benim şapşalım:
beni bulamadın
salal salak
nakınıyorsunmm
apralwlföclvl
kiraz çiçeğim:
Çok içki içip kızmayayım diye
benden kaçıyorsun.
Neredesin söyle hemen
barda mal gibi bakınıyorum.
benim şapşalım:
ama kızma tmm mı
kiraz çiçeğim:
Geleceğim ve
öpeceğim,
bak bir şey olmayak.
Ya da sen gel hiç acımayacak bak.
benim şapşalım:
tamam geliyoruö pfff
Jungkook yavaşça saklandığı koltuğun arkasından ayağa kalktı ve arkadaşı Seokjin ile sevgilisinin kuzenini dans ederken görüp kıkırdadı. Sevgilisini arıyordu gözleri. Kolu aniden tutulup dudaklarında yumuşak bir çift dudak hissettiğinde sevgilisinin çoktan onu bulduğunu anladı.
İstekle karşılık verdiğinde elini ensesine atıp daha da kendisine yapıştırdı sevgilisini. Dudakları birbirlerinin dudaklarını turluyordu.
Nefessiz kaldıklarından birbirlerinden ayrıldılar, Jungkook sevgilisinin koltuk altına girdi ve bardın çıkışına doğru yürümeye başladılar. Taehyung sevgilisini zar zor zapt ediyorken Jungkook birden ağlamaya başlamıştı.
Taehyung şaşıp kalmış ve ne yapacağını anlamadan Jungkook yere eğilip elindeki alçıları taşa vurmaya başlamıştı. Taehyung hızla kendini yere bıraktı ve sevgilisinin ellerini tuttu. Alçılı parmaklarını bir bir öptü, Jungkook ile birlikte ağladı.
"A-annem beni n-neden ben olduğum için s-sevmiyor?"
Jungkook zar zor konuşabildiğinde Taehyung ona verecek cevap bulamamıştı. Jungkook'un göz yaşlarını silip dudaklarından sevgiyle öpmüştü.
O gece birlikte Taehyung'un evine gittiklerinde Jungkook Taehyung'um yatağında ağlayarak uyuyakalmıştı, Taehyung ise sabaha dek uyuyan sevgilisini izlemiş en son kıvrılıp yanına yatmıştı.
~
aşırı boş bi bölüm oldu sanki
ama sizi seviyorum
