Odamda müzik dinlerken aniden kapının açılmasıyle irkildim.Hemen kulaklıklarımı çıkardım.Tabiki yine annem gelmişti ve kesin yine bişey isteyecekti benden.. Bu saatte müziğimi kesecek kadar önemli olan neydi acaba?
"Ne var anne?"
"Kızım bi kız geldi kapıda seni soruyor"
"Kim?"
"Ben ne bileyim gitte baksana ne bekliyorsun"
Annemle pek anlaşamazdık. Her zaman tartışırdık ama yinede çok seviyorum. Annem sonuçta Kim sevmezki annesini.. Beni büyüten oydu. Tüm ergenliklerime katlananda. Neyseki ergenliği atlattım. Berbat bir ergenlik geçirdim. O konuya hiç girmesek daha iyi olur.
Genelde bize kimse gelmezdi. Tek Yağmur sık sık uğrardı o da gelsin bi zahmet kankiyiz sonuçta..
Kendi kendime konuşurken kapıyı açtım ve şaşkınlıkdan donup kaldım karşımda ilkokul arkadaşım Ece duruyordu.
ilkokulda en iyi arkadaşımdı. Iyi anlaşırdık da uzun zaman olmuştu görüşmeyeli nasıl buldu beni? Neden geldiki?
Ben ona şaşkın şaşkın bakarken elini havaya kaldırıp sağa sola salladı. Hemen titreyip kendime geldim
"Ho-hoşgeldin içeri gel" dedim kekeleyerek
"Hoşbuldum" dedi güler yüzlü bıcırık, Çok tatlı kız sarışın bisey. Tamam benden güzel olabilirdi ama konumuz o degil..
İceri gecene kadar kızı inceledim. Gercekten guzeldi. Beline kadar uzanan kumral doğal dalgalı saçları ve ona oldukca uyum sağlayan koyu mavi gözleri dikkat çekmesini sağlıyordu. Fiziğide oldukca iyiydi bence. Giydikleri üzerine oldukça yakışmıştı. Yüksek bel mini kırmızı eteği ince belini ortaya cıkarmıştı ve üstüne giydiği beyaz atlet oldukca uyumluydu. Altına giydiği kırmızı kısa topuklularıyla tam bir cici kız olmuştu. Ama benim asıl düsündüğüm o kısacık etekle nasıl hareket ediyordu bu kız? Bunları düşününce onu kıskanmıştım. Evet biraz kıskancım ama napabilirim o kadar güzel olmasaydı. Onu incelediğimi farkedince onu tanımadığımı sandı heralde.
"Beni tanıdın dimi Deniz ? Ece ben, ilkokuldan"
Aa enteresan bende cabbar sanmıştım
Tabi tanıdım salak değilim heralde.
"Evet tanıdım tabiki Ne geziyosun buralarda ?"
"Ailecek tatile gelmiştik sonra senin burda olduğun aklıma geldi felan arkadaşımı bi göreyim dedim " dedi gülümseyerek..
"İyı yapmışsın bende ölmek üzereydim yalnızlıktan" diyerek sırıttım ve sırtına bir tane vurdum. Yavaş vurmak istesemde elim ağırdı. Bu yüzden Ece yüzünü buruşturdu. Yazık durduk yere sırtı moraracaktı. Özür diledim ama ne fayda? Vurmustum bi kere geri dònüşü yoktu. Önemli değil demişti sırtını tutarak..
Konuşmamızı bölen annem elinde kurabiyeler,poğaçalar,böreklerle geldi.
"Misafire bişey ikram etmezsek olmaz"
Anne ne ara yaptın sen bunları jet hızıyla maşalah ikram mı? bu bildiğin açık büfe..
Ece'nin de sırtının agrısı geçti heralde cevap verdiğine göre.
"Teşekkürler zahmet etmeseydiniz Zehra teyze"
"Ne zahmeti kızım afiyet olsun" deyip tabağı masanın üzarine bırakan annem Ece'ye gülümseyip gitti.
Biz Eceyle annemin getirdiklerini yerken kapı tekrar çaldı. Biraz bekledim belki annem açar kapıyı felan diye ama kapı tekrar çaldı.Kapıcıbaşıyım sanki.Kapıları ben açmak zorundamıydım acaba? Herneyse Dayanamadım kalktım. Kapıya doğru ilerledim.
'Bugünde herkez bize geliyo ünlü oldukta benim mi haberim yok acaba' diye konuşarak kapıyı açtım..
Şok üstüne şok yine dondum kaldım Şimdide karşımda bir zamanlar aşık olduğum ve günlerce ağlayıp odama kapandığım ve ağzıma lokma koyamadığım ve hiç kimseyle konuşmadığım, Mert, karşımda duruyordu. Onu yıllardır görmüyordum. Kas yapmış, ve daha da yakışıklı olmuş kerata.
Allahm bir insan bu kadarmı taş olur insan dedim ama bu insan olamaz yani imkansız..
Ne zamandır donmuş onu izliyorum bilmiyorum. En son annem gelmiş Mert'i içeri alıyordu. Bende arkasından yürürken bu seferde Mert'i inceledim. Düşük bel kot pantolonu, spor ayakkabıları ve üzerine giydiği kareli gömleğiyle gerçekten tatlıydı. Hemen Ece'nin yanına oturdum Mert oturur felan sonra ben kıskançlıktan geberirim...
Mert'le karsı karşıyayız,ben ona bakıyorum o bana bakıyor. Böyle mal gibi bakıştık bi süre annem bu sefer de Mert'e tabak hazırlamış.
Anne akıl var mantık var oğlanın vücuduna bi bak bir gram yağ varmı? Sence bu oğlan bu tabaktakileri yermi? Yeseydi böyle olmazdı zaten..
Bunları düşünene kadar kendimi düşünseydim 'Best modal of turkey birincisi' olurdum.
Kafamı kaşır gibi yaptım ve saçımın dağınık, iğrenç bir ev topuzu olduğunu fark ettim. Tabikide yüzümde de 0 makyaj bari maskara sürseydin be kızım, üzerimde ne var lan benim hayır olamaz pijama deme pijama olmasın hayırr.. rezil oldum evet ölmek için bir neden Acaba simdi mutfağa gitsem bi bıçak alsam boynumu keser gibi yapıp "Hepiniz hakkınızi helal edin" desem nasıl olur? Hemen odama cıkmalıyım..
Mert 'le bi kelime bile konuşmadan izin istedim ve hızlıca odama çıktım. Ne giysem? ne giysem? abiye giycek halim yok heralde altıma yırtık sarı şortumu ve üstünede sıfır kol siyah üstünde sarı süngerbob olan tişörtümü giydim. Ne var? süngerbob'u seviyorum. Evet yaşım cizgifilm izlemek için birazcık büyük olabilir ama konumuz bu degil. Saçımı yandan dağınık örgü yaptım. Maskara, eyeliner ve son olarak hafif kırmızı ruj.. Hah Şimdi kıza benzedim işte. Genelde makyajla felan pek işim olmaz ama Ece'yi görünce makyaj yaoma ihtiyacı hissettim.
Aşağı indiğimde oturma odasında Ece ve Mertten başka kisilerde vardı. Çoğunu tanımıyor olsamda şaşkın şaşkın merdivenlerden aşağıya indim. Kimdi bunlar? Neden bizim evimizdelerdi? Aslında Ece ve Mert'in aynı anda gelmeleride tesadüf olmazdı heralde? Yoksa Eceyle aralarında biseymi var? Hayır Ece yaşamazdı o zaman Hatta fazla bile yaşamıştı. Sakin ol Deniz kendine gel. Aklımdan bu düşünceleri silmeye çalışarak derin bir nefes aldım ve sonunda aşağıya inebildim.
Annemi aradım kalabalığın içinde ama ordu gibilerdi maşallah annemi göremiyordum. Mutfağın kapısından bahçeye çıktım. Aman tanrım didim :D bu da neyin nesiydi böyle Bu çocuk o çocukdu dimi yanlış olamazdı hayır saçmalama Sıla hayal felan görüyor olmalısin yada rüya şimdi annen çağıracak ve o güzel rüyandan uyanacaksın..
Gözlerimdeki makyajı unutarak ovuşturdum. Rüya olsaydı gözlerimi ovuşturduktan sonra herşey eski haline dönerdi. Yada ben öyle sanıyordum Ama hayır rüya felan değildi bu, o çocuktu. Bunu kim çağırmıştı? Ve en önemlisi neden herkez buradaydı?
Evet kesin kanser oldum ben ve ölmeme cok az kalmıştı. O yüzden herkez son bir kez beni görmek icin gelmisti. Bunun başka bir açıklaması olamazdı dimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLMAYACAK BİR HAYAL
Teen Fictionilk hikayem. Yorumlarınizı bekliyorum. Devaminin nasıl olmasini isterdiniz? Yorum yapın lütfen :) Beğenileriniz ve yorumlarinız benim için önemli Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. Iyi okumalar..