Never Live Forever |jirose

- five -

"Gelmek zorundamıyım? Biliyosunuz tüm okul gelcek çok sıkıcı."

"Ama gelmek zorundasın Jimin. Bir şeyede hayır deme itiraz etme ve gel."

Yeonjun ' u severdim aslında ama bizden bir sınıf altta yani bir yaş küçük olduğu için bazı şeyleri anlamamakta ısrar edebiliyordu. Ve bazen bu iş canımı sıkıyordu.

"Benim için gel bari , Jennie de gelecekmiş yani Jennie ve diğerleri. Jennie ye söz verdim lütfen gel Jimin"

"Of Tae çocuk gibisiniz en fazla 3 saat sürecek bir parti hayatımızda ne kadar gerekli olabilirki önemsiz bişey."

Bir dakika şimdi Taehyung Jennie ve diğerleri demişti bu demek oluyorki Rose demi gelecek.  Gelirse daha iyi olabilirdi ama ona artık daha fazla bağlanmamam gerekiyordu. Bağlanırsam yani.. bağlanırsak hem onun hem benim canım yanacak.

"Yani geliyorsun dimi jiminie"

"Of chanyeol tamam."

Üçüde üzerime atlayıp sarılınca gülmeye başladım. Ne kadar gıcık olsalarda onları seviyordum.

Lucas sınıfındaydı oda akşamki partiye gelecekti o yüzden beni ikna etme görevini bunlara postalamıştı galiba , işte akıllı çocuğun hali başka oluyor.

*

Kitaplarımı siyah Demir dolabıma yerleştirdim. Tae ve Lucas beni bekliyordu.  Anahtarla kilitleyip anahtarı çantama attım ve yanlarına gittim.

Okuldan çıkıyordukki. bir kaç çocuk önümüzü kesti.

" Siz hayırdır?" Hemen önümdeki siyah saçlı çocuk konuşmuştu.

"Asıl size hayırdır?" dedim. Sonuçta birden bire önümüzü kesip kendini bişey sanar gibi konuşmak cesaret ister dimi?

"Hakkımızda bir kaç işeyecekler söylemişsiniz" sarışın çocuk elini omzuma koyup beni itti. Daha doğrusu itti demiyim itmeye çalıştı çünkü bir adım bile tökezlemedim.

Çocuğun elini tutup ittim. Lucas kolumu tuttu. " Jimin biraz sakin."  Gurubun arasında en sinirli olan bendim sanırım. Biri sataşırsa onu sataştığına pişman edebilirdim en ufak bişeyle.

"Pardonda ne söylemişiz hakkınızda da ağzımızı kirletmişiz?" Taehyung benim çocukla muhattabımı kesmek için konuştu. Tae 'nin konuşma stilini seviyordum daha çok havalı ve kendine öz bir tarzı vardı.

"Bildiğin şeyi mi söyliyeyim ?" Siyah saçlı çocuk Taehyung 'u ittiğinde daha fazla dayanamadım ve bileğini sıkıca tuttum.

" Daha fazla konuşma ve git." Lucas endişe ile bana bakıyordu. Sinirlenmemi sevmezlerdi. Çünkü gerçekten kendimden çıkıp biraz kaptırabiliyordum.

Özelliklede biri arkadaşlarıma laf eder veya zarar verirse olacaklar benden sorulmuyordu.

Çocuk elimi sertçe itip bana bağırmaya kalkıştı. Ama sadece kalkıştı.

Eli ile yüzüne dokunduğunda burnunun kanadığını farketmesi çok uzun zaman almadı ve hafifçe inledi. " Ahh"

"Şimdi uzayın" Taehyung diğer çocuğun omzuna çarparak yürümeye başladı. Bizde peşinden gidiyorduk.

*

Üzerime siyah bol ceketi geçirdim ve siyah ayakkabılarımı giyip evden çıktım.  Ceketimin içinde iki düğmesi açık siyah beyaz çizgili saten bir gömlek ve altımdada siyah dar deri bir pantolon vardı gömleğimi pantolonun içine sokmayı tercih etmeyip dışına çıkarmıştım. Şaçlarım ise hafif dağınık ve dalgalıydı.