2.Bölüm (Sweet Kisses)

962 125 94
                                    

Lucy ile bu küçük anımız daha sonra maçtan birlikte zevk almamızla eğlenceli bir randevuya dönüşmüştü, daha doğrusu ben öyle olduğunu düşünüyordum. Bana göre şu an randevudaydık, mutlu son. Gerçi Lucy'nin bundan haberinin olduğunu sanmıyordum ama konumuz bu değildi.

Buraya geldiğime kesinlikle değmişti, hem hayatımda bir anda istediğim gibi bir güzellik olmuştu hem de çok çekişmeli geçen maç istediğim gibi 123'e 120 Lakers'ın kazanmasıyla bitmişti.

Günün sonunda sanki maçı izlemeye birlikte karar vermiş gibi bir havamız vardı. Kapıya doğru ilerlerken Lucy'i kalabalıktan korumak adına elimi beline doğru götürmüştüm.

Arkama dönüp Gray'i kontrol etmeye çalıştığımda Juvia denilen kızın çoktan onun koluna yapıştığını gördüm. Fazla hızlılardı! Bir kaç dakikada bizden daha fazla ilerleme kaydetmişlerdi!

Gray memnun değilmiş gibi gözükse de bu o huysuzun genel ruh hali olduğundan aslında memnun olduğunu anlamakta zorlanmamıştım.

Ve bende halimden memnundum, özellikle de Lucy bana doğru bakıp gülümsediğinde memnuniyetten çıkışa uçarak bile gidebilirdim, yani uçabilseydim giderdim.

...

O gün çıkışa doğru giderken bunun yeni bir şeyin başlangıcı olduğunu düşünmekte haklı olduğumu şimdi daha iyi anlıyordum. Sonuçta o maçın üzerinden üç yıl geçmişti. Lucy ile birlikte geçirdiğim koca bir üç yıl.

Hala şaka gibi geliyordu, sırf onun yanımda olması bile gülümsememe yetiyordu. Tatlı sert bir ilişkimiz vardı, tam hayallerimdeki gibi onunla sıkıcı geçen tek bir anım bile yoktu.

Kiss Cam'a bu yüzden teşekkür etmeliydim sanırım, beni fazlasıyla mutlu etmişti. Gerçi büyükanne tarafından öpülen adamın çok da mutlu olduğunu sanmıyordum ama bu onun problemiydi tabii ki.

Kiss Cam'in bana öğrettiği bir diğer şeyse Lucy'nin kapatma düğmesiydi. Gerçekten büyük şeylere karşı çok anlayışlı biri olmasına rağmen bazen garip bir şekilde küçük şeylere takılıp beni şaşırtabiliyordu.

Söylenip durmaya başladığında veya alınganlık belirtilerini ortaya saldığındaysa durumu kurtarıp onu gülümsetmek için dudaklarım her daim emrine amade olarak orda, yanı başında bulunuyorlardı.

Surat ifadesi ve her bir mimiği kalbimi güm güm ettirip duruyordu. Bu ya aşktandı ya da çarpıntım vardı ve bir doktora görünmeliydim.

Gerçi aşktan hasta da olsam bir şikayetim yoktu bu durumdan, aksine onu kızdırmayı oldukça eğlenceli ve tatlı buluyordum. Onu söylenirken izlemek ve sonradan yumuşadığını görmek ayrı bir keyif veriyordu bana.

Mesela geçen sevgililer gününde kapısında kalpli yastık ve ayıcıkla gittiğim için suratıma kapıyı kapatmıştı. Ben de az pislik değildim, sevmediğini bildiğim halde sırf tepkisiyle eğlenmek için bunu yaptığım halde bir de üstüne şirinlik yapmaya çalışıyor gibi davranıp duygu sömürüsü yapmıştım.

Kapıdan kovulup balkondan içeri girdiğimde "Sana bu klişeden ve Sevgililer Gününden nefret ettiğimi söylemiştim!" diye söylenip durmuştu ki ben onu öpüp hem gönlünü almıştım hem de gülümsemesini ve kızgınlığını aynı anda görebilme şansını elde etmiştim.

Yine geçen gün ki benim geçen gün dediğim bir ay önce de olabilir bir yılda, dünde olabilir, hatta bugün bile ama olay o değil. Olay ona birlikte gezerken gördüğümüz kolyelerden en beğenmediğini almış olmam.

Cidden tam seyirlikti! O kolyeye o kadar hakaret etmiş olmasına rağmen aldığı hediye yine o kolyeden başka bir şey olmayınca deliye dönmüştü, üstelik kibarlık yapmaya çalıştığı için resmen gizli bir delirmeydi bu. Yani en azından o gizli olduğunu sanıyordu.

Kiss Cam (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin