15/beni değil

8.5K 984 118
                                    

jeongguk:
Ne zaman parmaklarımı öpeceksin?

cherryblossom:
Beni bulduğunda?

jeongguk:
Zaten buldum?

cherryblossom:
Yanılıyorsun Jeongguk, sen beni değil benim tablolarımı buldun.

jeongguk:
Hadi ama!

cherryblossom:
Beni bulmadın ki.

jeongguk:
Bu yaptığın haksızlık.

cherryblossom:
Seninki de mızıkçılık.

jeongguk:
İyi, seni bulacağım. O zaman öper misin peki?

cherryblossom:
Bana aşık olduğunu düşüneceğim.

jeongguk:
Daha sonra düşünürsün.

cherryblossom:
Bana kendini açıkladığında öpeceğim Jeongguk, söz.

jeongguk:
Neden bu kadar çok merak ediyorsun anlamıyorum?

cherryblossom:
O güzel parmaklarını neden kırmış olabileceğini merak ediyorum.

jeongguk:
Pekala, bak ben ve ailem yemekteydik. Bir çeşit kutlama yemeğiydi çünkü ödül almıştım.

cherryblossom:
Ah, evet ödülünü hatırladım sanırım.

jeongguk:
Ödül küçük bir şeydi yani diğerleri gibi büyük bir kupa değildi. Bir tane çiçek ve bir plaket hediye edilmişti.

jeongguk:
O ödülü almak için çok çalışmıştım ama gerçekten çok çalışmıştım. Normalde bir piyanist günde altı saat çalışır ama ben on saat kadar çalışıyordum.

jeongguk:
Ödül herkesin kazanabileceği türden bir ödül değildi, Park Jimin gibi bir piyanistle yarışıyordum, sen düşün.

cherryblossom:
Ah, evet Kore'nin eski en iyi piyanisti.

jeongguk:
Ben bu ödülü alamasaydım hala en iyi piyanistiydi, bir fark yok.

jeongguk:
Ödülü beğenmediği için benim tüm çalışmalarımı küçümsedi ve daha fazla çalışmam gerektiğini söyledi annem. Babam da karısına aşık olduğu için beni dinlememişti bile.

jeongguk:
Piyano hocalarıyla çalışmadığımdan ve piyano hocasıyla çalışmamı teklif ettiklerinde reddettiğimden bir aptal olduğumu falan söylediler.

jeongguk:
Annemi anlatmıştım zaten, beni hayalindeki oğulmuşum gibi yönlendirmek istiyor. Bunların üzerine annemin bana aptal ve başarısız demesi de eklendiğinde gelişti.

jeongguk:
Yemekten hızla kalktım ve sokakta kocaman bir taş buldum. O taşla ellerime vurmaya başladım, kanamış ve bir parmağımın eklem yerindeki kemik görünmüştü.

jeongguk:
Sokakta içki içenler beni görünce dalga geçtiler ve ben de onlara laf söyledim. Sonra o taşla ellerime vurup beni dövdüler, elime bastıklarını hatırlıyorum.

cherryblossom:
Yani kendin kırmadın?

jeongguk:
Kendim kırdım diyebiliriz, polise ifade vermem için karakola götürdüklerinde de kendim yaptığımı söyledim.

cherryblossom:
Gerçekten acayip birisin, canın hiç mi yanmadı?

jeongguk:
Yandı elbette, ama fiziksel acı her zaman daha az acıtır.

cherryblossom'
Ah, evet bu doğru.

görüldü

~
nasıl bitirsem bilemediğim için burada kestimaşfödşvmşd
muah

sizi seviyorum🍒

cherry blossom/ taekook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin