"BANA ANKA DE!"

54 3 1
                                    

Zaman kelimesi herkese göre değişen bir kavramdır. Kimene göre her bir saniyesi bile değerli olan altından kum taneleri gibidir, kimene göre de zaman; bir midye kabuğunun arasında bakmak gibidir. Fakat Chanyeol için zaman kavramı ne kum tanesiydi, ne de bir midye kabuğu. Onun için zaman; kalbinin attığı her bir saliseyi iyi değerlendirmekti..

Baekhyun, Chanyeolun odasından çıktıktan sonra geri aşağı inmiş ve çıkış saatine kadar yapması gereken işleri yapmıştı. Tabi arada merak ettiği için Chanyeolun yanına çıkıyor halini hatrını sorup işine geri dönüyordu.

Bu rutin haftalarca sürmüştü. Tam 2 hafta. Baekhyun bu 2 hafta boyunca hastaneye ilk geldiğinde chanyeolun yanına çıkıyor uzun bir sohbetin ardından ilgilenmesi gereken hastalarla ilgilenip çıkış saatinde chanyeola hoşçakal deyip hastaneden çıkıyordu. Bugünde aynısını yapacaktı, sonuçta rutin bir alışkanlık haline gelmişti bu, fakat bu sefer bir misafirleri daha vardı. Baekhyun hemşir kıyafetlerini giyip chanyeolun odasına çıktığında içerde ki Junmyeon doktor ile odaya girip girmeme arasında tereddütte kalsada chanyeolun ricası ile içeri girmiş ve onları dinlemeye başlamıştı

"Chanyeol..  Yaptığımız yeni testte ki sonuçların hiç iyi değil"

"Dokt-"

"Lafımı kesme Park Chanyeol."

"Pekâlâ"

Chanyeol hoşnutsuz bir şekilde kafasını sallayıp doktoru dinlemeye başlamıştı baekhyun ise kapı kenarında onları merakla dinliyor korkudan atan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu

"Chanyeol bu durum böyle giderse ne yazık ki"

"Ölebilirim"

Doktorun cümlesini tamamlayan chanyeol o kadar rahattı ki bu duruma gülümseyerek tepki vermişti. Baekhyun ise kapı kenarında şok içinde olanları algılamaya çalışıyordu.

"Doktor. Buradan çıkmak istiyorum"

"Eğer buradan çıkarsan günlerin daha da kısalacak"

"Ölümümü bir hastane köşesinde geçirerek beklemek istemiyorum"

Chanyeolun sesi gittikçe kısılırken demin ki gülen yüzünden şuan eser yoktu. Aksine çok aciz duruyordu. Kaşları çatılmış, sağ eli ile hafiften hastane örtüsünü sıkıyordu. sesi ve gözleri acizliğini belli ederken adeta yalvarıyordu

"Lütfen doktor, lütfen. Ölmeden önce gerçekleştirmek istediklerim var"

"Chanyeol sana bakıcak kim-"

"Ben bakarım!"

Baekhyun kapının oradan bir adım öne çıkarak heyecanla söylemişti bunu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki o bile bunun nedenini anlamış değildi

"Ben bakarım doktor. Biliyorsunuz ben dışarda da özel hemşirlik yapıyorum. Eğer siz hastaneye rica ederseniz chanyeola bakabilirim."

"Ah cidden!"

Doktor çaresizce bu durumu kabul edip dışarı çıkarken baekhyun anında chanyeola doğru dönmüştü.

"Ch-"

"Yalnız kalmak istiyorum"

Baekhyun derin bir nefes alıp chanyeolun dediğinin tam aksini yapmış ve yanına ilerlemişti. Yere, tam dizlerinin üzerine çökmüş ve chanyeolun kendine nazaran olan büyük ellerini alıp avuç içlerine koymuştu

"Senin çıkış işlerimlerini halledeyim. İstersen ben çıkarken benimle gelirsin"

"Bunu yapman gerekmiyordu baekhyun"

"Hayır gerekiyordu. Sen bana yardımcı oldun. Bak şuan sayende hayata tekrar bağlandım, tekrar gülebiliyorum bırakta sana yardım edeyim. Hayallerini birlikte gerçekleştirelim.. Buna benimde, seninde ihtiyacım var"

"Baekhyun.."

Bu sözün üzerine baekhyun güzel bir şeyler beklerken hafif tebessüm ederek ayağa kalkmış ve dizlerini silkeldikten sonra chanyeola dönmüştü

"Efendim"

"Çık dışarı!"

Chanyeol sert bir şekilde söyleyip işaret parmağı ile kapıyı gösterdiğinde baekhyunun gözleri bir kaç saniyelik kapıya kaymıştı. O, bu çocuğa yardım etmek isterken neden böyle yapıyordu ki? Sadece onu hayata bağlamak istiyordu. Onun yaptığı gibi o da bu çocuğu hayata bağlamak, hatta her şeyi yoluna koyup yanından sonsuza kadar ayrılmak istemiyordu. Bu 2 hafta boyunca nedensizce ayakları sürekli baekhyunu chanyeolun odasına getirmişti. Nedensizce her kapıyı tıklattığında kalbi yerinden çıkacakmışcasına atıyordu. O bunun anlamını bildiği halde kendine açıklamaya, itiraf etmeye o kadar çok korkuyordu ki! Sırf bu yüzden chanyeolu evine alıp ona orada bakmak ve hayallerini gerçekleştirmek istiyordu. Chanyeol ona aşkın öldürmeyeceğini, iyileştireceğini söylemişti.. Neden olmasın ki? Neden chanyeolun iyileşmesini sağlayamasın. sadece chanyeolun ona güvenmesi ve sevmesi yeterliydi o zaman her şey ama her şey güzel olacaktı

Baekhyun chanyeolun sözü üzerine biraz kırılsada derin bir nefes almış ve kafasını olumlu anlamda sallayarak
Çıkış kapısına yönelmişti. Kapı kolunu tutup kapıyı açmıştı fakat baekhyun o kadar yavaş hareket ediyordu ki -hani filmlerde olur ya kırıcı bir söz söylenir ve o sırada çocuk dışarı çıkmaya yeltenir ama esas oğlan onu durdurup aslında onu çok sevdiğini söyler.- İşte baekhyunda böyle bir şey bekliyordu ve bu yüzden ağır çekimde yürüyor, öyle hareket ediyordu

Tam kapı kolunu çevirdiği esnada beklediği ses onun ismini söylemişti. Baekhyun zaferle gülümsemiş ve hızla ifadesini eski haline getirip chanyeola dönmüştü. Ne diyecekti? "Seni seviyorum baekhyun, aslında öyle demek istemedim üzgünüm." Ya daa.. "Baekhyun kalçaların.. Onlar çok hoşlar." Ney? Durun durun kalça olmazdı!

"Neden yavaş hareket ediyorsun! Çıksana dışarı!"

Fakat baekhyunun düşündüğü gibi olmamıştı hiç bir şey. Chanyeol onu 2. Kez odadan kovarken o da sinirle odadan çıkmış ve kapıyı çarpıp asansöre ilerlemişti. İşte hayat ne fimlerde ki gibi ne de dizilerde ki gibi oluyordu...

LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN

YA ABURNE // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin