Hızla açılan kapı ile o tarafa döndüm.Gördüğüm yüz ile şaşkınlığım ortadaydı.
"Senin ne işin var burada!" "Asıl sen ne yapıyorsun!Evlenmek ne demek!Neyse bunu sonra konuşuruz." Diyip cebinden birşey çıkardı,ve burnuma dayadı.Ondan sonrasını hatırlamıyordum.
Başımın kuvvetli ağrısıyla gözlerimi açtım.Nereydim ben?Neresiydi burası?
Yavaşça yattığım yerden doğruldum.Başımın ağrısı yüzünden küçük bir inleme çıkmıştı ağzımdan.Ayağa kalktım ve pencereye doğru gittim.
Neresiydi burası?Ben evleniyordum,nereye geldim?
Duyduğum kapı sesi ile korkuyla o tarafa döndüm.Taeyong mu?! "Jennie?Uyanmışsın!" "Sen? Nasıl!" "Sakin ol bebeğim." Bana doğru geliyordu,yanıma geldi ve önümde durdu. "Seni o adama asla bırakamazdım." "Ne yani bu yüzden beni bilmediğim bir yere mi getirdin!Taeyong sen delirdinmi?Kendine gel ve beni hemen buradan çıkar!" "Sakin ol ama,önce üstündeki beyaz parçadan kurtul." Dedi ve üstümü süzdü. "Bizim düğünümüzdeki gelinliğin çok güzeldi,bu ne böyle?!" "Ya sen dalga mı geçiyorsun!" Diyip kapıya yöneldim ama beni engelledi. "Jennie lütfen sana zarar vermek istemiyorum." "Ya kendine gel diyorum!BIRAK BENI!" "BIRAKMAYACAĞIM!" "Sen delirmişsin ya!" "Evet sana delirdim ben!" "Ya sen niye geldin ki!Ben gayet de mutluydum hayatımda.Niye girdin tekrar hayatıma!" "Ben hiç çıkmadım ki senin hayatından." Histerik bir gülüş attım ve "Sen öyle san!" Diyip devam ettim. "Şimdi bırak beni gideceğim." "Hayır,hiçbir yere gidemezsin." Sandalyenin üstündeki kıyafetleri gösterdi ve "Onları giy,sen bununla görmek istemiyorum!" Diyip gitti,ardından da kapıyı kilitledi.. "YAA LEE TAEYONG!" Odada bağırıyordum,ne yapacağımı bilmiyordum.Çok çaresiz hissediyordum,o asla benim istemediğim birşey yapmazdı!
Üstümdeki gelinlik rahatsız etmeye başladığında Taeyong'un gösterdiği kıyafetlere baktım.
Altımdaki eşofman'ın büyük geldiğini fark ettim.Yukarı çekiştiriyordum.
İçeri giren Taeyongla olduğum yere kilitlendim. "Bunlar büyük!" Eşofmana baktı ve bana doğru gelmeye başladı.Elini eşofmanın ipine götürdü ve beni iplerden kendine çekti.Ne yapıyordu?İple birşeyler yaptığını anladığımda,gözlerimi sırıtan yüzünden çektim ve uğraştığı ipe baktım."Şimdi düşmez." Diyip kendinden memnun bir gülüş attı. "Tamam yeter bu kadar hadi gidelim artık!" İşaret parmağını dudağıma deydirdi ve "Şişşt!Planlarım var benim,bir yere gitmek yok!" Ondan uzaklaştım ve ellerimi başımda birleştirdim "SEN NE SAÇMALIYORSUN!" "Sakin ol bak,bozuşmayalım."
Kapıdan çıkıp etrafa baktım.Merdivenlerden yavaşça indim.Açık televizyona bakarak karşımdaki Amerikan mutfaktaki Taeyong'a baktım.O-o ne içiyordu?
"Taeyong?!" Aniden bana döndü ve "J-Jennie!" "O ne?!" "Taeyong sen?Uyuşturucumu kullanıyorsun!"
