Hatırlatma:
BEn kaçarken yere düştüm ve Ayazda fırçayı yere atarak üstüme gelmeye başladı.
Tanrım bu çocuğun aklından neler geçiyordu...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu durumda korkmamak elde değildi keskin gözlerle bana bakıyordu oda yetmezmiş gibi üstüme geliyordu.En sonunda kendimi toparlayıp ayağa kalktığım gibi onun yere attığı fırçasını aldım. Ve onun tişörtünü boyadım.O bana anlamayan gözlerle bakıyorduki on saniye içinde toparlanıp bana bir sinsi gülüş attı. Açıkçası çok tatlı duruyordu ama bu bana yapacağı şeyi değiştirmez diki acaba ne geçiyor aklından diye merak edemeden ayaz üstüme atlamak için hamle yaptı tabi kendimi toparlayıp anında kaçmaya başladım.ayaz arkamdan bağrıyordu son duyduğum cümle seni yakalıycam şahmelek demesiydi. Sonra neden bişey duymadığımı merak ediyorsunuzdur gözlerim karardı ve son hatırladığımsa yüzüstü yere yapışmamdı.
______________________________________________________________________________
Ayaz'ın ağzından:
Açelya fırçayı alıp üstümü boyamıştı doğrusu tuhaf kızdı hani öyle zengin züppeler yada o diğer ben güzelim diye etrafta gezinen kızlardan değildi. NEşeli bir kızdı. Heleki o ela gözleri ve o kıvırcık saçlarıyla dahada ilgi çekici yapıyordu onu. Kendime geldiğimde sinsi bir sırıtış takındım yüzüme çünkü tahmin edebiliyorum ki bundan tırsıp koşmaya başlıycaktı ve oyun devam etçekti. O koşmaya başladığında son anda birşeyler oldu yere düştü ben kesin bir yere takılmıştırda düştü derken kahkalarla yanına ulaştım.. Ama gözleri kapalıydı tanrım neler oluyor başını bir yeremi çarptı yoksa cidden bayıldımı.. Kucağıma alıp hastaneye götürmeye koyuldum. ON dakka sonra hastanedeydik.. Doktorlar bişey yok bayılmış ama yine bir kaç test yapalım diyerek test yapmaya başladılar..
TAnrım normalde muayne ederler ciddi bir durum olmasa test yapmazlardıki.
Onun odasının kapısını açıp yavaşça girdim içeri yanına oturdum ve elini tuttum.
Gerçekten çok güzel bir kızdı ama amacım farklıydı göreve uymam gerekiyordu yoksa herşey mahfolurdu..
Doktorun içeri girmesiyle düşüncelerimden uzaklaştım. Doktorun buz gibi yüzü beni korkutmaya yetmişti bile..
Doktor: ŞEy bunu nasıl söyliycem bilemiyorum..
ayağı kalkıp tok ve sert bir sesle
Ayaz: PArdon ama siz konuşmayı veya cümle kurmayı biliyorsunuz doğrusu nasıl söyliyceğinizi bilememeniz beni şaşırttı dedim.
doktor biraz bozulsada cevap verdi ama vermez olaydı..
Doktor: Açelya hanım kalp kanseri
demesiyle tutunacak yer aradım ama bulamadım dizlerimin üstüne çökmemle neler olduğunu anlamam bir oldu tanrım bu kıza fena bağlanmışım..Ama en önemliside görev değil tabiki.. BU kız bu kadar neşeliyken nasıl bu kadar boktan bir şey başına gelebildi..
hemşirelerin başıma toplanıp beni koltuğa yatırmasıyla gözlerim kararmaya başladı tanrım niye sakinleştirici vuruyorsunuz ki sanki ben uyanınca yine bir şeyleri kırıp dökmiycem.