Bölüm 9: Cho

8 1 0
                                    

Barın kapısından girmeden önce iki iri korumayı atlatmıştık, içerisi oldukça kalabalıktı ve müzik sesi sağır edecek derecede yüksekti. Her yerde çılgınca dans eden insanlar vardı. İnsanların aralarından zorlukla geçip barmenin etrafındaki taburelere oturduk.

Bakışlarımı bar boyu gezdirdim kızı tanımıyordum bu sebeple ne kadar göz gezdirsem de faydası olmayacaktı. Arkamı dönüp masaya kollarımı yasladım 'Bir bira lütfen' dedim. Barmene baktığımda kız olduğunu görmüştüm siyah saçları at kuyruğu yapmasına rağmen kalçasına geliyordu,çekik gözleri,olgun bir yüzü, dolgun kırmızı dudakları vardı.

Kız oldukça güzeldi gözlerini bardaklardan çekip benim gözlerime sabitlediğinde gümüş gözleri ürpermeme sebep olmuştu. Böyle bir güzelliğe sahipken neden barmen olduğunu sorgulamıştım. Biramı önüme koyduğunda hafif irkilerek bardağa baktım,bardağı kaldırıp ağzıma götürdüm birkaç yudum indi boğazımdan aşağı.

'Eeee?' dedim,yanımda oturan Chris'e bakarak 'Buldunuz mu kızı?' diye sordum.Chris içkisini içerken kafasını olumsuzca salladı.İçkisini alıp ayağa kalkan Thomas ikimizin de ilgisini üzerine çekmişti 'Ben biraz dolanayım' dedi.

O gidince ikimiz tek kalmıştık,barmen kız da bardaklarını havluyla kurulayıp kule gibi diziyordu. 'Öğrendiğim tek şey adının Cho olduğu' dedi Chris, omuz silktim 'Sadece adı yetmiyor ama! O kızı bir an önce bulmalıyız ya karalar bizi bulursa? Kızı hemen bulup gitmemiz gerek.' dedim.

Chris'in bir an gözleri parladı 'Sanırım buldum! Arkanda kırmızı mini elbiseli olan' dedi, hemen arkamı döndüm kız kırmızı elbisesi,abartılı makyajı ve yüz hatlarıyla aşırı sert birine benziyordu açıkçası pek sevememiştim.

'Tamamdır bende!' dedi ve yanımdan kalkıp kıza ilerledi, önüme tamamen dönüp bardağımın ağız kısmında parmağımla daireler çizmeye başladım. 'Cho mesain bitti! Sıkı çalıştın' duyduğum bağırışla kafamı bir anda kaldırdım kolları dövmelerle kaplı olan adam barmen kıza bakarak konuşmuştu.

Kız tereddütle adama teşekkür etti ve önlüğünü adama verip hızla uzaklaşmaya başladı kalkıp peşinden koştum siyah kapıdan dışarı çıktı koşar adımlarla gidip kapıdan geçtim. Kız barın dar koridorunda hızla koşuyordu ama unuttuğu şey benim ondan daha hızlı olduğumdu.

Hızımı arttırıp ona yetişmeyi başardım sırt çantası omuzlarında bir sağa bir sola uçuyordu. Kolunu yakaladığım gibi kendime çektim kız çatık kaşları ve ciddi ifadesiyle kolunu çekmeye çalışıyordu ama bırakmıyordum.

'Hey hey hey! Sana zarar vermeyeceğim! Özel güçlerin var değil mi?' boş gözlerle bana baktı 'Senden mi korkacağım? Ne saçmaladığın hakkında da bir fikrim yok! Şimdi beni rahat bırak!' diye çıkıştığında benden iri olan bedenini daha sert tuttum Chris ve Thomas gülerek geldiğinde biraz da olsa rahatlamıştım.

'Cho mu?' dedi Thomas 'Sana beni bırak dedim!' diye bağırdı kız,gözlerinden alev fışkırıyordu. Chris etrafa göz atıp Thomas'a yaptığı gibi avuç içlerindeki alev toplarını gösterdi ona. Kız sakinleşse de hala tedirgin ve meraklı bakışlar yolluyordu bize.

'Şimdi bize inanıyor musun?' dedi Chris,kızın gözlerine baktığımda o da bana baktı kolunu bırakıp ellerimi açtım bir süre odaklanıp avuçlarımda büyüyen su kütlelerini izledim,o da izliyordu 'Peki ya şimdi?' dedim tek kaşımı kaldırarak.

'Pekala kim olduğunuzu bilmiyorum ve bunları bana neden gösterdiğinizi de bilmiyorum.' dedi kız, ardından Thomas'a baktı 'Peki ya sen?' diye sordu. Özelliğini merak ediyordu Thomas ciddi yüz ifadesiyle işaret parmağını ayağımızın altındaki zemine uzattı zemin sallanmaya başlayınca duvarlara tutundum. Thomas durdu ve 'Toprak' diyiverdi.

Kız sonunda inanmışa benziyordu. 'Pekala' dedi 'Benden ne istiyorsunuz?' Chris önüne geçti ve 'Şimdilik bizimle gelsen yeter sana herşeyi anlatacağım.' dedi.

*

Onu otele getirmiş ve benim odamdaki rahat koltuklarda otururken olan biten her şeyi anlatmıştık. Chris birkaç sihir yapmış ve onu tamamen olmasa da büyük bir oranda inandırmıştı. Gri gözleri sürekli büyüyüp duruyordu şaşkınlığını dile getirmesine gerek kalmıyordu. Mimikleri herşeyi belli ediyordu zaten.

Kucağındaki elleriyle oynamayı kesip kafasını kaldırdı 'Olmaz' dedi bir anda 'Benim bi ailem var annem,babam ve erkek kardeşim. Üstelik hayatıma kısa bir sürede girip yıllardır beni büyüten ailemden kolayca ayrılmamı ve sizinle gelmemi bekleyemezsiniz!' diye çıkıştı.

Kaşları çatılmış yüzünde hem sinirli hem de ne yapacağını bilmeyen bir ifade vardı. 'Üzgünüm ama ben de babamdan ayrıldım hem de bu hayattaki tek ailem oyken. Onu çok özlüyorum ama bu görevi yapabilecek tek insanlar biziz. Düşününce o kadar insanın hayatını bencilliğim yüzünden mahfetmek istemiyorum.' dedim.

Bu sözler benden çıkmıştı nedenini bilmesem de bu yolculuğa çıkmak istiyordum. Yeteneklerimi keşfetmek ve daha güçlenmek ilgimi çekiyordu. Üstelik o kadar insanın hayatını da tehlikeye atmak istemiyordum.

'Senin ne yaptığın beni ilgilendirmez!Ben bu işte yokum beni uzak tutun!' dedi, ayağa kalkıp hızla kaçmadan önceki son sözleri bu olmuştu 'Ahmak' diye mırıldandım.

*
Hiiiii!! Biraz ara vermek zorunda kaldım ama şimdi burdayım. Sizleri seviyürüm...

Elmas HırsızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin