Zombi Avı

Episode 3 - Panzehir

Herkes şok olmuştu bir anda küfür dolu bakışlar Selime çevrildi. Panzehir çoğaltılabilirdi fakat tekrardan yapmak imkansız gibi birşeydi.

- Selim senin kafanı, elini ayağını sikiyim naptın lan!!

Selim gülerek:

- Mirzayı kurtardım olum bişey yok yani.

- Aa sen bide ciddisin lan biz o Panzehiri almak için 2 şehit verdik lan o kadar yol geldik.

Herkesin Selime tepkili olmasına rağmen Selim Panzehirin etkisinden dolayı baygın düşen Mirzayla ilgileniyor adeta bir düzine daha Panzehir varmışcasına rahat takılıyordu.

-Selim umarım geçerli bir sebebin vardır.yoksa ödeyeceğin bedel ağır olur.

Panzehirin alındığı gece
ay kendini ortaya çıkarmış adeta yollarına ışık olmuştu.
Büyük görkemli ve biraz harap olmuş 3 katlı binanın 2. katında saklı olan panzehir alışılmışın dışında çok gizli bir kasada yatıyordu fakat gerekli anahtar elbetteki vardı.

Timin geri kalanı bu harap olmuş binanın önünde 2 li gruplar halinde etrafı gözetliyor bazen zombileri sessizce halletmeleri gerekiyordu.

Binanın etrafında büyük görkemli ağaçlar ve yanlarında banklar vardı.
Mirza ve Selim bina girişinde yanıp sönen ışıklar içinden geçip 2.kata çıkıp panzehiri almak zorundaydı bu belki çok korku verecek bir histi fakat onların yardımına ihtiyacı olduklarını bildikleri milleti için, sonunda ölüm dahi olsa çok gurur verici bir operasyondu.

Mirza ve Selim giriş katında zombi olup olmadığını kontrol etmek için ayrılmıştı giriş katını temizledikten sonra o korkunç karanlığa panzehirin bulunduğu kata doğru ilk adımlarını attılar neden sadece onların girdiğini düşünürsek eğer hepsi birden bu binada sıkışırsa işleri çok daha zor olabilirdi bunun bilincinde olan Tim sadece 2 kişinin girmesi konusunda hemfikirdi.

Jarjörler kontrol edildi fenerler yakıldı Mirza ve Selim merdivenlerden yukarı doğru çıktı bu işi sessiz halletmeleri gerekirdi ama öncelikli olarak tehlikeye girmeden uzaktan halletmek daha sağlam bir iş olurdu.

Tamda öyle oldu fenerler ışıklarını vurduğu yerlerin aydınlandığı lanet yerin tam bir kaos ortamı olduğu aşikardı Mirza fenerini çevirirken ona doğru bakan ve çok sinirli gözüken bir önlüklü zombi ve arkasında aynı önlüklü sayıları az ama öfkeli kalabalık onlara doğru geliyordu en azından düşündüklerinden farklı bir ortam değildi zombi doktorlarla dolu bir harabe bina ne kadar iyi olabilirdi ki ?

Mirzanın ağzından sadece bir kelime döküldü.

- Ateş!

Selim ve Mirza göz göze geldiler bir an ve geri döndüklerinde elleri tetikte olan bu iki cesur asker saniyeler içinde mermilerin aydınlattığı koridorun zeminine leşleri serdiler.
Bi kaç saniye bekleyip başka zombi olup olmadığını öğrenmek istediler.

sanılanın aksine başka zombi yoktu fakat dışarısı için aynı sözleri söyleyemezdik sese gelen zombiler sokağı doldurmuştu ama Tim dışarda tek tek hepsinin beynini uçurmaktan zevk alıyor gibiydi.

-Selim sen sağda kalan odaları ben soldakileri kontrol edicem ve burdan siktir olup gidicez tamam mı ?

- Zevkle

Dedi Selim ve burdan sonra tek tek odaları gezdiler bu kasa için 3 anahtarları vardı ikisi Mirza ve Selimde biri ise dışarda olan Futti de idi.

Selim ilk odaya girer girmez dağınıklığın içinde bir kasa gördü ve tek hamle ile kasaya uzandı anahtarı yerleştirdi bu sırada Mirza odaları gezmeye devam ediyordu. Selim kasayı açınca şoke olmuştu çünkü panzehir sayısı 1 değil 2 idi

Hemen birini çantasına attı ve diğeri elinde dışarı çıkıp Mirzaya seslendi

- Komutanım panzehir bende çıkabiliriz.

Mirza bulunduğu odadan koridora çıktı ve derin bir nefes aldı

- İyi işti Selim gidelim!

Selim panzehiri Mirzaya verdikten sonra hızla merdivenlerden aşağı Timin yanına indi hemen arkasından Mirza indi ve kapıdan dışarı çıkınca sağa sola bakıp bakıp durdular seher vakti olmuş güneş ufaktan gülümsemeye başlamıştı yollar kan gölüne dönmüş zombiler üst üste binmiş iğrenç bir görüntü oluşmuştu.
Hemen yanlarına gelen Timin diğer yarısı Panzehirin güvende olduğunu anlamıştı.

- Hadi baylar arabaya

Herkes sırasıyla arabaya bindi fakat Selim
kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyordu içerde yanlış bir şey yaptığı ve bunu devam ettirdiğini fark ettirebilirdi.
........
Uçakta bir sessizlik hakimdi ki Selim sinirli bakışlar arasından çıkıp çantasından panzehiri çıkardı.

- Selim Selim Selim amınakoyiyim Selim

- şşş ayıp oluyo kardeşim sürpriz yapmak istedim

Herkes derin derin nefes aldı ve Selimi oturtup bunun nasıl olduğunu anlatmasını istedi
Selim olayları anlatırken arkadan bir ses geldi bu ses Cihanın sesiydi.

- Beyler hazırlanın yakıt bitiyo ve acil inişe geçmek zorundayım.

Sorun olan yakıtın bitmesi değil uçağın denizin üstünde seyir etmesiydi ve inecek en yakın yere bile yakıtın yetememesiydi....