Uçaktan indik annemler beni karşıladı filan derken eve geldik. Bugün çok yoruldum seyehattenmi yoksa sabah sabah kalktığımdan mı bilmiyorum ama eve geldiğim gibi kendimi yatağa fırlattım. Evi bile doğru düzgün gezip bakmadım. Neyse işte uyuyup kalmışım kalktığımdaysa saat akşam sekizdi rekorumu kırmış olmalıyım 16 saat uyumuşum bugün herneyse şuan yemek yemek için aşağı iniyorum valla karnım çok aç.. Mutfağa indim inmesine ama bizimkiler nerde ya.. Ben böyle dolaşıp dururken arkamdan birisi omzuma dokundu. Arkamı dönmemle ağzımın açılması bir oldu tanrım bu da kim kanatları koparılmış bir melekten farksız aslında melek kızlar için kullanılıyor ama ne farkeder.. Bişeylr diyordu ve onu dinlemezsem kesin bir şapşal olduğumu sanıcak diyerekten kendime geldim.
Çocuk: Şey merhaba ben Ayaz. Sizi korkuttuysam özür dilerim.
BEn: yok yok korkmadım sadece evde kimse olmadığını düşündüğümden birisi dokununca şaşırdım bu arada bende Açelya.
Ayaz: Saten biliyorum tanıştığımıza memnun oldum ben burda çalışıyorum sizde patronun kızı olmalısınız dedikleri gibi varmışsınız
diyince ben domates oldum tabi yakında salça filan yaparlar beni neyse.
Açelya: Şey annemler nerde biliyormusunuz.
Ayaz: Şey sanırım bahçede yemek yencek öyle duydum..
Kısaca bir teşekkür edip bahçeye ilerledim çocuğun o yeşil gözleri tanrım çok metaorumsuydu. hele o kasları. Bir an tabağa koyup yemekten sonra yemeği düşündüm neyse ya fantezileri bir kenara atıp bahçeye çıktım tanrım çıkmaz olaydım bu nasıl bir bahçe kocam ve labiret gibi arada bul şimdi.
yarım saat uğraşlardan sonra bulamayıp annemi telefonla arayıp arka bahçede oldklarını öğrendim hızlı bir şekilde merdivenlerden ine ine masaya koştum. Annem bu halimi görünce gülmeye başladı sonrada yanındakilere bakın böyle asil gibi gözükür ama alakası yoktur tam tersi hayatla barışıktır ve yemeğe çok düşkündür yani işiniz zor dedi ve hepsi bir ağızdan kahkalar atıp güldüler kafamı kaldırdığımda benim yavruda ordaydı tanrım kendi öz annem beni rezil etmişti neyse ya sanki hiç yemek yiye birisini görmemiş hali yoktur diyerekten tekrar yumuldum yemeğime
yaklaşık on beş dakka sonra yeme ve tatlıları yiyip kalktım sofradan ve yolu bulabilmek için dua ede ede yürümeye başladım bahçede. Ama ettiğim dua kabul olmamış bide yağmur yağmaya başlamıştı. Koşmaya başladım ama bu beş dakka sonra sona erdi ve ayağımın kaymasıyla yere yapıştım ve bileğimi incilttim. Alla'ım bir gün içinde bu kadar rezillik yetmezmi demiştim ki karşıdan gelen yavruyla yetmiyceğini anladım. Beni yerde görünce bir şaşırsada sonra koşarak geldi yanıma diyemiycem oda kapaklandı yere sonra tabi ben kahkahalarla güldüm oda gülmeye başladı ve ne arıyorsun yerde demesiyle daha çook gülmeme sebep oldu.
Açelya: Senle aynı sebepten ama kalkamamının sebebi ayağımı burkmam dedim ve onun gülmesini izledim. Harbiden çocuk yakışıklıydı be ama bana bakmaz o ayrı. neyse sonra bu benim yavru kalktı geldi yanıma sonra beni kucağına aldı ve ben ağzım açık onu syrettim. Gerçekten beni eve kadar taşıycakmıydın bidakka ya 3 kat merdiveni nasıl çıkacaktım ben. İçimden inşallah odama kadar götürür diye dua ettim. Ki bu sefer dualarımın kabul olmasıyla gülmeye başladım.Şimdiden ilk katı çıkmıştık.
Ayaz: hey neden gülüyorsun?
Açelya:İlk günden fazla ekşın yaşadım dedim ve ikimizde kahkahalar atmaya başladık.
Sonra benim odama geldi ve kapıyı yavaşça açtı sonra beni yatağı yatırmak için hamle yaptı ama komidine çarpınca ikimde yatağa düştük.
