Bölüm 3: Yolculuk

23 2 0
                                    

Chris Johansens


Gözlerimi yavaşça araladım elimle gözlerimi biraz ovalayıp arkamı döndüm Eva hala uyuyordu. Uyurken daha iyiydi en azından avazı çıktığı kadar bağırıp çağırmıyordu. Komik olan şey ise gece uyumadan önce ortamıza yastık dizmesi ve uykusunda tüm yastıkları yere fırlatmasıydı gülerek ona baktım sırtı dönüktü ördüğü saçını yavaşça tutup lastiğini çıkardım saçlarını açmaya başladım bir anda dönmesiyle sağ dirseğimin üzerinde durmam ve onun tam göğsüme burnunu yaslaması bir olmuştu. Sol elim havadaki saçını tutarken korkudan tuttuğum nefesimi bıraktım ve örgüsünü tamamen açıp tüm saçını geriye attım. Yastığıma kafamı koyup yan uzandım neden bu kızı çekmek zorunda kalıyordum ki? Neden ben?

Bir kızın yanında yeterince uyuduğum için aşağı inmeye ve onu rahat bırakmaya karar vererek doğruldum yataktan kalkmaya yeltenecekken kolumdan tutması ve beni çok büyük bir kuvvetle kendine çekmesi sonucu olmaması gereken bir şey oldu. Dudaklarım dudaklarına değdi. Bu saniyelik şey kalbimin normalden fazla atmasına neden olurken kendime gelmeye çalıştım. Çapkındım ve birçok kızı öpmüştüm fakat onun gibi bir kızı asla öpmeyi planlamıyordum.

Yavaşça gözlerini açınca bu kadar yakın olduğumuzu farkedip beni itti ve çığlık attı. 'Hiç kafanda senaryolar kurma! Kalkacakken koluma yapıştın' dedim ve ağzını açacakken odadan hızla çıktım derin bir nefes alıp merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.

Eva Mohn


Neden aniden çıkışmıştı anlamasam da yataktan kalkıp kendi kıyafetlerimi giydim banyoda yüzümü yıkayıp açık saçlarıma baktım en son örgülüydü. Odadan çıkıp botlarımı giyerken seke seke merdivenin başına ulaştım yavaş adımlarla aşağı inmeye başladım aşağı indiğimde yuvarlak masalardan birinde Chris'in kahvaltı ettiğini gördüm temkinli adımlarla yanına gittiğimde kafasını kaldırıp bana kısa bir bakış attı ardından yemeğine döndü.

Karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum kahvaltı etmeye başladım arada ona kaçamak bakışlar atsam da ben onun hiç umurunda gibi görünmüyordum sabahki meseleyi pek önemsemesem de o neden bu kadar takmıştı anlam verememiştim. Ben burada böyle kahvaltı ederken babam kim bilir ne yapıyordu belki polisten bir haber bekliyor belki de ortalığı yakıp yıkıyordu, bilmiyordum onu şimdiden çok özlemiştim değil bir ömür onsuz nasıl geçecekti?

Tabağımdaki zeytinle oynamayı bırakıp hızla ayağa kalktım sandalye ses çıkartarak yere düşünce Chris irkilerek bakışlarını yüzüme sabitledi gözündeki korkuyu okuyabiliyordum. Hızla dükkandan çıkıp koşmaya başladım evime gitmek istiyordum sadece evime geri dönmek. Beni bu cehenneme getirdiği geçite koştum geçit görüş alanıma girince daha da hızlandım 'Eva dur!!' Chris'i umursamadan koştum ancak biri aniden önüme çıkıp elini bana doğrulttu.

Vücudum elektrik çarpmış gibi olunca büyük bir acı yüzümü buruşturmama sebep oldu biri boğazımı sıkar gibi nefes alamadım ardından ayaklarım yerden kesildi çırpınsam da fayda etmedi çocuk bana ne yapıyordu hiçbir fikrim yoktu tek bildiğim yakında öleceğimdi. Zorladım zorladım nefes alamıyordum gözlerimden yaşlar firar etti.

'Mark bırak hemen! Onu öldüreceksin!' Bir anda yere çakılınca nefes almaya başladım öksürerek ayağa kalktım 'Kaçıyordu!' diye haykırdı Mark 'EVİME GİTMEK İSTİYORUM!' Çığlık atarak bağırdığımda Mark ve Chris dahil birçok insan bana baktı 'BEN EVİME DÖNMEK İSTİYORUM! BABAMIN YANINA GİTMEK İSTİYORUM! HAYATIMDAN ÇALAMAZSINIZ!' ardından boğazımın da acısıyla hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım bağıra bağıra ağlıyordum ellerimle gözyaşlarımı silerken iki kol hissettim belimde ve bacağımda.Ardından bedenim havalandı ve ben ağlarken Chris beni çoktan oradan uzaklaştırmıştı kollarımı ne ara boynuna doladım bilmesem de sadece ağladım.

Elmas HırsızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin