksizliğimi bir kez daha gözler önüne serdikten sonra bir şey fark ettim,ela gözlü kumral hala arkamdaydı ne düşünüyordu acaba ilk kez gireceğim evime onu davet edeceğimi filan mı ? Yok öyle şey daha ben içeride ne var bilmiyorum. Ne bu özgüven canısı ? Bir kaç denemeden sonra kapı açıldı ben daha  ışığı açmadan evin içine giren bir çift ayak gördüm . Yok artık,  vay anasını sayın seyirciler neyin kafasını yaşıyor bu çocuk , askerde çok dayak yer bu . Sonunda ışığın düğmesini bulup açtım ve aman tanrım didim her yer heryerde ,bu ne? Hayır yani köpek bağlasan durmaz tabirinin canlı örneği karşımda , insan kalıcak burda . Evin kapısında saydırmaya başlamışken içeriye girince ne yapardım bilemiyorum . İçeri girdiğimde her yer toz duman içerisindeydi . 

-Sanırım buraya bir temizlikçi gerekecek . Bu gün burda uyumayı düşünmüyorsun di mi?

-Sokakta kalamayacağıma göre evet burada uyuyacağım . Ne kadar kötü olabilir bir geceden bir şey olmaz .

-Saçmalama burda uyuyamazsın . Ben ablamla yaşıyorum istersen bu geceliğine bizde kalabilirsin ablam misafirleri çok sever.

-Yok daha neler . 

-O zaman benim bir fikrim var .Bu pislik içerisinde uyuyamayacağına göre geriye iki seçenek kalıyor ve içleriden birisini istesende istemesende kabul edeceksin.Ya havuzun başındaki şezlonglarda uyuyacaksın ya da benimle birlikte  sitedekilerle yaptığımız yönetim odasında uyuyacaksın.

-Neden seninle birlikte uyuyormuşum ? 

-Orası sadece bize aittir.Bizden başkası giremez.Sen oraya girebildiğine şükret .

-Gerek yok ben kendi evimde uyurum.

-Seni düşünende kabahat  zaten.Dediğim yer otoparkın içinde.Bu gece ben orada kalıcam.Fikrini değiştirirsen gelirsin Yarım Ay.

-Bak bide benim adımla dalga geçiyor ya .Sen kim oluyorsun da benim adımla dalga geçiyorsun.Ukala.

-Ben mi ukalayım.Sana yardım etmeye çalışıyorum sense saçma  sapan konuşuyorsun.Fikrin değişirse gelirsin Yarım Ay.

  Sen kim köpeksin çocuk.Bir de ismimle dalga geçiyor.Bende sana ukula mı diyim onu mu istiyorsun.Sen kaşındın çocuk. Mis gibi evimde yatıcam işte.Ne kadar mis gibiyse artık ortalığı bok götürüyor arkadaş.Yarın şuraya bir temizlikçi çağırıyim bide bi kaç eşya aliyim bu böyle olmaz.İşin kötüsü uyuyacak yerim yok.İnsan şuraya bir yatak alır dimi ? Acaba gitsem mi? Ama çocuğa o kadar laf ettin.Bu da gurur yani.Ha bide daha çocuğu tanımıyorum bile.Orada ne yapacağını bilemeyiz dimi? Fazla paranoyak davranmış olabilirim . Harbi ya şezlongta uyuyacağım yada onun dediği yerde . Düşünmeyi bırakıp evin haline bir daha baktım . Diğer odalara girdim,evde temiz oda yok arkadaş sevgili ailem burdan size sesleniyorum sahip çıkalım Dolunay'a . Bak anne nasıl isim koymuşşsan gelen geçen dalga geçiyor ayıp ama di mi?. Evi turlamaktan bir sonuç bulamayınca gururun ne olduğunu unutup otoparka doğru ilerledim . Otoparka geldiğimde kenarda duran odaya bakındım sonra birde kendime baktım . İç sesime onay verdikten sonra Odanın kapısı tıklattım . Otoparkta neden böyle bir oda yapsınlar ki fazla gereksiz . Kapıyı açınca Ela gözlü kumralın ibne ve piç gülümsemesinin harmanlanmış haliyle karşılaştım . Gurur neydi ya? Biri anlatsın bana . 

-Ne oldu Yarım ay? Karanlıktan mı korktun? 

-He çok komik toza alerjim var benim o yüzden geldim şezlongta uyuyamazdım zaten .

    Aferin Dolunay muhteşem yalan . Çok akıllıyım kahretsin .

-Tamam senin dediğin gibi olsun.İçeri gelsene Yarım ay korkma ısırmam .

 -Korkum ısırman değil zaten . 

    İçeri girdim ve aman tanrım didim. Burası muhteşemdi. İçeride bej büyük bir L koltuk , önünde büyük bir sehpa,karşısında bir plazma vardı.Duvarlarda kara kalem çizimler ve fotoğraflar asılıydı.Büyük bir DVD koleksiyonu odaya hava katmıştı.Tam anlamıyla muhteşemdi.

-Burayı sen mi dekore ettin?

-Evet, yani ben düşündüm ama sitedekilerle düzenledik.

-Güzel olmuş.

-Sağol.Şimdi sen şu L koltukta yatarsın.Bende yere bi yatak yaparım.

-Hayır sen burda yat ben yerde yatarım.

-Sen misafirsin.Zaten ben alışkınım burda 5-6 kişi yattığımızda oldu.

-Peki o zaman ama ben biraz açım.Pizza mı sipariş etsek ?

-İyi fikir bende numarası var ariyim .

 -Tamam.Üstümü giyinebileceğim bir yer var mı ?

-Burası ev gibi zaten.Karşıdaki oda da giyinebilirsin.

         Bavulumun içinden pijamalarımı alıp karşıki odaya geçtim ve siyah-beyaz kareli pijamalarımı giydim.

        -Sipariş verdim ama Extravaganzza seversin di mi ?Yanınada çikolatalı ve tarçınlı ekmek söyledim.

-Sevmek ne kelime bayılırım.

-Sevindim.O zaman şurdan bi film seçte pizza yerken izleriz.

-Peki.

    DVD 'lerin bulunduğu rafa doğru gittim ve işte  tekrar tekrar izleyebiliceğim filmi buldum "V For Vendetta". DVD 'yi aldım ve Tuna'nın yanına gittim .

-V For Vendetta izlemedin mi?  

    Tabi güzel soru en az 6 kere izlemiştim ama dediğim gibi her izlediğimde ilk izliyormuş gibi merak ediyor ve heycanlanıyordum .

-Tabi ki izledim ama yine izlemekten zarar gelmez.  

                                              *******

     Pizzalar geldi ve filmi izlemeye başladık . En son  hatırladığım Evey'nin saçının kazıtılmasıydı. 

                                                      Tuna 'nın Ağzından

   133 dakikalık filmin 60. dakikasında uyuyakalmıştı . Bu kadar dayanması bile bir mucizeydi . Ona film seç dediğimde açıkçası biraz korkmuştum, romantik bir film seçer diye düşünmüştüm ama beni yanılttı . V Fot Vendetta'yı gördüğümde cidden sevinmiştim,sanırım en kötüsü  istemediğim bir filmi izlemekti benim için . 

     Onu ilk gördüğümde beni izliyordu , aslında benim durumumdan farklı değildi bende onu inceliyordum . Kahverengi saçları , koyu yeşil gözleri ve bembeyaz teni vardı . Vampir gibiydi bu tür şeylere inansam kesin vampir derdim . Bu onu çok daha güzel yapıyordu , fazla güzel yapıyordu . Fazla uzun boyu yoktu normaldi işte ne çok kısa ne çok uzun . Hayır yani anlamıyorum güzelse güzel sanane di mi ? Hani sanki bir şey olabilecekmiş gibi . Sus ya tek düşündüğün o zaten .İç sesimle savaş veriyordum resmen aklıma Barbara'yı Cara'yı getirmeye çalışıyordum ama yok arkadaş Dolunay da Dolunay sanane sevgilisi vardır kızın belki . Yeni taşındı bir dur, ne bu abaza gibi hemen atlıyorsun . Hem sen daha yeni ayrılmadın mı Özge'den? Kendine söz vermedin mi? Birini sevmek yok şu sıralar diye . Kendi sözün ihanet edemessin değil mi ?. Noluyor lan bir durun,sakin.İç seslerim biriyle kavga ederken bana onları dinlemek düşmüştü . Onları bir kenera bırakıp Dolunay'ı kucağıma aldım ve koltuğa düzgünce yatırdım üstünü örttüm. Bizimkilerin onu buraya getirmem hakkında ne düşüneceklerini bilmiyordum, pek sevineceklerini sanmam . Bende etrafı biraz topladım ve yere bir kaç minder attım alışıktım böyle şeylere. Minderlerin üstüne yattım, üstüme örtüyü çektim  ,gözümü kapattım, sonra zaten her yer simsiyah.

Esen GençleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin