Ben min yoongi. Ve bu benim son günüm...
Kalbinde hissettiği bir çiçek kokmaya başlamıştı.
Papatya gibi kokuyordu. Yoksa, yoksa Jimin onun kalbine çiçek mi ekmişti? Lakin bu çiçek kokuyordu, tıpkı papatya gibi. Ama papatyalar kopartılınca kokardı de...
leepetitmarguerite bu kitaptaki jiminim Özür dilerim çiçeğim. Seni sevdiğimi unutma En azından ben gelene kadar ❤️ Final: - - - 3. Bölümü gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Ayrıca en sona Fotoğraflar ve şiir ekliyorum umarım bakıyorsunuzdur.
Bu ana kadar painting shopu okuyan herkese teşekkür ederim
Umarım siz de bir gün parmak uçlarınızdaki frezyaları öpecek birisini siz de bulursunuz
Çok Geç olmadan....
Bir de umarım Bir kelimeye birden fazla anlam yüklediğimi farketmişsinizdir
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- - - Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsan ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal
Sana gitme demeyeceğim Yine de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan, yalanlar söyleyeyim İncinirsin
Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavina, Adını gizleyeceğim Sen de bilme lavinia
- - - -
Minik beden , kendi kanı ile harmanlanmış çimde ağlayarak oturuyor; gözlerinde kaygı parçaları taşıyan göz bebeklerinin , yaraları üzerinde gezmesine izin veriyordu.
Sevdiği saçlarındaki sarıları , yerini kahverengiliklere bırakamaya yüz tutmuş beden ; kanlı ellerini bir bezle vücudundaki kesiklere bastırıyor, gözlerinde endişe ile kendisini süzüyordu. Göz bebeklerindeki korku kalbinin atışlarını hızlandırmış, ellerinin titremesine sebep olmuştu.
Minik Beden ise sadece susuyordu. Göz yaşları bedeninden tek tek ayrılırken göz bebeği ile vedalaşıyor, kendinden önceki damlanın iz yaptığı o yoldan şimdi kendisi de geçiyordu.
Çok sevdiği çim kokusu, kendi kan kokusu ile karışmış bir aroma gibi kokuyor, bu da başının olağandan daha fazla dönmesini sağlıyordu. Dudaklarını biraz oynattı. Çoktan Soluk pembe tonunu kendine yakıştırmış dudakları, sadece bir cümleyi sormak İçin can atıyordu
"Neden?" Neden yaptın Yoongi? Hiç mi sevmedin beni?"
Çıkmadı bu sözler. Söyleyemedi , rengini gelinciklerden aldığı kanı, papatyaları süslerken. Onun yerine, Yoonginin ölse de duymak istemediği, o sözleri söyledi.
"Siz bayım,
sizi neden sevmemişler anladım.
Siz sadece bahçedeki gülleri sevmişsiniz. Ayağınızın altında ağlaşan papatyalar varken, gülleri sulamaya devam etmişsiniz."
