KANLI MASKE

SESSİZ ÖLÜM

                                                                                                                                                                  31 Aralık 2012

    Kar bütün şiddeti ile yağarken siyah elbisenin üzerine dökülüyordu bütün taneler birer birer. Genç kadının dudaklarının arasından çıkan sıcak nefes havada buharlaşarak süzüldü, genç adamın gözlerindeki buğu o buharla yok oldu. Karısının gözlerinin içine aşkla bakmaya bir kalemin cümleye devam etmesi gibi devam etti, noktayı koymadı. Genç kadın gülümseyerek gözlerini önünde duran manzaraya çevirdi. Kar tanelerinden birini gözünü kestirdi, kar tanesi ölüme gidiyordu ve herkes bundan habersizdi. 

    "Kar tanelerini seviyorsun, öyle değil mi?" diye sordu Bora, Mihri'ye arkadan sarılırken.

    Genç kadın, mutlulukla gülümseyip "En az senin kadar" dedi. Bu cevap adamın hoşuna gitmişti.

    "Neden seviyorsun?" diye bir soru yöneltti bu sefer. Mihri için cevap hazırdı.

    "Onların da her birinin eşi benzeri yok. Senin de eşin benzerin yok."

    Genç adam gülüp, kadının omzuna minik bir buse kondurdu. "Yolun sonunda yok oluyorlar. Bunu da biliyorsundur umarım."

   "Buluşacaklarına eminim." dedi Mihri, Bora'nın elini biraz daha sıkarak. Bora, karısının bu güzel cevabı karşısında büyülenmişti. Bir kalp nasıl oluyordu da aynı kalbe her geçen gün daha fazla bağlanabiliyordu, bunu merak ediyordu. Karısını ilk günkü seviyordu, bu genç adam için su içmek gibi bir eylemdi. 

    Mihri yavaşça Bora'ya doğru döndü. Kahverengi gözlerini sevdiği adamın mavilerine odakladı. Orada ona gülümseyen bir şey vardı; aşk... 

    "Sen..." dedi genç adam hırıltılı sesiyle. "...benim dünyada gördüğüm en güzel varlıksın. Şiir gibisin, okumadan duramadığım satırların ta kendisisin." 

    Genç kadın kıkırdadı. "Nereden buluyorsun bu afilli cümleleri?"

    "Bir gün gerçekten ne olursa olsun buluşur muyuz?" diye sordu Bora, yelkovan ve akrep aleyhine işlerken bu sözleri duymak zorunda hissetti kendini. 

    "Buluşuruz elbet." dedi Mihri, sevdiği adama doğru uzandı ve aşk şarabından yudum alırcasına dudaklarını eşinin korkuyla titreyen dudaklarına bastırdı. Bora çok geçmeden bu öpücüğe karşılık verdi. 

    "Sizi gidi aşıklar." diye seslenen Merve sayesinde ayrıldı dudaklar birbirinden. Utançla gülümsediler. "Hadi gelin. Yeni yıla son altmış saniye."