24 Ocak 2019 Akşam 19:57
Chanyeol
"Aptal! Yüzük benim değil mi? Bu seni ne ilgilendirir hem? Benden bir şey yapacağımı bekliyorsan yanılıyorsun. Eğer bir şeyler yapmak isteseydin koca kıçını kaldırıp kendin işlerin başına geçerdin! "
Çok iddialı konuştum. Bunun farkındayım ama adam beni çıldırtmıştı. Bu adamla bir gün geçirecek olsaydım kesinlikle ölüsü çıkardı.
"Siktir git buradan! Yüzüğü getirmesen bile ben elde etmesini bilirim! Ama olacaklar senin başına patlar. "
Soluklanıp tekrar konuştu.
"Daha bilmediğin çok şey var Park Chanyeol. Bunların hepsini öğreneceksin. Ama ben kazandığımda. "
Ukala bir tavırla konuştuğunda yüzüne yumruğumu geçirdim. Odadan koşarak ayrılmadan önce son sözlerim ona karşı fısıltı şeklinde olmuştu.
"Umarım bu laflarını öldüğünde de söylersin. "
Binadan hızla ayrıldığımda arabayı park ettiğim yere doğru koştum. Arabayı çalıştırdım ve doğruca sokaktan ayrıldım. Biraz sonra ana yola çıktım.
Adamlarının peşimde olduğunu tahmin ediyordum. Neden peşime adam takmasındı ki? Manyağın teki sonuçta.
Biraz dışarıda oyalanmayı düşündüm. Arabayı farklı bir yöne çevirdim. Bir kenara çekip etrafı gözetlemeye başladım. Bir sorun olmadığını görünce arabayı çalıştırıp Tao'nun evine sürdüm.
Kısa süren yolculuktan sonra eve gelmiştim.Kapıdan içeri girdiğim gibi çantamı buldum ve içinden küçük kasayı çıkarttım. Fermuarlı cebimden çıkarttığım anahtar ile kasayı açtım ve küçük kadife kutunun içindeki yüzüğü aldım.
Yüzüğü incelemeye başladım. Bir kaç dakika boyunca gözlerimi ayırmadan yüzüğü inceledim ama bu işin bana göre olmadığını anladım. İnternette bu yüzükle ilgili bir kaç araştırma yapmam gerekiyordu anlaşılan.
Telefonumu çıkarttım ve araştırmaya başladım. Yüzük hakkında bir kaç yazı bulmuştum.
Orada yazılanlara göre bu yüzüğün bir takım güçleri vardı. En bilineni zamanı değiştirebilmesiymiş.
Bir sitede ise bu yüzüğün tek başına çalışamayacağını, bir tane daha benzer bir yüzük daha olduğunu ve ikisi bir araya gelirse çalışabilecekleri yazıyordu.
Olaylar gittikçe karmaşık bir hal alıyordu. Daha elimde tuttuğum şeyin nasıl çalışacağını bilmezken bir tane daha olduğu yazıyordu.
Bu yüzükten bir tane daha varsa o neredeydi peki?
Belki herhangi birindeydi. Belki de o pislik herifteydi.
Oraya gitmeyeceğimi söylemiş olmama rağmen kendi ayaklarımla tekrar onun yanına gidecektim. Şu adamın odasını biraz yoklayabilirdim ya da oradaki korumalardan birine sorabilirdim. Korumaları sormak aptalca geldiği için onu eledim. Ama mutlaka diğer yüzüğü -ki gerçekten diğeri de varsa- almalıydım.
Az önce geldiğim yere gitmek için arabamı çalıştırdım ve oraya sürmeye başladım.
•
"Efendim, Park Chanyeol hakkında önemli bilgilere ulaştık. "
Adam karşısında oturan yardımcısına bakarak gülümsedi.
"Aferin, aferin. Peki nelermiş onlar? "
Adam elinde tuttuğu kağıdı patronuna uzattı. Kağıdı yardımcısının elinden aldıktan sonra incelemeye koyuldu. Kağıdı kısa bir incelemenin ardından karşısındakine bir soru yöneltti.
"Burada bir sevgilisi olduğu yazıyor. Do Kyungsoo. Onun adresi elinizde mi? "
"Elbette efendim. "
Cebinden telefonunu çıkarttı ve bir kağıda adresi yazıp patronuna verdi.
"Yakın zamanda onu ziyarete gideceğiz. "
Patronun son cümlesinin ardından adam odadan çıkmıştı.
Şimdi elinde çok güzel şeyler vardı. Bunları Chanyeol'e karşı kullanacaktı tabi ki de.
Park Chanyeol'ün hayatını yıkmayı düşünüyordu. Tüm sevdiklerini öldürecek ve en sona da onu bırakacaktı.
Acı bir şekilde öldürecekti onu.
Hem onun yanına gitmesine gerek yoktu ki. Elindeki yüzüğe baktı. Bu yüzük onu buraya çekecekti.
Ama elinde bir hamlenin de olması gerekliydi. Bu yüzden Do Kyungsoo'yu kısa bir ziyarete gidecekti.
Ne mutlu ona! Planı istediği gibi, tıkır tıkır ilerliyordu. Çoktan Chanyeol'ü avcuna almıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişteki Gelecek•ChanSoo
Randomİmkansız bir şeyin peşinden koştuğumu biliyorum ama kendimi de bundan alıkoyamıyorum. Sanki birşeyler beni mesaj atmam için dürtüyor gibi. Sen çoktan burdan gitmişken ne anlamı kalır ki tüm bu yaptıklarımın. ' Tüm hakları Kyungsoo'nun kalp dudakları...