##Ölümcül Dövüş## [ ARA VERİLDİ :( ]

##Bölüm 3##

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM:))

MEDYADA Kİ MÜZİK
LİNKİN PARK =NEW DİVİDE♥♥♥♥

Evet arkadaşlar medyadaki kişi YAĞIZ kim olduğunu bölüm içerisinde açıkladım :) iyi okumalar...

Ne ilginç ama sıradan bir hayatım varken kaçırılıyorum sebep evet bunu bende merak ediyorum neden kaçırıldım derken aklıma bir hafta öncesi geldi ne mi oldu hemen anlatayım.

( 1 HAFTA ÖNCESİ )

Yine evden çıkıp hastaneye gitmiştim Esad ile sohbet ediyorduk Esad her zaman ki gibi başından geçen olayları abartarak ama fazlasıyla abartarak anlatıyordu tabi bu esnada ben ne mi yapıyordum? bildiğiniz böğürerek gülüyordum .Kaan Konuşmaya devam etti.

"İşte tam adama tekme atıyordum ki adam ağlayarak yalvardı abi söz bir daha karşına çıkmayacağım dedi tabi Azracığım bende adama acıdım iki sağlı sollu tokat attıp ama osmanlı tokatı haaa gönderdim" .

"Eminim Esad aynen anlattığın gibi olmuştur fakat bir şey soracağım sağ gözündeki morluk ne "??? Gözlerimi kısarak ona sordum Esad ise hemen kıvırmaya çalıştı .

"Şey oldu  geçen yürüyordum bir kız gördüm ama bildiğin fıstık yok böyle bir şey ya neyse ona bakmaya devam ederken ağaca kafa atmış olabilirim ama hiç acımadı hemde hiç!"

"PUUUHHAA Esad hiç güleceğim yoktu hhaaaa bak konuşamıyorum haqqqaa demek ağaca kafa attın sen nası** cümlemi tamamlayamadan birden kahvem döküldü sinirle yere bakarken birden konuşmaya başladım.

( Korkmayın millet klişe bir aşk hikayesi değil ee o zaman bakalım neymiş ¿¿¿)

" Kör müsün be adam önüne baksana" derken adam telfonuyla uğraşıyordu bende dikkatlice bakınca kahvenin telefonuna yani böbreğimi bile satıp almayacağım o muhteşem üstü varlığa döktüğümü gördüm iponenin 6s by gresso bu şey resmen ateş ediyor. Herşeyi unutup telefona ilk yardım yaparken Esad beni durdu .

"Azra iyi misin bak kendine gel bebeğim sakin ol tamam telefon çok pahalı olabilir hatta karşındaki adam seni öldürse bile yine o haklı olur ama bizimle kal yoksa bana kim her gün petito alır kim bana her gün yemek ısmarlar kimmm bana buzdolabındaki sarmaları yediğim halde yine sarma yapar şimdi sakin ol ve elindeki telefonu ayy pardon taş üstü taş varlığı sakince sahibine ver !!!

Gözlerimi kısarak Esad'a döndüm;

"Ne yani buzdolabındaki sarmaları sen mi yürütüyodun hani onları Nur yiyordu seni cani birde bana acımadan sarma sardırıyordun acımasız pislik , orangutan suratlı maymun , uzaylı görmüş manda" dedim dudaklarımı büzüp ne be sarma onlar oğlum boru mu değil ben gecemi gündüzüme katıp sarıyordum.

"Azra canım içi sakin ol ben hiç öyle şey yapar mıyım hiç hepsi külliyen yalan ! Ben çok masumum "

"Sus Esad Allah aşkına sus yoksa seni suracıkta boğarım dua et şuan daha önemli bir konu var?" O an varlığını Esad'la unuttuğumuz adam aklıma geldi ve ona dönüp

"Şey.. ben ..nasıl desem özür dilerim gerçekten yanlışlıkla oldu söz veriyorum size bunu ödeyeceğim siz ba..." derken sözüm kesildi arkadan Esad kulağıma fısıldayıp.

"Azracığuuum istersen boşa nefesini tüketme burda ikimizde tüm mal varlığımızı ortaya koysakta hatta onu geçtim organlarımızı söküp satsakta o telefonun parasını ödeyemeyiz" dedi.

İşte o sırada dirseğimi Esad'ın karnına geçirdim gözleri pörtlerken konuşmaya devam edecektim ki karşımdaki adam konuştu.

"Sorun değil ben hallederim" dedi ve gitti Esad'la şok olmuş birbirimize bakarken Hilal hemşire yanımıza geldi.