14/buldum

8.5K 1K 179
                                    

cherryblossom:
Jeongguk, hani ben sana senin arkadaşın olmadığımı söylemiştim ya, neyin olduğumu söylemeye karar verdim. Belki daha hızlı bulabilirsin beni..

cherryblossom:
Sanırım şu an galeriyi geziyorsun ama ben yazmaya devam edeceğim.

cherryblossom:
Ben senin çocukluğunum Jeongguk.

cherryblossom:
Doya doya annenden ilgi göremesen de ben senin çocukluğunum, ben sana bu yüzden bana benziyorsun demiştim.

~

Jeongguk kırıp parmaklarını umursamayıp yine kendi arabasını kendi sürdü. Galeriye vardığında arabasını aleriden on beş metre kadar uzağa park etti, arabasından üst dudağı alt dudağını kapatmış bir şekilde indi. Galeriye doğru yürürken kalbinin dakikada iki yüz kez attığını düşünüyordu.

Galerinin giriş kapısında küçük bir tahta asılıydı, bunu önemsemeden kapının oradaki kırmızı rujlu, kırmızı etekli ve siyah gömlekli kadınla el sıkıştı. Gelenleri karşıladığını düşünmüştü, içi rahattı.

Galerinin ilk tablosuna yaklaştı, karakalem çalışmasını görünce gözleri parıldadı ve incelemeye başlamıştı. Profilden çizilmiş, net olmayan bir adam yüzü vardı ve siyah sarmaşıklarla kaplıydı. Sarı, içi parlak, ateş böceğini andıran kelebekler geçiyordu yüzün yanlarından. Tablonun adını okuduğunda gülümsemişti.

'Kelebeğe Geçiş.'

Diğer tabloya döndü ve yine bir karakalem çalışmasına rast geldi. Resimden anlamasa da diğer galerilerdeki tablolardan çok özenli ve güzel yapıldığını düşünüyordu. Karakalem çalışmalarının yanı sıra belli belirsiz yüzlerin bulunduğu tablolar da vardı.

Bir tablo çok ilgisini çekmişti, Jeongguk akıllı adamdı. Tablonun vermek istediği mesajı anlamıştı, daha doğrusu hatırlamıştı. Tabloda normalde gökkuşağında olan renklerle bir gökkuşağı vardı ve üzerine sanki bitter çikolata dökülmüş gibi duran siyah bir şekil.
'Siyahlardan sıkıldığında, gökkuşağını hatırla.'

Anlamıştı, onun galerisine geldiğini çoktan anlamıştı.

En önemli tabloların bulunduğu yere ilerlerken kırık olan parmaklarını unutup pantalonunu patpatlamıştı. Acıyla dişlerini sıktığında gözlerini kapattı ve yutkundu. Tablolara yaklaştığında, onu gördü.

Damarları belirgin olan, parmakları yeşil ve sarı bandajlarla kapatılmış bir el gördü. Bu sergi onundu. Bu tablo Jeongguk için çizilmişti. Gözleri dolmuştu, ilk kez birisi onun için böyle bir şey yapıyordu. Galerinin tamamını gezdiğinden emin olduktan sonra hızla galeriden çıktı, evine doğru arabasını sürdü.

jeongguk:
Seni buldum.

cherryblossom:
Beni bulacağını biliyordum Jeongguk.

jeongguk:
Tablolarına bayıldım!

cherryblossom:
Öyleyse neden hediyeni almadan gittin?

jeongguk:
Hediyem mi?

cherryblossom:
Senin için yaptığım tablo da oradaydı Jeongguk, sakın bana görmesiğini söyleme.

jeongguk:
Ah, elbette gördüm ancak almam gerektiğini bilmiyordum, bir çalışanımızı gönderirim ve alır.

jeongguk:
Teşekkür ederim, kiraz çiçeğim.

jeongguk:
Daha önce kimse bana böyle bir şey yapmamıştı.

cherryblossom:
Önemi yok Jeongguk, beğenmene sevindim.

görüldü

~
buradaki ilk düz yazıydı umarım beğenmişsinizdir, düz yazı ne uzun ne de kısaydı.

sizi seviyorum
🍒

cherry blossom/ taekook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin