cherry blossom/ taekook✔

3/katran karası

cherryblossom:
Yalnız ağlamak acıtmıyor mu?

jeongguk:
İnanır mısın, kırdığım parmaklarımdan daha çok.

cherryblossom:
İnanırım.

jeongguk:
Beni tanıyorsun?

cherryblossom:
Tanıyorum diyemem, herkes gibi dışarıdan gördüğüm kadarıyla biliyorum seni.

jeongguk:
Tanısan yazmak istemeyebilirdin zaten.

cherryblossom:
Sadece bana benzediğini düşünüyorum Jeongguk.

jeongguk:
Sadece bu yüzden mi?

cherryblossom:
Bir de merak ettiğim için.

jeongguk:
Acıma bana.

cherryblossom:
Bu da nereden çıktı?

jeongguk:
Bana acıyabilecek biri değilsin.

cherryblossom:
Acınacak biri olduğunu düşünmüyorum.

jeongguk:
Bu iyi.

cherryblossom:
Seni merak ediyorum Jeongguk.

jeongguk:
Merak edilecek bir şeyim yok

cherryblossom:
Genç bir piyanistsin ve kendin bile isteye parmaklarını kırdın.
Ah, elbette merak edilecek bir şeyin yok.

jeongguk:
Nesin sen, gazeteci mi?

chereyblossom:
Ressamım.

jeongguk:
Anlamadım?

cherryblossom:
Ressamım Jeongguk.

jeongguk:
Öyleyse neden merak ediyorsun?

cherryblossom:
Ben seni bu kadar çileden çıkartan ve kalbin gibi parmaklarını da kırmaya iten şeyin ne olduğunu merak ediyorum Jeongguk

görüldü

cherryblossom:
Katran karası bir tuvali kazıyıp altındaki renkleri görmek istiyorum, ben o tabloya bir kat daha katran karası yağlamak için gelmedim.

jeongguk:
Katran karası olan bir tuvali eskisi gibi yapamayacağın için ben çoktan o tuvali kırdım, kiraz çiçeği

görüldü

sizi seviyorum
🍒