"Kulağımın dibinde bağırma Natsu, daha maç başlamadı bile."
Ona somurtarak bakıp "Hiç çekilmiyorsun, Gray." demiştim. O ise göz devirmekle yetinmişti.
"Şikayet etmeye hakkın yok." Dedim. "Biletleri alan sendin." Omuz silkip uzatmadan "Sen de haklısın." diyerek pes etmiş ve benden daha yüksek bir sesle bağırdıktan sonra bana dönüp gülmüştü.
Kalabalıktan hoşlanmadığımı bildiği halde beni bu insan yığınının olduğu cehenneme getiren oydu, o yüzden işte böyle her anın tadını çıkarması gerekiyordu.
Gerçi kalabalıktan hoşlanmamam basketboldan hoşlanmadığım anlamanı gelmiyordu, hele de maç NBA maçıysa. Sırf bu yüzden tüm bu tatanaya katlanıyordum ya zaten.
Lakers vs Clippers... Lackers kazansa iyi olur diyerek geldiğim bu maçtaki tek dileğim biraz eğlenceydi açıkcası. Hayatım şu sıralar o kadar yolunda gitmiyordu ki bir kaç iyi şeye ihtiyacım vardı.
"Şimdiden heyecanlandım." Diyen Gray'e "O zaman seni maç başlayınca düşünemiyorum." demiştim gülerek.
"İnanır mısın bende kendimi düşünemiyorum."
Bir süre saçma salak şeylere gülmüştük birlikte, biz gülerken iyice kalabalık olmaya başlamıştı. Kafamı çevirip yanıma baktığımda sarışın bir kızla mavi saçlı bir kızın buraya doğru geldiğini fark ettim.
Kendi aralarında bir şey üzerine tartışıyor gibiydiler. "Juvia, Lucy'nin bu kadar sakar olmasına inanamıyor!"
"Üzgünüm." Demişti sarışın kız yanıma otururken. Gerçekten de üzgün görünüyordu. "İçecekleri düşürmek istememiştim ama o Hulk herifin bana çarpması benim suçum değildi."
Hulk herif mi? Gülmüştüm sessizce bu tabire.
"Juvia seni şimdilik affediyor." Sanırım mavi saçlı kız kendinden bahsediyordu Juvia derken. "Garip ama sevimli." Gray'in sesiydi bu. Sanırım ne düşündüğümü anlamıştı sessiz kalışımdan.
Kulağına eğilip "Üçüncü tekil şahıs kızdan mı bahsediyorsun?" diye sordum doğrulamak için. Omuz silkip "Evet." demişti. "Farklı bir ifade tarzı, eğlenceli."
Sonra tekrar ilgisini kaybedip ısınan oyuncuları izlemeye dönmüştü Gray. Bense yanıma oturan sarışın kızın moralinin bozuk olmasına biraz üzülmüştüm doğrusu.
"Tamam, Lucy. Juvia daha fazla üzülmemen gerektiğini düşünüyor. Alt tarafı içecek."
Bunu yapabilirdim, yapabilirdim. Azıcık cesur olsam yeterdi.
"Şey..." Bana kocaman gözleriyle baktığında dilim tutulmuştu adeta. Ama kendimi toparlayıp poşetten çıkardığım içecek kutularını ona uzatmayı başarabilmiştim.
"İstemeden kulak misafiri oldum." Suratıma kibar bir gülümsemeyle bakıyordu, böylesi daha güzeldi. Gülümsemesi yani...
"Biz fazladan aldık, isterseniz alabilirsiniz."
Alıp almamak arasında kararsız kaldıysa da "Teşekkür ederim." diyip almaya karar vermişti en sonunda.
Moralinin yerine gelmesiyle içim rahat etmişti ve önüme dönmüştüm. Yerime yerleştiğimde bana tip tip bakan Gray'i fark ettim.
"Dostum." Dedi tok bir sesle. "Senden korkulur." Yutkunduktan sonra "Neden bahsettiğini bilmiyorum." demiştim anlamamazlıktan gelerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss Cam (TAMAMLANDI)
Short StoryO kamera seni gösterdiği andan itibaren onunla öpüşmekten başka şansın yoksa bu aslında ona aşık olmak için bir şansın var demektir. P.S : Fairy Tail izlemeyen biri de okuyabilir.