TESADÜFLER ODASI

BÖLÜM 14

"Buz gibi bu su!"

"Alışırsın."

"Hayır ben yüzemem Özge."

"Abi şunu it suya."

"Hayır!"

"Evet!"

"Sessiz olur musunuz?"

"Pardon."

Ayağımı tekrar suya soktum bir adım attım ve orda kaldım.

Su çok soğuktu,sonra birden belimde iki kol hissettim.

"Noluyo lan?!"

"Korkma."

"Buğra sakın! Bak beni itersen o suda boğarım seni."

Ve birden burnumdan beynime doğru çıkan klorlu suyla çırpınmaya başladım.

Kafamı sudan çıkarttığımda derin bir nefes aldım ve saçlarımı geriye doğru ittim kafamı hızla kahkaha atan Buğraya çevirdiğimde bağırmaya başladım.

"Bu yaptığın başına çok büyük bir bela olacak! Ben değil Allah belanı verecek Buğra. Şu sudaki klor tanesi kadar beynin olsa bağırmak zorunda kalmazdım Buğra."

Orada oturan sarışın HANIMEFENDİ.

"Pardon buraya kafa dinlemeye ve tatil yapmaya geliyoruz acaba sesinizi alçaltsanız mı?"

Al işte şimdi hem çok utanıyordum, hem burnum yanıyordu hem de sinirlenmiştim. Tatil falan yapmak istemiyordum artık.

Havuzun merdivenlerinden çıktım üstüme ıslak olsam dahi elbiselerimi giyindim ve buradan uzaklaşmaya başladım. Özge bana sesleniyordu ama bakmak istemiyordum sinirden ve utançtan ağlayacaktım.

"Alina bekle beni!"

Kimse gelmesin istiyordum, beynimden hala klor çıkıyordu sanki. Yolun olduğu tarafa çıktığımda adım seslerini duyabiliyordum.

Sinirle birden arkamı döndüm.

"Ne var neee?"

"Ne oldu? Ağlayacak gibisin."

"Ya Buğra şaka mısın? Size dedim atmayın beni suya diye niye atıyorsunuz ki? Baksana kadından iki defa laf yedim kaç yaşında kızım düştüğüm durulara bak."

Sinirlenince ağlamaktan nefret ediyordum. Elimle gözlerimi silmeye başladığımda kollarımdan tutup beni kendine çekti. Bu aralar havalardan falan olmalı çok gergindim.

"Özür dilerim sadece böyle olacağını düşünmedim, düşüncesizlik ettim. Hadi sakin ol eve gidip duş falan alalım sonra da bir şeyler atıştırmaya gideriz olur mu?"

Kafamı salladım ve kollarının arasından çıktım. Kolunu omuzuma atarak yürümeye başladığında bende ona uydum.

Eve geldiğimizde önden girerek odaya ilerledim ve kendime kıyafet ayarlamaya başladım.

Bavulda o kadar çok kıyafet vardı ki aradıklarımı bir türlü bulamıyordum. En sonunda dakikalarımı savaşarak harcadıktan sonra aradıklarımı buldum. Pudra pembesi askılı bir bluz ve gri bir kot şort.

Banyoya ilerlemeye başladığımda aklıma birden bire şampuan falan alamadığım geldi, sıkıntılı bir nefes vererek odadan çıktım ve Buğrayı aramaya başladım.
Mutfağa doğru ilerlediğimde salon kapısının önünde telefonundan hızlı bir şekilde biriyle mesajlaşıyordu. Kafasını kaldırıp beni görünce gülümseyerek telefonu aniden kapattı ve cebine koydu.

"Ne oldu?"
"Bir şey mi olması gerekiyor Alina?"

"Sordum be sadece ne bağırıyorsun?"

Gülümseyerek bana doğru yaklaştı
"Canım sıkıldı biraz kusura bakma."

"Sorun yok. Ben şey diyecektim şampuan falan almamışım belki halledebiliriz diyecektim."

"Halledebiliriz. Sence Özge unutur mu öyle şeyleri?"

Gülerek kafamı iki yana salladım.
"Ama sıcak suda bir sıkıntı var Sanırım az önce lavobada bir şeyler oldu. Bir bakayım önce ben."

"Düzgün cümle kurabilseydin ağlayacaktım sevinçten. Bak bari bi sen."

Birlikte yukarı doğru çıkmaya başladık. Banyoya girdiğimizde o duşakabinin içinde suyu ayarlamaya çalışırken ben aynadan kendime bakıyordum.
Kilo verseydim azıcık keşke.

"Olmadı mı?"

"Olsa geçerdin yıkanmaya dimi?"

Aynada saçlarıma bakmaya başladım.
Kestirsemmi acaba.

"Saçlarımı kestireyim diyorum, sence?"

"Sen bilirsin."

"Bide kırmızıya boyaysam ya da siyah, nasıl olur?"

"Kafana göre."

"Siyah mı kırmızı mı?"

"Alina. Kafana göre dedim."

"Uff. İyi."

"Şurayı tutsana üstüme gelmesin."

Aynanın önünden çekilip duşakabine girdiğimde elinde tuttuğu duş başlığını aldım. Kafamı ona çevirdim.
"Azıcık kaysana."

"Nereye kayayım Buğra. 3+1 duşakabin mi bu?"

"Dibimde duruyorsun dikkat edemiyorum."

"Napabilirim?"

Elimdeki duş başlığından buz gibi su suratıma doğru fışkırmaya başlayınca panikle Buğraya çevirdim.

"Ya Alina!"

Duş başlığı yere düşünce ve aşağıdan ikimze birden akmaya başladığında Buğra musluğu kapatmak için eğildi.
Aynı sırada bende eğilince çarpıştık ve ben yere düştüm. Tam düşmek üzereyken kolumdan tuttu ve düşmemi yavaşlattı. Ama sadece yavaşlattı ben yine de düştüm.

"Ayy popom!"

"Lan suyu kapatsana!"

"Ya popom acıyor aaa!"

"Hay sikeyim bağırma bağırmaa!"

Sonunda Buğra suyu kapattığında ikimizde sırılsıklamdık.
Bana ters ters bakmaya başlayınca kahkaha atmaya başladım.

"Gülmesene."

"Komiksin."

"Popom acıyor diye bağırana bak."

"Üşüdüm ben burda ya uff!"

"Ben yanıyorum çünkü Alina sana soğuk su akarken bana vahiy ile sıcak su geldi."

Bana doğru eğilmeye başlayınca acaba yerdeki duş başlığını alıp kafasına geçiresim geldi.

"Gelmesene üstüme doğru."

"Neden?"

"Ne neden gitsene be!"

"Bağırmasana Ya!"

"Kaldır bi beni."

"Niye?"

"Ya her şeye soruyla cevap vermesene valla atıcam kafana şurdaki başlığı şimdi."

Elini uzattığında tutup kalktım ve duşakabinden çıktım

"Yanlız elbise yapışmış haberin olsun."

"Sapık!"

****
Elimdeki kahve bardağını komodinin üstüne bırakıp klimanın ayarını düşürdüm ve yatağın örtüsünü kaldırdım.

Kapı açıldığında Buğra elinde telefonla önüne bakmadan mesajlasarak geldi ve direkt yatağa girip telefonun arkası bana bakacak şekilde uzandı.

"Sana da iyi geceler."

"İyi geceler."