Bölüm 12 |Nefessiz|

131 13 3
                                    

Lalisam🍃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lalisam🍃

Lisa'dan

Birbirimizin dudaklarından ayrıldık. Dudaklarımda ki sıcaklık yok oldu. Jungkook elini uzattı ve bende tutup ayağa kalktım. Beni kendine çekti ve saçlarımı kokladıktan sonra elimi tutup yürümeye devam ettik. Konuşmaya başladım.

"Jungkook?"

"Efendim meleğim?"

"Düşündüm de...Sen demiştin ya bunun adını koyalım."

"E-evet Lisa?"

"Adını koyalım diyorum. Sonuçta ne zaman öleceğ-"

"Bu kadarı yeterli Lisa. Devamını duymak bile istemiyorum!"

"Peki."

Nereye kadar kaçacaktı? 1 yıl içerisinde öleceğim sonuçta. Tedavisi de yokmuş burda. Fakat bir umut doktora gideceğim yarın. Ne olduğunu tam olarak bilmem gerekiyor.

*

Sabah kalktım ve giyinip dışarı çıktım.

Doktora gidecektim fakat söyleyeceği şeylerden korkuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doktora gidecektim fakat söyleyeceği şeylerden korkuyordum. Durumum o kadar kötü mü? Her şeyi öğrenmem gerek. Doktorun kapısının önüne geldim ve tıklayıp içeri girdim.

"Merhaba bayım. Ben Lalisa."

"Hoşgeldin Lalisa. Otur."

"Ben sizinle konuşmaya geldim."

"Buyur?"

"Durumumu öğrenecektim."

"Öğrendin mi sen onu? Pekala o halde anlatıyorum. Şimdi sende gizli kalp olduğu için 1 yıl ömrün kaldı veya daha az. Bunun tedavisi yok. Ama haber bekliyorum. Başka yerde varsa erkek arkadaşınızı arayacağım. Hatta seninle beraber küçük bir tedaviye başlayabiliriz. Fakat dediğim gibi kurtulman %0.01 oranda."

"Anladım bayım gerek yok. Öleceksem öleyim. İyi günler."

Kabul etmemiştim. Öyle de ölecektim böyle de. Çözümü yok bunun. Hatta kısa süre içinde buradan uzaklaşacağım. Jungkook'un gözünün önünde öleceğime yurt dışında ölürdüm. Ona acı çektirmeye hakkım yok!

Eve geldiğimde bavulumu hazırladım. Evden çıkarken annem beni gördü.

"Nereye Lisa?"

"Arkadaşımda kalacağım. 2 gün sonra gelirim."

"Tamam kızım."

Çıktım evden. Havaalanına gidiyordum. Bilet almıştım zaten eve gitmeden. Tek yapacağım şey uçağı beklemek. Anonsları çok dikkatli dinliyordum.

"Paris uçağına binecek yolcular binsin!" 

demişti ama ben Tayland'a gidecektim. Akrabalarım oradaydı. Doğduğum yerdi orası benim.

"Tayland uçağına binecek yolcular binsin."

Duyar duymaz ayağa kalkmıştım. Telefonumu açtım ve Jungkook'a mesaj yazıyordum.

'Seni seviyorum Jungkook. Yol buraya kadarmış. Elveda...'

Gözümden akan yaşlar ile telefonumu cebime koydum ve Tayland uçağına doğru yürüyordum. Uçağın önüne geldiğimde. Adımımı uçağın basamağına atar atmaz bir güç beni geri çekti. Bu Jungkook'tu.

"Bırak da gideyim Jungkook. İzin ver."

"Asla! Nereye gittiğini zannediyorsun sen?"

"Ya! Jungkook öleceğim zaten. Bırak bari senden uzak bir yerde öleyim!"

"Olmaz Lisa. Öleceksen benim kucağımda öl. Zaten sen ölürsen bende ölürüm. Biliyorsun ki insanlar nefessiz yaşayamıyor. Benim nefesim sensin Lisa. Sen yokken ben nasıl yaşayacağım? Beni nefessiz bırakma!"

Ben geldim
Umarım beğenirsiniz
Yorum yapmayı
Vote atmayı
Beni takip etmeyi
Unutmayın kuzular
Sizi seviyorum♡♡

Kaçınılmaz Aşkım《Liskook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin