Ben min yoongi. Ve bu benim son günüm...
Kalbinde hissettiği bir çiçek kokmaya başlamıştı.
Papatya gibi kokuyordu. Yoksa, yoksa Jimin onun kalbine çiçek mi ekmişti? Lakin bu çiçek kokuyordu, tıpkı papatya gibi. Ama papatyalar kopartılınca kokardı de...
@minyoonlight için yazıyorum bu bölümü. Benim buradaki ilk destekçim. Her şey için teşekkür ederim çiçeğim Doğum günün kutlu olsun
Şarkıyı yazarken dinlediğim için duygularımı daha iyi katıyorum. Umarım siz de dinliyorsunuzdur:)
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni. ............... Yoongi senelerce hiç bir şey düşünmedi sevmekten, sevilmekten başka. Yıllarca deniz ülkesinde yaşadı, suyun içinde nefes alamamasına rağmen. Yıllarca bir gün nefesinin, ciğerlerinde sessizce biteceğini, bile bile, o derin sularda yaşadı. Kendi cennetinin cehenneme dönüşeceğini bilmeden yollarca hayatta kaldı.
Her gün kafasında defalarca kendini öldürmek için plan yaptı. Defalarca ipi boynundan geçirdi, tenini cehennemi ile kapladı.
Jimin Yoonginin ölüm kokan bileklerini farketti. Kendi bileklerinden kestiği çiçekleri Yoongiye kondurdu,
Yoongi ise Jiminin bileklerindeki kesilmiş çiçekleri asla farketmedi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeşil saçlarının akmış, onların yerini çoktan sarıya almış beden sessizce taştan yapılmış sokaklarda yürüyor, etrafta salına salına dolaşıyordu. Koyu lacivert tişörtünü, siyah pantolonu ile kombinlemiş; siyah spor ayakkabıları ile , kahverengi, döşemelerin üstünde yürürken; her ne kadar görünmez olmak istese de bir miktar dikkat çekiyordu.
Bileğinde taşıdığı çoktan soluklaşmaya başlamış kelebek; boynunda duran ,silinmesine rağmen hala hissettiği mor leylaklar teni ile muhteşem bir uyum sağlarken, karakteri ile tezatlık yaratıyordu.
Sırıttı Yoongi. Çocuğu tanıyalı yaklaşık 1 hafta oluyordu ama şimdiden değiştirmişti onu çocuk. Değişmem demişti. Kimse onu değiştiremez diyordu. Ama şimdi, teninde bıçağı eksik etmediği teninin yerini; fırça darbelerinin ,teninde iz bırakmasına sebep olan kişiyi, görmeye gidiyordu.
Elini istemsiz bir şekilde, ip izlerinin belli olduğu, kırmızı ile harmanlanmış boynuna götürdü. İntahar etmekten henüz vazgeçmiş sayılmazdı. Sonuçta Yoongi bir kere ölümle tanışmıştı. Bir kere kulağına fısıldamıştı o gizli şeytan. Şimdi onu yollamak çok zordu.
Ama Yoongi buna rağmen çocuğu daha yakından tanımak, çoktan ölmüş tenini, nasıl kelebek vadisi yaptığını öğrenmek istiyordu.
Ayakkabıları, kahverengi eskimiş taşlarda tıkırtılı ses çıkartırken, normalde nefret ettiği kalabalık sokaktan giyinmiş ve düzenli geçmesinin sebebi buydu zaten.
İnsanlar, eğlenerek geçtiği bu sokakta ölü bir bedenin yanından geçtiklerinin farkına varmadan neşe ile ilerliyor, kestiği bileklerine defalarca ölümü fısıldayan adama gülümsüyorlardı.
