4. Bölüm

1.2K 61 6
                                    

Umarımbeğenirsiniz. ^•^

4. Bölüm

"O'na çok benziyorsun?"

O mu? kim bu o? Yoksa o odanın sahibi mi?

"Kime çok benziyorum Ediz?" diye sorduğumda çoktan merdivenlere yönelmş, birkaç basamak inmişti. Onu takip ettim. Merdivenden inerken başını iki yana sallayıp  "Hayır, hayır. Bu doğru olamaz." gibisinden birşeyler mırıldandı. "Ne olamaz Ediz?" diye sordum. Bu sırada kapının önüne gelmiştik. Tam kapıyı açacakken sorduğum soru üzerine bana döndü. Yalvarırcasına "Lütfen ne olduğunu sorma, zamanı geldiğinde sende öğreneceksin." dedi. Cevap vermeme fırsat vermeden kapıyı açtı ve arabasına yöneldi. Her ne kadar çok fazla merak etsem de fazla diretmemeye karar verdim.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum arabaya bindikten sonra, kemerimi takarken. "Yüzmeye. Yüzme biliyorsun değil mi?" diye cevap verdiğinde olumlu anlamda başımı salladım ve "Tabiki." dedim. O anda aklıma üstümde bikinim olmadığı geldi. "Şey Ediz." dedim. Arabanın anahtarını kontağa sokarken "Hmm." dedi. "Şey." dedim utangaçça. "Şey ne? Özel gününde felan mısın?" OHA. Çok açık sözlü. Yaa, yine kızarıyorum. "Özel günümde felan değilim. Sadece bikinim yok diyecektim." diye tısladıktan sonra domatese döndüğümü görmemesi için diğer tarafa döndüm.

Kafasını yoldan çevirip bana çevirdi ve "Utadın mı sen?" dedi olağanın üstünde, çok sevimli bir şekilde. Şu an onu yiyebilirim, ama sırası değil. "Ne utancam be!" diye çemkirdim kendimi savunmak için. Başını aşağı yukarı salladı ve "Tabi canım, tabi." diye birşeyler geveledi. Bunu, beni sinir etmek için yaptığını biliyordum. Sakin olmaya çalıştım ve cevap vermedim

Evimi tarif ettim ve yolun bitmesini bekledim. Yaklaşık yarım saat sonra evin önündeydik. Arabadan inmeden önce "Arabanı biraz geri çek, annemler görmesin." dedim Ediz'e. Kafasını salladıktan sonra indim. Oldukça geri gittikten sonra elimle tamam işareti yaptım. El salladım ve evin önüne yürüdüm. Kapıyı birkaç tıklattım ve açılmasını bekledim.

Kapıyı açan bir adet sinirli anneydi. Gözlerinden alev fışkırıyordu. Kızmaması için cici kız ayaklarına yattım ve gülümsedim. Ama kanmamıştı. Gözlerini sinirle açtı ve başıyla içeriyi işaret etti. Seslice yutkundum ve içeri girdim. "Beni bekle. Patates yanacak." dedi ve mutfağa girdi. Ben de fırsattan yararlanarak odama çıktım. Işınlandım desem daha doğru olur.

Bir çırpıda üstümdekileri ve iç çamaşırlarımı çıkarttım. Pembe atletimin renginde kolsuz püsküllü bikinimi giydim. Dolabımdan çantamı çıkardım ve içine gerekli şeyleri doldurdum. Merdivenleri sessizce indim ve az önceki yerde dikilmeye başladım. İki dakika sonra mutfaktan çıktı ve yanıma geldi. Şuan ikimizde konuşmuyorduk.

Sessizliği bozan annemdi. "Nerdeydin?" dedi. Gülümsedim ve "Arkadaşımdaydım." dedim. "Kimmiş bu arkadaşın?" dedi sorgulayıcı bir ses tonuyla. Ona Ediz'de kaldığımı söyleyemezdim. Oyardı beni. Düşünmeye başladım. "Nisa!Kesinlikle Nisa. Hem, başka kim olabilir ki?" dedim en inandırıcı şekilde. "Dün akşam seni aradığımda neden aniden kapattın?" diye sordu. "Şey annecim. Yediklerim biraz midemi bozmuştu da." dedim.  "Herneyse. Ben gidiyorum." dedim.

Tam kapıdan çıkacakken bileğimde bir el hissettim. Bu el annemden başkasının değildi. "Efendim?" dedim. Kaşlarını yukarı kaldırdı ve "Nereye küçük hanım?" dedi. "Arkadaşım vardı ya Nisa. İşte onunla yüzmeye gidicez. Çok ısrar etti. Ben de kıramadım. Herneyse. Ben gidiyim. Kız beklemesin. Mâlum hava sıcak. Başına güneş felan geçer kızın. Allah korusun." dedim ve cevap vermesine fırsat bırakmadan yanağını öpüp evden ayrıldım.

Koşarcasına arabaya bindim. Biner birmez "Nerde kaldın kızım ya. Ağaç oldum burda." diyen Ediz'in sesini duydum. Emniyet kemerimi takarken "Geldim ya işte." dedim. Arabayı  çalıştırdı ve yola koyuldu.

Kız KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin