Episode 5 - Ada

304 21 43
                                    


Kayıt 15

Ben Uzman Çavuş Sinan Tetik,

Bu Amerika'ya gittiğimiz görevin dönüşünden sonra acil iniş yapmak zorunda olduğumuz Yunanistan'daki ufak adada 1. ayımız.

2 günde bir kayıt alıyorum. Mirza, hem stok hem burda yaptığımız işleri kayıt altına alımamı istedi.Bende kamera karşısında günlük yaptığımız işlerden bahsediyorum.

Geri döndüğümüzde üsslerimize verebilirmişiz bu bilgileri.

Selim hala bir frekans arıyor Türkiye'ye ulaşmaya çalışıyor ancak henüz bir gelişme kaydedemedi.

Futti , Mirza ve Cihan hergün buradaki terkedilmiş evleri gezip işimize yarar birşeyler arıyorlar.

Sanırım burası biz gelmeden aylar önce terkedilmiş.

Mirzanın komutasında sahilde bir üss kurduk.

İniş yaptıktan sonra ikiye ayrılan uçakta kalıyoruz masmavi deniz dibimizde palmiye ağaçları ile kaplı heryer. Burası huzur dolu o cehennem çukurundan eser yok.

Erzak konusunda ise evlerden ve buradaki ufak marketten yenilebilir malzemeleri aldık.

Fakat temiz su konusunda sıkıntı yaşıyoruz.

Mirza bugün toplantı yapacağımızı haber etti.

Şuan Futti ve Cihanla son 3 evi kontrol ediyorlar.

Akşam yemeğinden sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz sanırım.

Bugün için söyleyebileceğim pek birşey kalmadı.

Umarım ala hayatta kalmayı başarabilmiş birileri vardır.

Bu konuşmasını bitirdikten sonra ayağa kalktı ve derin bir nefes aldı. Gözlerini ovuşturdu ve arkadan gelen dalga seslerine kulak verdi.

Sinan mükemmel bir manzaraya karşı yere çöktü ve sigarasını yaktı uzaklara bakıyordu çok uzaklara.

Sinan,

Timdeki herkes gibi küçük yaşta askeriyeyle tanışmış ve orada büyümüştü.

Tek farkı o zengin bir ailenin çocuğuydu.

Ailesi ile geçirdiği bir trafik kazası sonucu 3 kişi bindikleri arabadan sadece o canlı çıkabilmişti.

Annesi ve Babası oracıkta can vermişlerdi.

O kazadadan sonra amcası ona bakabileceği halde askeriyeye göndermişti.

18 yaşına geldiği zaman ise hiç istemediği kadar zengin olmuştu Sinan.

Fakat Sinan için pek bir önemi yoktur bunun çünkü Mirza ile askeriyede tanışması bütün servetinden daha değerli hissettiriyordur ona.

Sinan bu serveti tabiki değerlendirmiş ama askeriyeden Mirzanın yanından da vazgeçememiştir.

Satın aldığı şehirden uzak Malikanesi , Garajdaki lüks arabalar, motorlar ve Silah koleksiyonu görevden döndükten sonra stres atması için birebirdi.Fakat Timden kimsenin bu malikaneden haberi yoktu.

Sinan babadan kalma yadigar olan bıçağını yanından hiç ayırmaz.

Yakışıklılığı ile sivil hayatında birçok kızı kendine aşık ettirmişti.

Uzun boyu ve kaslı fiziği ile heryerde kendini belli ederdi.

Elinden ise sigarası asla eksik olmazdı.

Arkasından bir ses

-Var mı bana da bir dal sigaran ?

Şüphesiz bu Mirzanın sesiydi .

Zombi AvıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin