✾❝Güneş güzel görünüyor.❞
Bugün, Mark' a herkes farklı geliyordu. Özellikle de daha önce hiç söylemediği sözleri söyleyen Jisung.
Jisung asla güneşe hayran olan bir insan olmadı, ya da kara. Mevsimler değişse bile gidip pencereden göz atma girişiminde bulunmazdı. Tuhaf bir çocuktu, ama herkes ona bayılırdı.
Mark, bakıcının onlara doğru geldiğini gördü. Çocukların yüzleri turuncu güneş lekeleriyle kaplanmıştı. Ancak bakıcıyla göz göze geldiğinde ellerinin üşüdüğünü hissetti.
Ellerini ceplerine soktu ve olacakları izlemeye başladı. Jisung'ın ortaya çıkmasıyla midesinin çalkalandığını hissetti. Bakışlarını aşağı çevirdi ve bakıcı tarafından çağrılmayı bekledi, ama çağrılmadı. Bu onu şaşırtmıştı.
"Jeno, seninle konuşabilir miyim?"
Tüm gözler şaşırsa da başını sallayan Jeno'ya çevrildi.
"Evet, efendim."
Jeno ve bakıcı balkondan ayrıldığında eski rahatlıkları geri gelmişti. Mark, istemsizce rahat bir nefes aldı, daha sonra koluna birinin hafifçe girdiğini hissetti.
"Hyung, Jeno'ya ne olmuş?"
Mark, Jisung'un sözleriyle omuz silkti, bir anda endişelenmişti. Kirli sarı saçlarını düzeltti. Jisung titriyordu, çok endişelenmiş olmalıydı.
"Bir sorun mu var?"
Ama Jisung cevap vermedi, bunun yerine Mark'ın kolundan ayrılıp hem Jeno'nun hem de bakıcının olduğu Jeno'nun odasına yöneldi.
Kapalı kapıya baktığında üç kez onu titizlikle çaldı. ortam oldukça sessizdi. "İçeri gel." Jisung'un duyduğu buydu.
Jisung denileni yaptı, ama bir tekliften çok içeri girmeye zorlanmış gibiydi. Ayakları masada karşılıklı oturan iki kişiye doğru gidiyordu.
Jisung, bakıcının cebinden bir şey çıkardığını gördü. Bu sefer kapalı plastik bir paketti ve içinde iki tane sakız vardı.
Bakıcı paketi açtı ve sakızları onlara doğru uzattı.
"Çiğneyin."
Jeno, Jisung'a paniğe kapılmış bir şekilde baktı, ama Jisung onu göremedi bile. Sakız parçası dudaklarına dokunduğunda ve ağzına doğru yuvarlandığında, sürekli boşluğa bakıyordu.
Jeno önce ona daha sonra bakıcıya baktı, neden Jisung'ın söylediği her şeye itaat ettiğini merak etti. Bu durumda tuhaf bir şey olduğunu biliyordu ama yapmaktan başka çaresi yoktu.
Sonra, Jeno ağzına attığı sakızı çiğnediğinde göz kapaklarının düşmesine izin verdi. Ama o an farkına varmadığı şey, bakıcı ve Jisung'ın gitmiş olmasıydı.
✾
Sizi biraz şaşırtmış olabilirim, ancak bu daha başlangıç :d