- three -

704 59 11
                                    

Ablamı aldattığını biliyorum Jimin.

Aklımda bu cümle tekrar , tekrar dönerken Rose 'nin bunu nerden ve nasıl öğrendiğini düşünüyordum.

Aslında nerden öğrendiğini biliyordum  sadece işime gelmiyordu. Ablasının eski sevgilisiyim bu gayet normaldi rose nin ablasıydı tabikide ona söylemişti.

Ben bunları düşünürken benden bir cevap bekleyen kızıl şaçlı güzel kıza döndüm.  Bana acınası gözlerle bakıyordu galiba bana güvendiğini ama benim onu hayal kırıklığına uğrattığımı anlatmaya çalışıyordu o masum bakışlarıyla.

Soyeon ona olayı kendi sandığı ve doğru olduğunu kabullendiği şekilde anlatmıştı demekki. Soyeon'a göre olay gerçek olaydan farklıydı. O ondan sıkıldığım ve bıktığım için başka bir kadınla beraber olduğumu düşünüyordu. Oysaki ben Soyeon u çok seviyordum , tabiki böyle düşünmesi doğaldı. Yani zaten bilinçsiz bir şekilde olsa bile kötü birşey yapmıştım ben. Tamam bana kızmakta bağırmakta haklıydı ama bende üzülmüştüm birazda benim tarafımdan bakamazmıydı. Sonuçta aşık olduğum kişi benden ayrılmıştı.

Rose göz devirdi. "Anlatmayacak mısın?"

Onun bu söylemine karşı cevap istediğini anlayıp huysuz bir sesle konuştum. "inanacak mısın ki?"

"Evet inanıcam"

"Ya inandırıcı bir hikayem yoksa? , o zaman ne yapacaksın bana inanmayıp burdan gidecekmisin?"

Rose elini masaya vurdu. "Hyr seninle duracağım"

Gülümsedim "Haaa, demek öyle"

"Evet öyle Park çapkın jimin"

Park çapkın jimin miş aish cidden sinir bozucu portakal.

Gözümü devirdim. "Bak rose babam soyeon la olmama karşıydı onu sevmiyordu ama ben babamı dinlemeyip soyeon la beraber olmaya devam ettim bir gün bara gelmiştim soyeon la kavga etmiştik bir tane kız nama ağır şeyler ısmarlayıp sarhoş olmamı sağlamıştı galiba babam tutmuş işte sonra kızla birlikte olduk cidden isteyerek yapmamıştım soyeon u kaybettiğimde bende üzülmüştüm ama beni hiç anlamadı"

O güzel gözler gözlerini büyütüp şirince beni dinlemişti. Ardından sözümün bittiğini anlayıp kafasını olumlu anlamda salladı. "Anladım.. Bir bakımdan sende haklısın senide düşünmesi gerekirdi"

Gülümsedim "sonunda beni anlayan biri"

Elini masaya vurarak kafasını biraz öne eğdi. Kafasını geri kaldırıp konuşmaya başladı. "Ayrılmak konusunda oda haklı jimin haklı olan sadece sen değilsin ya yanlışlıkla yada bilerek hiçkimse sevgilisibi aldatamaz" diye sesi yükseldiğinde elimdeki bardak dolu içkiyi dudaklarıma götürüp hızlı yudumlarla bardakta birşey kalmamasını sağladım.

"Bana öyle birşey yapsaydın bende ayrılırdım"
Tekrar sesini yükseltmişti. Sarhoşmuydu kasten mi yapıyordu anlamıyordumki. Oda benim biraz önce yaptığım şeyi yaparak elindeki bardağı fondip yapıp masaya sertçe koydu.

Bu hareketinden anladığım kadarı ile sarhoş olmuştu. "Rose kalk hadi seni evine bırakayım"

"Biraz daha istiyorum" dediğinde barmene elimi kaldırarak dur işareti yaptığımda rose mızmızlanarak söylenmeye başladı. Tamam bu hali tatlı olabilirdi ama daha fazla içmesine izin veremezdim.

"Olmaz rosie hadi gidiyoruz"

"Püff jimin annem gibi davranmayı kes de bana eşlik et!" diye bağırarak huysuz birşekilde bana baktı.

Taburemden yavaşça ayağa kalktım ve rose nin bileğini parmaklarımla kavarım. O yüz bana ne yapıyorsun bakışı atarken omuz silktim ve rose 'yi bileğinden çekerek taburesinden indirdim.

Never Live Forever |jiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin