"Naruto, şimdi daha iyi misin?" Onu evime getirmiştim, onu karakoldan aldığımda tamamen yıkılmış gibiydi, mesajlarda olduğundan daha iyi görünüyordu sanki. "Böyle olacağını bilseydim asla izin vermezdim sana." Sinirle söylendim onu koltuğa oturtup önümüzdeki sehpada duran sürahiden su doldurarak. Yumruklarımı sıkmış bir şeyleri resmen parçalamak istiyordum, hatta o herifleri öldüresiye dövmek istiyorum.
"Teşekkürler Sasuke." Yorgun bir ifadeyle karşılık verirken soğuk bir nefes bıraktı dışarıya, ona uzattığım suyu içtikten sonra bardağı geri uzattı ve kendini koltuğa boylu boyunca bırakıp uzandı. "Kendini suçlama Sasuke, hem böylece bir şeyleri fark etmiş oldum." Hiç dokunmadım ve bir şey deme lüzumu bulmadım. "Benim ailem sizsiniz." İçimde hareketlenen kıpırtılara karşılık vermezken kendimi onun yanındaki tekli koltuğa bıraktım ona yakın olabilmek için.
Günlerce, hatta haftalar boyunca bu işte uğraşmıştı ve ikinci bir büyük hüsranla karşılaşmıştı, bir şekilde fiziksel ve zihinsel olarak zaten fazlasıyla yorulmuş ve bitkin düşmüştü, öylece uyumasına izin verdim.
Yavaşça ayaklanıp üzerini örtmek için bir battaniye ve başını yaslayacak bir yastık getirmeye giderken Naruto'nun "Sasuke, yanımda kal." şeklindeki sözleri beni çivi gibi olduğum yere sabitlemeye yetmişti. Yavaşça kat ettiğim kısa mesafeyi kapatırken uzandığı koltuğun önüne yavaşça bağdaş kurarak göz göze bakışmaya başladık. "Çünkü seninle konuşmak istiyorum." Kızarmış maviliklerini incelerken yüzündeki samimi tebessüme ufak bir gülümseme ile karşılık verdim.
"Konuşalım." İfademi bozarken aynı sessizlikle yanıtladım sevdiğimi. Ama konuşmamak için kendimi bir süre tutmam gerekiyordu, çünkü şuan her şeyi ile onu sevdiğimi açıklamak istiyordum. "Ne konuşalım?" Aynı hissizlikle çıkan kelimelerim aslında tüm hissiyatımı barındırıyordu: Sıkısıkıya sarılmak, asla bırakmayacağımı bileceği şekilde onu tutmak ve sevgimi ona hissettirecek öpücükler vermek istiyorum. Benim gibi birinin bu derece sırılsıklam aşık olacağını kim tahmin edebilirdi ki?
"O mesaj..." Gözlerini zemine çevirirken yüzündeki ifade zoraki bir gülümsemeye dönmüştü, sıkkınca nefesini tazeledi sonra. "...biliyordum gerçi ama..." Başını başka yöne çevirmek isteyince elimi sarı saçlarına yerleştirip mani oldum. Kendine çeken mavileri, ışığı bile yutan karanlıklarıma kenetlemesini sağladım.
"Her şey tamamen gerçek." Tekrardan sözlerime karşı bir tebessüm belirdiğinde yüzüne ikimiz de biraz daha rahatlamıştık.
"Of yeter lan!" Sinirle sesini yükseltirken yavaşça ayaklandı ve koltuğa oturur vaziyete geçti. "Başlayacağım ailesine şimdi, siktir et." Eliyle hareket çekerken gözlerimi ona bir umutsuz vakaymış gibi davranarak devirdim ve başımı umutsuzca sağa sola salladım, gergin bir nefes eşliğinde. "Sasuke."
"?" Adımı usulca seslendiğinde başımı hafifçe yukarı kaldırıp ona doğru baktım meraklı gözlerle. Bir şey söylemeye hazırlanıyordu, bu açıkça belliydi. Aklından geçirdiği tüm şeyler az çok tahmin edebiliyordum.
"Öncelikle bunun için özür dilerim." Yanıma benim gibi bağdaş kurup otururken yüzündeki ifade düşmüştü. Pişmanlık duyuyordu hâlâ, suçluluk duygusunu atmamış ona yardımcı olduğum ve evime tekrardan ona açtığım için mutlu değildi.
"Önemli de-" Sözlerimi kesen şey ise onun dudaklarıydı, ve buna ilaveten kızarık ve şişmiş mavilikleri benim şaşkınlıktan açılan karartılarıma kenetlenmişti, aynı dudaklarımız gibi. Bunu açıkçası beklemiyordum, pişmanlık ve hayal kırıklığı yaşadığını sanıyordum. Ama kendimi de çekmeyi düşünmüyordum, istediği şeyi ona vermek için ben de kendimi ileri sürdüm ve masum olan dudak temasını onun üstüne çıkarak şehvetli bir öpücüğe çevirdim.
Asla bitmesini istemiyorum.
"Hah-" İkimizde nefessiz kaldığımızı birbirimizin omuzlarını aynı anda sıktığında anlamıştık. Yüzümü utançtan domates gibi kıpkırmızıya dönmüş Naruto'dan uzaklaştırırken serserice tebessüm bıraktım ondan tarafa.
"Bu seferki kaza değildir?" Sersemlemiş sarışına bakıp sağ kaşımı kaldırarak sorduğumda utançtan cevap vermeyeceğini düşündüm. Her zamanki çocuksu tavırlarından birini sergileyip bunu umursamayacağını veyahut yok sayacağını düşündüm.
Fakat...
Ani bir atakla kollarımdan tutup beni altına aldığında şaşkınlıkla gözlerim sonuna kadar açıldı. "Tamamen gerçek." Yüzünü yüzüme yaklaştırırken göz kontağını korudu, dudaklarımız temas ederken taze nefesiyle henüz ıslanmış dudaklarıma üfleyip diliyle daha çok ıslattı.
"Seni seviyorum." Yeni bir atağı yapacağı sırada aşk sözlerini serbest bıraktım dudaklarımın arasından. Tekrardan büyük bir şoka uğrarken gözleri ikinci defa sonuna kadar açılıverdi. "Fakat..." Kollarımdaki baskı azaldığında bu anı fırsat bilerek tekrar üste ben geçtim. "Sen beni sevemezsin." Çatık kaşlarla gözlerimi sahte bir öfkeye bürüdüm. Naruto utançla tekrardan kızarmaya başlamış ve bütün hareket sistemi çökmüştü.
"Asıl..." Fakat bu galibiyetim, ona karşı kurduğum ezici üstünlüğüm tekrardan kısa sürdü, yine ne olduğunu anlayamadan kendimi onun altında bulmuştum. "...ben seni seviyorum." Neşeyle ve şehvetle fısıldadı yüzüme doğru, buna ek olarak bacaklarını belime kilitlerken kalkmamam için karnıma oturmuştu hayvan.
Sanırım bu gece oldukça uzun sürecekti.
***
652 Kelime ve çok boktan bir bölüm lan bu sjdksjdmsjxkskxnsj

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I ❤ Portakal'ım | SasuNaru | Bitti
FanfictionBen Uchiha Sasuke bu tarihi anı takvimime kazıyacağım. Çünkü... Bu aptal Portakal'ı sevdiğimi kabul ettim. ==================== Ben Uzumaki Naruto, bana verilen yetkiyle bu şirin Domates'e aşkı ilan ediyorum. Çünkü sevmek istiyorum. ---SasuNaru...