2. Bölüm

58 8 4
                                    

                           Bilinmeyen Olay
                          Ezgi'nin ağzından

   Gözlerimi zorlukla araladığımda ilk gördüğüm şey tavandaki lamba oldu. İçimi kemiren korku tüm bedenimi sararken hararet etmeye çalıştım. Kalkacağım sıra ellerimin yattığım yatağa bağlı olduğu gördüm. Kaçırıldım mı? Güneş ve Şeyma neredeler? Biz kampa gitmiyor muyduk? Bu düşüncelerle bileğimdeki iplerden kurtulmaya çalışırken bulunduğum odanın kapısı sert bir şekilde aralandı. Gözlerimi kapıya çevirdiğimde, okulda bana yardım etmek isteyen çocuğu gördüm. Siyah kazağı ve aynı renk pantolonuyla çok hoş görünüyordu. Tabiki yüzündeki sert ifadeyi saymazsak. Saçlarının alnına düşen kısmı çok hoş görünüyordu ama ben şuan ne diyordum!? Kendime tamamen geldiğimde atabildiğim kadar çığlık attım.
''Ne yapmaya çalışıyorsun? Neden buraya geldik ve ben neden bağlıyım? Arkadaşlarım nerede? Çıkar beni burdan!'' Yüzüne karşı nefretimi boşaltırken beni boş gözlerle izliyordu. Gözlerindeki boş ifadeden korkmadığımı söyleyemezdim ama belli etmemem gerekiyordu.
Bir dakika.
    O elindeki silah ile ne yapacaktı? Hissettiğim korku midemin kasılması ve ipleri çözmeye çalışan ellerimin titremeye başlamasına neden oldu. Ertesi gün haberlerde benim ya da arkadaşlarımın fotoğrafını görürsem şaşırmayacaktım.
     Dudaklarını aralayarak benimle konuşmaya çalıştığını farkettim.
'' Bugün burada ne yapacağımız hakkında hiç bir fikrin yok. Okulda hiçbir şey olmamış gibi gezmek güzeldi değil mi güzelim?'' Pis bakışlarını üzerimde gezdirirken gözlerimin dolmaması için kendimi zorladım. ''Ama kardeşime yaşattığın şeylerin yanına kâr kalacağını mı düşünüyorsun? Onu öldürdün. Sen katilsin, Ezgi. Katil... '' Bugün burda her şey bitecek Ezgi. Şşş ağlıyor musun? Hayır, hayır Ezgi. O onu hiç düşünmeden öldürdün, bunu nasıl yaptın? Şimdi seni nasıl öldürsem? Onu kalbinden vurduğun gibi seninde kalbindem vurarak mı? Yoksa boğazını keserek mi? Sen karar ver, güzelim...''
Söylediklerini sindirmeye çalışırken tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. Bu kadar çabuk olacağını, bu kadar acı vereceğini düşünmemiştim. Altından kalkamayacağımı bildiğim bir şeye girişmemeliydim. O anın korkusuyla elimdeki silahın patlayacağını düşünememiştim.  Artık altından kalkmam gereken bir yük var ve ben bu işi tek başıma yapmayacaktım. Ama önce buradan kurtulmam gerekecekti.

Gökyüzündeki SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin