Sarı bir dört duvarın arasında uzanmış kafasındaki kasırgalara rağmen sakince tavana bakıyordu 35 yıllık kraliçe. Bir gün önce aldığı haberi düşünüyordu; Mado nun ikizi Rapel i...
Hanz 3 yıldır sürdürdüğü araştırma sonucunda 20 yıl önceki kazaya dair bilgilere ulaşmıştı. Buna göre Mado' nun anne ve babasıyla beraber gömülen çocuk Rapel değildi. Şimdi Rapel in yaşıyor olma umuduna tutunarak onu aramalıydı. Rapel ivedilikle bulunmalıydı.Hanz 1 aylık çalışma sonucunda Rapel i bulacağı bir plan yapmıştı. Sağlık Konseyi sadece erkeklerde hastalık yapan bir virüs geliştirmişti, virüs ün bir aylık bir hastalık yapma gücü olacak bir ayın sonucunda virüs kendi kendini yok edecekti. Tabi hiç bir şeyi bilmeyen halk bunu da bilmeyecek akın akın hastanelere koşacaktı. Kan grubu 0 Rh- olan 25 - 30 yaş aralığındaki tüm erkeklere dna testi yapılacaktı. Ve öyle de oldu ilk bir hafta hastanelere 10 bin başvuru oldu; insanlar salgın korkusuyla evlere kapandı,haber kanalları dakika başı son dakika diye altyazı geçti. Televizyonlar onlarca doktorun konuştuğu saatlerce süren programlar yaptılar. İşgüzar ilaç şirletleri bir sürü ilaç sürdü piyasaya. Bütün bunlar sadece 20 gün sürmüştü. Halkın 20 günde yaşamı, hayattaki amaçları değişmişti ve bütün bunlara rağmen halk yine bir şey bilmiyordu.
22. günde aradıkları dna ya ulaşmışlardı yani Rapel' e, Soğranların son kalesine...
* * *Hanz bütün planı Kraliçe Mahra ya anlatmıştı bir şey dışında: Rapel hiç ortaya çıkmayacaktı. Çünkü Hanz bir efendi istemiyordu efendi olmak istiyordu. Hükmedilen değil hükmetmek istiyordu ve ona göre bu onun hakkıydı....
Kraliçe Mahra Rapel in ortaya çıkıp hanedanın başına geçirilmek için eğitileceğini zannediyordu oysa Hanz sadece onun dölünü istiyordu. Bir hücreden bir organizmaya dönüşümüne ve sonrasına hükmedebileceği saf kan bir Soğran istiyordu.
* * *
Yaşlı ama dinç Hanz bir camın ardından onu hükümran yapacak bedene bakıyordu.
Ülke ortalamasının üstünde bir uzunluğa, esmer bir ten, uzunluğu kulaklarında biten dalgalı saçlara sahip bedene. Yaşam bir yolunu bulup onu ailesinden etmese şu an sadece damarlarında akan kandan dolayı hükümran olacaktı bu beden. Ama hayatta hiç bir şey tamamen planlı gitmez kusursuz olsa bile.Hanz eliyle danışmanına bir işarette bulundu ve anında eline gri kare tuşlu bir alet verildi ve konuşmaya başladı:
-Genç arkadaşım eminim saatlerdir burada niçin tutulduğunu düşünüyorsundur ki çokta haklısın ve uzatmadan konuya gireceğim.
1 Ben konuş demeden asla konuşamazsın.2 Benim dediklerimi yapmadan buradan çıkamazsın ki yapmamak gibi bir lüksün yok.
3.Yapılan hiç bir şeyi sorgulayamazsın
ve son olarak konuşmaya başlayabilirsin.Genç adam sesi düğümlenmiş gibi bir tonla sadece ' ne istiyorsunuz' diyebildi. Hanz çarpık bir gülemseme ile cevapladı
- Sadece genlerini istiyorum. İki gün sonra buraya bir kadın gelecek ve ben onunla birleşmeni istiyorum yani zor bir şey değil.
Ifadesiz bir sesle 'Neden ben' diye sordu
Mekanik bir aletten çıkan bir sesle devam etti Hanz
- Çünkü ben böyle istiyorum
İfadesiz yüzü bir anda renk değişirdi ve bağırmaya başladı ama kızgın bir bağırmadan ziyade netlik belirten bir bağırmaydı. 'Kim olduğunuzu bilmiyorum ve umrumda değil ve istediğiniz hiç bir şeyi yapmayacağım, şimdi beni öldürebilirsiniz ya da bırakabilirsiniz, karar sizin.
Homurdandı yaşlı hanz ve bir komut verdi bütün camlar siyah oldu sadece bir cam olduğu gibi kaldı. O camın
ardında 2 kadın 3 ü erkek olmak üzere 5 kişi vardı. Genç adamın kapalı olan gözleri açıldı ve sol tarafına bakması emredildi. Soluna baktı ve öylece bakakaldı.
Hanz söze başladı.
- Şimdi senden istediğim her şeyi yapacaksın aksi takdirde hepsini gözünün önünde asitle yakarım.
Neye uğradığına şaşırmış bir şekilde öylece kaldı adam ve daha sonra sadece 'tamam' diyebildi.
Hanz Rapel i mahzene getirmeden önce saatlerce Sora yı ikna etmeye çalışmıştı kolay olmamıştı ama başarmıştı. Sora yıllardır bir sürü eğitimden geçiyordu ve bütün bunlar sadece Mado ile yönetimi paylaşması içindi. Hanz ondan kocasına ihanet etmesini istiyordu, bedenini ve ruhunu bir kere bile görmediği kocasına.
Bundan 5 yıl önce Hanz böyle bir şey yapmaya kalksa bu asla mümķün olmazdı çünkü bekaretini kocasına saklamayan hiç bir Soğran hanedanda kalamazdı. Sosyal , siyasal vatandaşlık hakları ile beraber beraber bütün hanedan hakları elinden alınırdı. Ama kraliçe Mahra bunu değiştirmişti. 17 yaşına dolduran bütün Soğranların hymenlerine tıbbi ekip tarafından müdahale ediliyordu. Hymen sadece ince bir dokuydu ama asırlardır erkekler bunu da kullanarak kadınlara hükmediyorlardı. Öyle ki önlerindeki kaç santimlik uzunluk kadının bacak arasından geçmezse kadınlara KADIN demiyorlardı. Mahra yönetimi ele aldığından beri dünyadaki diğer ülkeleride esir eden eril zihniyetle savaşıyordu.
* * * *
Sora odasında gizlice aldırdığı şarabı yudumluyordu. Hanedan dan olan kimse herhangi bir şekilde alkol tüketemezdi ama o Soraydı ve bir şekilde şarapla tanışmıştı ve seviyordu. Normalde keyiften içerdi ama şimdi uyuşmak için içmek istiyordu. Kabul ettiği şeyin çirkinliği altında eziliyordu düşünme yetisini yitirmek istiyordu aksi takdirde bunu yapamayacaktı ne ülkesi için ne de görmediği kocası için.
Hanz Sora yı çok iyi tanıyordu ve ona göre davranmıştı önce ruhunda ki acıları gün yüzüne çıkartıp dağıtmıştı onu sonra en çaresiz en savunmasız olduğu anda kabul ettirmişti. Hanz Sora nın korkularını beslemiş böylelikle düşünmesini ve sorgulamasını engellemişti öyle ki aslında saçma sapan olan bu fikir ona tek kurtuluş gibi gelmişti.
İnsanların gafil avlandıkları durumların başında korku ve çaresizlik gelir. Sora da Kraliçe Mahra da öylelerdi. Hanz çok basit inandırıcılıgı olmayan bir sex oyunu kurmuştu ve bu oyunu başarıya götürecek şey asla oyunun mükemmelliği değildi sadece Mahra ve Sora nın korku ve çaresizlik silsilesiydi.
Hanz aslında daha önce Rapel in spermlerini kullanmayı denemişti ama başarılı olamamıştı bu yüzden şimdi ikisini bir araya getirecekti.
İkisini aynı odaya almadan önce ikisiyle görüşülmüştü. Birbirlerini görmesinler diye göz kapakları yapışkan bir madde ile kapanmış kulaklarına birbirlerinin seslerini duymasınlar dıye tıkaç konulmuştu. Bunlar yapılmadan önce ikisi de aynı şampuanla yıkanmışti. Bu iş bittiğinde birbirlerine dair hatırlayacakları bir ses, bir koku olmayacaktı.
Sora ve Rapel karşılıklı olarak birbirlerine ilerliyorlardı ikisininde koluna girip onları yürüten yardımcılar vardı. İçinde yatak dışında hiç bir şey olmayan bir odada karşılıklı duruyorlardı onlara göre koca bir boşluktu ses ve görüntü yokta sadece bedenlerinde hissettikleri koca bir gerginlik ve tiksinti vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğra
General FictionBirbirini hiç tanımayan iki beden sevişecekti çünkü bir ülkenin kaderi onların bedenlerinin birleşmesine bağlıydı.